Sevgili okurlar,
Mübarek Ramazan ayı aynı zamanda okuma ve ibadet ayıdır. Bizler ‘ oku’ diye emreden bir dinin mensuplarıyız. Ama, bu ‘oku’ emrini ne kadar idrak ettiğimizi bir düşünün..
‘Oku’dan kasıt; araştır, bilgilen, bilgiye ulaş, gerçekleri öğren, başkalarının aklı ile hareket etme, kendi ayakları üzerine dur, kendini yönetmesini bil, ailene, vatan, millete, bayrağına sahip çık, hakkı, hakikati gözet, kul hakkı yeme, faydalı bir birey, iyi bir uyumlu örneği ol, çevrenle barış halde bulun, kibirlenme, büyüklenme! …
Elbette bu konuda söylenecek daha birçok önemli husus var. Bu kadar yetişi sanırım.
Fakat en önemlisi ‘ bilge insan, kamil insan, sevecen insan’ olmaktır.. Kucaklayan, hoş gören, insanlara tepeden bakmayan, ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen, ayrımcılık yapmayan, ırkçılık maskesi altına sığınmayan olmaktır..
Dikkat ettiniz mi bilmem.. Dünya Kupası maçında, kaptan futbolcuların tüm dünya insanlığına bu ayrımcılık ve ırkçılık noktasında çağrısı oldu.
Karaya, beyaza, iyiye, kötüye bakmadan bir olalım.. Birlikte olalım, birlikte yaşamı esas alalım, ayrıştırıcı, bölücü, dışlayıcı olmayalım diye mesaj verdiler..
Hoş mesajlardı.. Beyaz güvercinler uçurmak gibiydi.. Çok önemsedim.
Dünya kupası maçlarından objektifimi Sakarya’ya çevirdim..26.Sakarya Olgunlar Futbol turnuvasına..
Sahada Akyazı ile Kayarlar futbol takımları. Ay ramazan, oruçlar tutulmuş, namazlar kılınmış, belli bir yaşı almış, hala heyecan içinde olanlar eskilerin deyimi ile meşin yuvarlağın peşinde..
Bu yaşta, bu saatte, Sakarya’da, Olgunlar Turnuvası’nda buluşmak ne güzel..
Kalede liseden arkadaşım Yaşar Yılmaz. Hala o eski heyecan içinde. Akınspor’da kalecilik yaptığı dönemleri hatırladım. Hele de lisede sınıflar arası maçlarda attığı goller ve şampiyon olmamızın öyküsü bir başka!..
Akyazı Lisesi bahçesinde mini-fut maçlarında buluştuğumuz günler. Futbolun paşası İhsan Necati Sarı, futbolun Uşaklısı Mehmet Kiraz, futbolun dinamosu Nihat Boz, futbolun nehiri Remzi Nehir, Halil Duru, İhsan Bağlan, daha gençler var. Maka Mustafa, Nail, Mikail, Cengiz, alaylılar var, Turgut, Ramazan, İrfan ve diğer arkadaşlarımız..
Sizlere farklı bir gençlikten bahsediyorum..
Brüksel’den 26.Sakarya Olgunlar Futbol Turnuvası maçlarını izliyorum. Ne güzel, ne büyük heyecan ve ne keyif.. Ötesinde tarihi buluşma bu!
İsimleri tek, tek sayılıyor; Yaşar, Hasan, Nail…
Maç penaltılara kalıyor. Akyazı bu defa şampiyonluğu kaçırıyor. Sonuç mu? Önemli değil ama vereyim;7-5.
Taa gecenin bu saatinde Akyazı’dan kalkıp gelmişler.
Eski günlere dönüyorum. Akyazı’dan Adapazarı’na maçlara geldiğimiz günler. Dışarıda soğuk ve kar var. Yolda lapa, lapa kar yağıyor. Biz Akyazı Gençlikspor minibüsünde maça gidiyoruz. Hıristo Fuat(Fuat Aktürk), Kaptanımız Tivist Osman(Osman Akcan), Börekçi Vedat(Vedat kardeş) Cio Kemal(Kemal Sarıhan), Foto Fethi, Arabacı Salih, Kürt Ramazan, yakışıklı İrfan, Müller Adnan, futbolun efendisi Mehmet Hünkar Baykal ve şu an isimlerini ve soyadlarını hatırlayamadıklarım..
Ne günler idi!?
Maç yapmadan geri döndüğümüz günler. Anlatmakla, dostların adını saymakla bitmez! Şüphesiz, şimdi bir araya gelen ve birliktelik yapan gençlerimiz de var. Ama o yıllar başkaydı. Hatta bizden öncekiler..
1949 Yılında Akyazı Gençlikspor’u kuranlar, 1957 Yılında Akyazı Akınspor’u oluşturanlar..
Ve futbolun köylere taşınması!. Deplasmanlı liglerin oluşturulması!
Şüphesiz bugün zor durumda olan Sakarya futbolu, bir çıkış arıyor.
Sakaryaspor adında bir birlik, ilin temsili, yeşil-siyahlı renklerin tekrar fırtınalar estirmesi arzulanıyor.
Bence bu işin alt yapısını Sakaryalı gençler oluşturmalı. Temelinde sevgi ve arkadaşlık olmalı. Bu sevgi ve saygı harcını atacak yetişkinlerimiz var.
Allah rahmet eylesin, bu ruhu gençlerimize, genç nesillerimize veren, Nejat Taymanlar, Ekrem Karaberber, Naci Fazlıoğlu, Fuat Aktürk ve diğerlerinin yaptıklarını hatırlayarak, önemseyerek yola çıkmakta fayda var..
Unutmayanız ki para her şey değildir!.. O ruh ve heyecan olmadıktan sonra, paranız olmuş kıymeti yok!.
Hele de Tatangalar..
Onlar da olmazsa olmaz!
Sevgili okurlar,
Gelmek istediğim nokta şu; 26.Sakarya Olgunlar Futbol Turnuvası’ndan çok önemli mesajlar veriliyor. Futbol adına, arkadaşlık, birlik ve beraberlik adına!.
Hatta bazen sertlikler olsa da; sonuçta ‘centilmenlik’ vurgusunda el sıkışanların verdikleri mesajlar, çok önemli.
Bir kere bu turnuvanın başlangıcında çok muhterem merhum arkadaşlarım Semih Köprülü, Necdet Güngörsün, İlhan Tunçbilek ile Nevzat Urhan, Cevdet Güngör, Hüseyin Komite ve diğer arkadaşlarımızın katkısı büyüktür. Onları unutmak olmaz!.
Futbol adında, tadında, eğer birlik ve beraberlik ruhu veriliyorsa ve bu bağlamda goller atılıyorsa harika!
Mesajlar alınmış demektir! Bize kalan geriye dönüp baktığımızda, vefa örneği göstermek, arkadaşlarımızı, o yılları yad etmek, anmaktır, hatıraları yaşatmaktır!.
Brezilya’dan, Sakarya’ya, Sakarya’dan tüm dünyaya verilen mesajı buradan Brüksel’den alkışlıyorum..
Tebrikler arkadaşlar!.. Keşke yanınızda olmasa bile, tribünde olabilseydim..
Sizleri alkışlamak, her şeye değer!
Nice sağlıklı, sporlu günler dileği ile saygılar.