Atalarımızın “Seyahat edin, sıhhat bulun” sözünü teyit etmek için buyruğu yerine getirmek lazım…
Bizim felsefemiz de öyle…
Ne zaman sıkıntılı bir süreç yaşasak, seyahat ekibimizle planlamaya gideriz...
Bunun ne zamanı vardır ne de ölçüsü bizim için…
Esmeye görsün rüzgar bir kere…
Hemen yerine getirmek için yurt içi ve dışı programlar oluşuverir bir anda…
Ve alıp başımızı gidiveririz sessizce…
Pastırma yazı denilen o güzel günlerde, insanın kanı da kaynıyor…
Telefonların tuşuna bastık Rahmi Sak ve Şadi Tanış ile arka arkaya…
Sonunda istediğimiz olmuş, yolculuk hazırlığı başlamıştı…
Önce Mersin, sonra Adana idi istikamet…
Mersin’de Vali Özdemir Çakacak, Adana’da ise Vali Mustafa Büyük, ilk ziyaret edilecek dostlar olarak planlandı…
İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi futbol takımından arkadaşım, Mersin İdmanyurdu’nun eski futbolcusu Zafer Buran ve Adana Demirsporlu asker arkadaşım Bekir Yakışan’ı da ziyaret listemizin başına oturtmuştuk...
Ama ikisi de il dışında olunca görüşmek mümkün olmadı.
Adana’da, gazetemizde bir süre çalışan Feyza Tanış’ı da ziyaret, bizim için kaçınılmazdı.
Mersin’e 1974 Barış Harekatı sonrası Kıbrıs’a giderken, bir de 1971’de balayı seyahati esnasında uğramıştık.
O Mersin gitmiş, yerine Rahmi Sak’ın diliyle “bir görkemli şehir” gelmiş…
Her şeyden önce seyahati daha anlamlı ve renkli kılan, dostların ilgisiydi...
Caddeleri narenciye ağaçları ile mis gibi kokan Mersin’i anlatmaktan ziyade, gidip görmek gerekir...
İlimizin evladı Özdemir Çakacak, kısa sürede Mersin’de de halkın sevgilisi haline gelmiş...
Bunu, dolaşırken halkın içinde ve anlatırken Mersin’i bize rehberimiz, çok daha iyi anladık...
Dile kolay; sahilinin uzunluğu Adapazarı-Ankara mesafesi kadar neredeyse…
Kız Kalesi, antik kentleri, heykelleri, Kanlı Divanesi, Helen ve Roma medeniyetinden günümüze tarihi taşıyor adeta…
Cennet cehennemi, Ashab-ı Kehf’i görmeye gelen turist sayısı giderek artmış…
Balığı, cezeryesi ve narenciyesi ile Mersin, Danyal Peygamber ile Tarsus geride kalırken, biz Cuma vakti Seyhan Nehri kenarına kondurulmuş Sultan Ahmet benzeri Sabancı Merkez Camii’nde Vali Mustafa Büyük ile buluşuyoruz…
Şehrimizde iken Orhan Camii müdavimi olan Vali Mustafa Büyük’e, namaz öncesi gösterilen saygı ve sevgi, samimiyet oranı yüksek bir halk coşkusunu gösteriyordu.
Mustafa Büyük ile Adana’ya giden yakın koruması Hüseyin Şen ile Özel Kalem Müdürü Ayhan Şahin’in Adana’yı gezip tanımamızda gösterdikleri ilgiyi unutmak mümkün değil...
Çakacak Vali ile Mersin’de yaşadıklarımız bir benzerini de Adana’da yaşadık.
Kısa sürede halkın içine girmek, dertlerini, sorunlarını dinlemek, onlara güler yüz göstermek gibi, kişiye özel davranışları ile Vali Mustafa Büyük’ün Adana’da, Özdemir Çakacak’ın ise Mersin’de başarılı olması sandığımızdan daha kolay olacağa benziyor.
Evet…
Mersin’de Vali Özdemir Çakacak’a, Adana’da Vali Mustafa Büyük’e, dönüp geldiğimiz ilimizden kocaman selam ve sevgiler ve de başarılar diliyoruz...
 

Mersin RÜYA ŞEHİR

Tarihi mekanlarının yanı sıra kültürel değerleriyle dikkat çeken ‘medeniyetler kenti’ Mersin, son yıllarda kaydettiği gelişmeyle Akdeniz kıyısında görkemli bir şehir haline gelmiş.

MERSİN; kadim medeniyetlere ev sahipliği yapan Akdeniz’in nadide kentlerinden biri, belki de en önde geleni… Danyal Peygamber’in Kabri, Ashab-ı Kehf Mağarası, Tarihi Kız Kalesi gibi değerleriyle Mersin, tarihiten süzülüp gelen ve insanı ilk andan itibaren saran sımsıcak bir ruha sahip…
SAKARYALILARIN yakından tanıdığı, hemşerimiz Vali Özdemir Çakacak’ın görev yaptığı Mersin, kültürel, tarihi ve turistik değerlerinin yanı sıra yöresel lezzetleriyle de eşsiz bir kent. Narenciye ağaçlarıyla bezenen sokak ve caddeleriyle Mersin, gezilip görülmesi gereken illerimizin başında geliyor…


Adana

IŞILTILI KENT

Sakaryalıların yakından tandığı Vali Mustafa Büyük’ün görev yaptığı Adana, pırıl pırıl caddeleri ve narenciye ağaçlarıyla süslü caddeleriyle ışıltılı bir kent olarak dikkat çekiyor

ADANA; Akdeniz’in en doğusunda, gelişmiş ve halen gelişmekte olan yapısıyla cazibesini her geçen gün arttıran illerimiz arasında yer alıyor. Yiğitliği ve sıcakkanlılığıyla bilinen Adana halkı, görev yaptığı dönemde Sakaryalıların sevgilisi haline gelen Vali Mustafa Büyük’ü çok sevmiş.

GÜNEYİN parlayan yıldızı olan Adana, kültürel yapısı, Çukurova’sı, nüfus ve şehirleşmede yaptığı atılımlarla geleceğe daha güvenli adımlarla yürüyen bir şehir olarak dikkat çekiyor. Pırıl pırıl usları, geniş ve canlı cadde ve parklarıyla Adana, adından gıptayla söz ettiren kentlerimizin başında geliyor…   





ŞADİ TANIŞ

ADANA’YI ANLATMAK
Bir dönem Yeni Sakarya’da görev yapan yeğenim Feyza’nın Adana’da yaşıyor olması yanında, Adana ve Mersin gibi iki büyük ili yıllar sonra yeniden görüp gezmek ümidiyle koyulduk yola…
Gerek Mersin’de ve gerekse Adana’da birlikte olduğumuz iki vali ile olan beraberliğimiz, yeğen duygusunun da önüne geçecek zenginlikteydi…
Mersin’de “Sakarya’nın evladı” Özdemir Çakacak ile koyu bir sohbet ortamında bir araya geldik önce...
Sonra Adana’da, ilimizde görev yaptığı sürede halkın sevgilisi haline gelen ve güler yüzü, çalışkanlığı ile yakından tanıdığımız Adana Valisi Mustafa Büyük ile benzer bir ortamda bulunduk...
İlimizde görev yaptığı sürece zaman zaman birlikte olduğumuz, bu nedenle yakından tanıdığımız Vali Büyük’ü Adanalılar kısa sürede bağrına basmış adeta…
Halkla iç içe olması, güler yüzü, vali beyi daha sevilir hale getirmiş…
Seyhan Barajı ve göl haline gelmiş manzarası, Adana’ya farklı bir hava vermiş.
Pırıl pırıl suları ve birbirinden geniş ve canlı park, bahçeleri yanında narenciye ağaçlarıyla süslü caddeleri, Adana’yı cazip bir il haline getirmiş.
Eski ve yeni Adana’yı gezerken, benzer yapılaşmanın ilimizde olmasını da arzuladım.
Tarihi yapıları restorasyona tabi tutmuşlar…
İlk planda, çok katlı binalar dikkatimi çekti.
Ortadoğulu insanlar gerek Adana ve gerek Mersin’de hayli fazlaydı…
Adana ve Mersin mutfağı, barajı, nehri ve narenciyesi yanında, güler yüzlü ve başarılı valileriyle, bizde hoş bir hatıra olarak kaldı geride…

RAHMİ SAK

MERSİN, RÜYA ŞEHİR OLMUŞ
Bir anda ve güneşli bir Çark öğlesinde karar verdik seyahate…
Çoktandır gündemimizde Mersin ve Adana vardı…
Kısa süren telefon trafiği sonucu aldığımız olumlu cevaplar, bizi aynı gece yola düşürdü…
Ekibimiz sağlamdı.
İlk planda rotamız, Ankara üzerinden Mersin’e ulaşmaktı.
Haber salınmıştı dostlara “Geliyoruz”
Anacığım tembih etmişti, “Sakın Ashab-ı Kehf’i ziyaret etmeden gelme” diye…
Mersin’i ilk kez görmenin heyecanıyla, yolları, yutarcasına kat ettik…
Sabahın ilk ışıklarıyla şehri yakalamıştık…
İlimizin yetiştirdiği değerli bürokrat Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ı görev yaptığı her ilde ziyaret etmiştik neredeyse…
Mersin’e gidip de vali beyi görmemek elbette olmazdı…
Onun unutamadığımız konukseverliğini anlatmak zor…
Buluştuk…
O mesaisine devam ederken, ekibimiz Arkeolog Filiz Hanım ile birlikte bu görkemli ilin görülmesi gerekli tarihi ve turistik yerlerini gezmeye koyulduk…
Şehir içinden başlayıp Kız Kalesi’ne ve Kanlı Divane Vadisi’ne uzanan tarihi bir gezintiye çıktık…
Akşam da Akdeniz sularının kıyıyı köpük köpük dövdüğü manzara eşliğinde, doyumsuz bir sohbet ortamı oluştu.
Cezeryesi, künefesi, kebapları, balığı ve 321 kilometreyi bulan sahiliyle, her şeyin ötesinde narenciye ağaçlarının süslediği caddeleriyle Mersin, görülmeye değer illerin başında geliyor.
Adana ve Mersin’de dost valilerimizle birlikte olmanın getirdiği mutluluk da eklenince, seyahatimiz daha da ilginç bir hal aldı.