Vatandaşlar kendilerini 5 yıl süreyle idare edecek olan yerel yöneticilerini belirlemek üzere yarın sandığa gidiyor. 31 Mart akşamı sandıktan çıkacak sonuç, Büyükşehir ve 16 ilçe belediyesinin yeni başkanlarını belirleyecek...

Bu yerel seçim süreci öncekilere göre farklı bir atmosferde geçti... AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı ile CHP ve İYİ Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı adayları Sakarya’yı karış karış gezip, projelerini anlatarak kendileri için oy isterken, gündem yerelden ziyade genel seçim havasında oldu...

Cumhur İttifakı adayları, belediye seçiminin bir ‘beka’ seçimi olduğunu sürekli vurgularken, siyaset dili oldukça ayrıştırıcı ve sert biçimdeydi. Millet ittifakı ise bunun bir ‘yerel seçim’ olduğu, savaşa gidilmediği karşılığını verdi...

Bu süreçte ayrıca, sanki seçime giren başka partiler olmadığı, sadece iki ittifak seçime giriyormuş gibi bir hava estirildi. Bu da seçimlerin ne derece adil olduğunun bir göstergesi...

Her parti kendi kazanacakmış gibi tavır sergilerken, seçmen eğilimine baktığımızda, diğer seçimlere göre vatandaşta daha az ilgi vardı. Sanki, ya kararı belli ya da politikacılardan ümidini kesmiş bir tavırdaydı. Bunu son günlerde yaptığımız bir kamuoyu araştırmasından anlıyoruz.

Seçim öncesi vatandaşların düşüncelerini öğrenmek için haber merkezinden arkadaşlarımız Oktay ve Kübra, seçmenin nabzını tuttu. 

Onlara yöneltilen; “Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkan adaylarının projelerini nasıl buldunuz? Başkan adaylarının sizce Sakarya için en önemli projesi hangisi? sorularına çoğunun kayıtsız kaldığı, vatandaş ve esnafın projelerin çoğundan habersiz oldukları ortaya çıktı. Soruları yanıtlayan bir çok seçmen ise başkan adaylarının çalışmalarını yeterli bulmadıklarını belirtti. 

Serdivan ve Adapazarı’nda oturan vatandaşlar kısmen, “projeleri iyi ve yeterli” bulduğunu belirtirken özellikle Adapazarılılar, trafik sorununun katlı otoparklarla çözülemeyeceğini söyledi. Bu sorunun Sakarya’ya yıllardır vaat edilen raylı sistemin hayata geçirilmesiyle mümkün olabileceğini ifade ettiler.

İşte seçmenin düşünceleri böyle...

YAPMAYACAĞININ SÖZÜNÜ VERMEK

“Söz vermek, borçlanmaktır”... Bu şehrin bir çok başkandan alacağı var! Borçları ne mi? Söz verip de yapmadıkları her şey...

“Allah katında en nefret edilen şey, yapmayacağınız şeyi söylemenizdir.” (Saaf / 3)

Bu güne kadar tüm seçimlerde vaat edilenlerin ne kadarının yapılıp yapılmadığı bu sütunlara sığmaz.

Yalnız bir örnekle geçelim:

Raylı sistem... 

Her seçim döneminde başkan adaylarının projeleri arasında yer alan en büyük vaatlerden biri.

Bir şeyi vaat ederken, onun yapılabilirliğini yeterince araştırmak gerekmez mi? Bu şehir, raylı sistemin yapılabilmesi için gerekli koşulları sağlıyor mu bakalım...

Bir minibüs şoföründen sohbet sırasında öğrendim. Sağlam kaynaktan olduğunu söylediği bilgileri paylaştı... Bundan haberimiz olmadığı için eksikliğimizi gördüm...

5 yıl önce İstanbul’dan bir üniversite Sakarya’da bir araştırma yapmış. Bir aydan fazla ilimizde üniversite öğrencileri ile gözlem yapılarak şehir trafiğinin durumu incelenmiş. Şehir içindeki her hatta öğrenciler görevlendirilerek günlük yolcu sirkülasyonu bulunmuş. 

Raylı sistem için gerekli yolcu sayısının tespiti için yapılan bu araştırmanın sonucunda; yolcu sayısı yetersiz bulunmuş! Çünkü raylı sistem için günde en az 680 bin yolcu sirkülasyonu gerekliymiş! Sakarya bu sayının çok altında kaldığı için, raylı sistemin kurulamayacağı yönünde karar verilmiş. Yani sürücü arkadaşın dediği gibi, “Sakarya’da raylı sistem 2050’ye kadar hâyâl.”

Bu gerçekler ortadayken başkan adayları hangi bilgi ve garanti ile raylı sistemi getireceklerini vaadettiler? Ya millete cilalı ve havalı projeler sunmuş olmak için, ya da ‘yalandan kim ölmüş’ gamsızlığı ile böyle uçuk sözler verebildiler!

Sakaryalı artık olmaz vaatlere cevabını bakalım sandıkta nasıl verecek?

“Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.” (Hz. Muhammed)

 

Mesele-i Beka!

Şeytan ve dostları bir ülkeyi işgal edecek, dinine, eğitimine, sanayisine, ulaşımına, iletişimine, tarımına, hayvancılığına, doğal kaynaklarına, borsasına, bankalarına, yatırımlarına, her türlü üretim ve tüketimine sahip olacak ve bu ülkeyi kendi istediği doğrultuda en iyi yöneteceklerden sana bir kaç aday sunacak, sen bunlardan birini ülke menfaatine diye seçeceksin. Bu ülkeyi ve onların çıkarlarını korumak için savaşarak veya koruyarak öleceksin bir de şehitlik mi umacaksın?

Bu ülkenin;

Sanayisi mi Türklerin? Bankaları mı Türklerin? Doğal kaynakları mı Türklerin? Tarımı mı Türklerin? Hayvancılığı mı Türklerin? Ulaşımı mı Türklerin? İletişimi mi Türklerin? Borsası mı Türklerin? Yönetim şekli mi Türklerin? Üretimi mi Türklerin?