Sakaryaspor galibiyetler sonrası gelen iki haftada bir yandan kötü futbolu, diğer taraftan ligin son sıralarında yer alan bir ilçe takımına yenilmesiyle kritik bir sürece girerken, haftayı boş geçirecek olması, sıkıntının giderilmesi adına şans olsa gerek…

“Zara” sonrası haftayı maçsız geçirecek olan yeşil siyahlılar, sakatların iyileşmesi ve kötü futboldan kaynaklanan olumsuz havanın dağıtılması için bundan daha iyi bir fırsat bulamazdı…

Boşluğu iyi değerlendirmek gerekiyor ki, moral bozukluğu kısa sürede atlatılsın ve yeniden başlasın çıkış süreci…

Sakaryaspor bizim vazgeçemediğimiz tutkumuz ve marka değerimizdir...

Mazisi yönüyle, “başarılara açılan bir gelecek” adına yapılan yatırımlar istiyoruz ki, sonuç versin ve yeniden “liglerin efesi, güçlü bir Sakaryaspor” çıksın ortaya…

Bu ilin futbola bakış açısı farklıdır…

Üçüncü ligde ismini dahi yeni yeni duyduğumuz ilçe takımlarıyla oynayıp kaybetmek, yakışır mı bize!

Doğrusu bu dramatik tabloyu, kurucu futbolcu olarak formasını giydiğim takımıma yakıştıramıyorum ve dahi içime sindiremiyorum…

O nedenledir, zaman zaman da olsa yeşil siyahlı ekiple ilgili düşünce ve duygularımızı gündeme getiriyoruz...

Yeni oyuncularla, yeni bir oyun plan ve disiplini sağlanması için zamana ihtiyaç duyulur çoğu kez…

O nedenle boş geçen bu hafta bizim için önemli bir fırsat olsa gerek…

Yeter ki, iki haftalık durgunluğun getirdiği hastalığı teşhis ve tedavide isabet kaydedilebilsin...

İşin doktoru, Teknik Direktör Yavuz İncedal olacak, hiç kuşkusuz…

Lige dönüş günümüzde, yine hoş olmayan bir durum çıkarsa ortaya, yapılacak ilk iş; doktor değiştirmek olacak…

Bu önemli sorunu hatırlatmamızdaki amaç, “bozgunculuk” ya da “pişmiş aşa su katmak” gibi yorumlanmasın asla…

Zinhar böyle bir niyetimiz yoktur...

Gayemiz toparlanıp bunca emek, zaman ve puanın boşa gitmemesi adına düşünce bazında da olsa takımımıza ve yönetenlere yardımcı olmaktır...