Babama rahmet olsun. Oturduğum evimiz hem doğuya ve hem de batıya bakıyor. İki güneşe arasında yaşıyoruz. Komşularımız da iyidir. Evimizin önü ve arkası bahçeli olduğundan (her ne kadar toprakla haşir neşir olamasam da) irili ufaklı yirmi civarında ağaçla haşir neşir olmaktayız.
Toprak aynı ama ağaçlar, renkleri, yaprakları ve özellikleri farklıdır. Ağaçlar anlayabilene çok ders verirler. Ülkemizin ağaç severleri iman sever olsalardı ne hakikatler ortaya çıkardı. İman ve ağaç münasebeti insanın ilk imtihanıyla başlamış ve kıyamette de devam edecektir. Tuba ve zakkum olarak hatırlamak yeter sanırım.
Ağaçların üzerine konan kuşlar ayrı bir özellik oluştururlar. Maalesef şehirleştikçe kargadan başka kuşun ismini de bilmez olduk. Kuşlar dallarda salıncakta ki çocuklar gibi sallanıyordu. Özgürdüler. Bizim evde ki kanarya ya bir şeyler söylüyorlardı ama ben anlamıyordum. Ümidim gün gelecek kuşların dilini öğreneceğiz. Mantıkıttayr der Kur’an.
Mülk suresi; 19. Üstlerinde kanatlarını aça-kapata uçan kuşları (hiç) görmediler mi? Onları (havada) rahmân olan Allah'tan başkası tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi görmektedir.
Ağaçların güzel hallerinden biride rüzgarlı günlerde yapraklarıyla el sallamalarıdır. O rüzgarlar ki enerjisi ilahi ikramdır. Güneşe enerjisi ve rüzgar enerjisi derken hep enerjimizi maddeye bağlarız da Allahtan gaflet ederiz.
Kur’anı Kerim 15:22 - “Biz rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirip sizi onunla suladık. O suyu hazinelerde tutan da siz değilsiniz.”
Ramazanda rüzgar orucu bozmaz ama gafletimiz kim bilir neleri bozar!
ÖZGÜRLÜĞÜN RESMİ
Babası İspanya`nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkûmdu. Küçük kız fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi.
Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı.
Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı...
Çok üzülmüştü küçük kız. Babasına söyledi bunu, o da "üzülme kızım, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?" dedi.
Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti.
Babası keyifle resme baktı ve sordu: "Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı?"
Küçük kız babasına eğilerek, sessizce şöyle dedi :
"Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri...
ORUCA DAİR HADİSLER
Allah Resulü’nün “oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız”
Ey Ka’b! Namaz kişinin Müslüman oluşuna delildir. Oruç ise sağlam bir kalkandır. Sadaka vermek, suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları silip süpürür. Ey Ka’b! Haramla beslenerek teşekkül eden et ve kemiklere ancak ateşte olmak yaraşır.”
“Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allâh yedirmiş ve içirmiştir.
SADAKA-İ FITR
Fıtır sadakası, Ramazan bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için, yerine getirmekle yükümlü oldukları malî bir ibadettir.
Yoksulların ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak suretiyle, toplumda karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarının pekişmesine vesile olan bu mali ibadetin meşru kılınmasındaki temel hedeflerden biri, insanların paylaşma bilincini canlı tutmaktır. Bu sayede her Müslüman, ihtiyacı olan yoksullara az da olsa bir şeyler verebilmenin ve yardımlaşmanın sevincini yaşar. Bundan dolayıdır ki fıtır sadakası, zekâttan farklı olarak, daha geniş bir mükellef kitlesi tarafından yerine getirilir.
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca 2014 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2015 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar en düşük Sadaka-i Fıtır Miktarı 10,00 TL (On lira) olarak belirlenmiştir.
Miktar belirlenirken hadis-i şerifler, ülkenin mevcut sosyal-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alınmıştır.
2014 Yılı Fitre Miktarı
Asgari: 10 TL'den başlamaktadır.
(Herkes kendi durumuna göre bu oranı yükseltebilir)
Şafi Mezhebine Göre Fitre Miktarı
Üzüm, İncir, Buğday, Kuru Üzüm: 2.226 kg
17.06.2014 Tarihi İtibariyle Zekat Nisabı
Altın: 80.18 gr = 7.040.00 TL'dir.
Belirlenen bu miktar, "Asgari Miktar" olup, sadaka-i fıtırda verilecek meblağ konusunda bir üst sınır bulunmamaktadır. Bu konuda ideal olan, herkesin kendi hayat standartlarına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı vermesidir. Söz konusu meblağ, gıda gibi ayni olarak veya para şeklinde nakdi olarak ödenebilmektedir.
YEMEK DUASI
"Bize yedirip içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allâh'a hamdolsun”(Tirmizî, Daavât5 5; EbûDâvud, Et'ime 52 ; İbnuMâce, Et'ime 16 )
“Ey Rabbimiz! Sana tertemiz duygularla, eksilmeyip artan, huzurundan geri çevrilmeyip kabul edilen sayısız hamd ile hamd ederiz. ”(Buhârî, Et`ime 54.;Ebû Dâvûd, Et`ime 52 (3849); İbniMâce, Et`ime 16)
“Bu yiyeceği bana yediren ve tarafımdan hiçbir güç ve kuvvet olmadan bunu bana rızık kılan Allâh'a hamdolsun” derse geçmiş günahları affolunur" dedi.”(EbûDâvud, Libâs 1; Tirmizî, Da'avât 55; İbnuMâce, Et'ime 16)
Türkçe olarak şu dua da yapılabilir:
Bizleri yokken vareden, bizlere yedirip-içiren Yüce Rabbimize hamdolsun, Kâinatın efendisi sevgili peygamberimize salât ve selâm olsun. Mağfiret ve rahmet bütün Müslüman kardeşlerimizin üzerine olsun.
Ya Rabbi! rızık ve nimet veren sensin! Sen kapına yönelenleri boş çevirmezsin. Biz aciz kullarız, Senin sonsuz ikram ve ihsanına muhtacız. Bizlere dünya ve âhirette güzel nimetler ihsan eyle!
Ey güzel Rabbimiz! Bu sofrada tattırdığın nimetlerin daha güzellerini ebedî mutluluk yurdu olan cennetinde de tatmayı bizlere nasip eyle!
Ya Rabbi! bu helâl gıdaların şükrünü eda edebilmeyi ve Sana kullukta bulunabilmeyi bizlere nasip eyle!
Ya Rabbi! Bu sofranın hazırlanmasında emeği geçen kardeşlerimizin kazançlarına bereket, kendilerine sağlık huzur ve mutluluk ihsan eyle! Âilelerindenâhirete göç edenlere ve geçmişlerimize merhamet eyle!
Ya Rabbi! Mülkün sahibi sensin, dilediğine mülkü verir, dilediğinden alırsın. Dilediğini azîz, dilediğini zelîl edersin. Bizleri; aziz kıldığın ve nimet verdiğin kullarından eyle!
Ya Rabbi! Bizleri nimetlerinden mahrum eyleme. Sağlık, huzur ve mutluluğumuzu daim eyle.
Ya Rabbi! Bizleri, mümin kardeşlerimizi ve tüm insanlığı her türlü kaza, bela, afet ve musîbetlerden muhafaza eyle! Barış ve esenlik dolu bir dünyada yaşayabilmemizi bizlere lutfeyle!
Amin ve selâmünalel-mürselînvel-hamdülillâhirabbil-âlemînel-Fatiha.
SAKSIDAKİ GÜLDEN, KAFESTEKİ KUŞTAN VE AKVARYUMDAKİ BALIKTAN SORUMLUYUZ
Emaneti yüklenen insandır. Emanet duygusu çok katmerlidir. Yazının başlığında ki gül, kuş ve balıklar dünyamızda bize emanettir.
Hadis “Yerde ve göklerdeki bütün varlıklar ve hatta denizlerdeki balıklar onlar için istiğfar eder, Allah’tan rahmet dilerler.”
Alim odur ki bu mevcudatın haklarını da korumasını bilen ve bildirendir. Bu sebepledir ki insan gereken şey sorumluluğuna aldığını korumalıdır.
Eğer emanetimiz de bu ve buna benzer şeyler mevcutsa her birinin hakkını ödemek konusunda ne gerekiyorsa yapmalıyız. Kediyi hapsedip ölümüne sebep olan cehenneme, köpeği sulayanın cennete gideceğini bilmeyenimiz yoktur.