"Az ve öz konuşmak, aklın alametidir.
                                                                                            Dile hakimiyet, başın selametidir." (Sabri)

"Titiz, temiz, tendürüst dadım; tadını tattığı tere demetini dide dide dağıttı da hiddetinden hem dut dalında takılı duran dırıltı düdüğünü öttürdü, hem de didine didine dedim dedi, dedim dedi dedi durdu."
Yukarıya yazdığım bu tekerlemeyi hiç teklemeden, hiç harf atlamadan okuyabiliyorsanız, sizin diksiyonunuz gayet düzgün demektir. Bu yazıyı okumasanız da olur. Eğer zorlandıysanız müsadenizle birkaç önerim olacak.
1. Öncelikle diyafram nefesi almalısınız. Şimdi ayağa kalkmanızı istiyorum. Derin bir nefes alın ama acele etmeyin. Omuzlarınızı ve göğsünüzü oynatmadan karnınızı nefesle yavaş yavaş doldurabilirseniz, bu iş tamamdır.
2. Laf arasında ııııı eeee gibi sesler mi çıkarıyorsunuz. Üzülmeyin. Bu tuhaf durumdan kurtulmak için bu sesleri çıkardığınızı fark ettiğiniz an susun ve bekleyin. (Bazıları sağol, bunu biz de düşünürdük diyebilir ama inanın bu ilkel yöntem zamanla işe yarıyor.)
3. "hani, yani, işte, şey, şimdi,..." Kendinizi deneyin. Sokakta karşılaştığınız bir arkadaşa, evde annenize, eşinize veya çocuklarınıza, okulda öğretmene, işinizde meslektaşınıza... bir şey anlatırken bu kelimeleri kaç kere gereksiz kullanıyorsunuz. Çok mu? O halde kurtulmak için Türkçeyi iyi kullanan ve dahi kulağı iyi, dikkati düzgün bir adet arkadaşa ihtiyacınız var. Ondan yardım almalısınız. Kelimeleri gereksiz kullandığınız her sefer size hatırlatacak. Tahammül edebilirseniz doğru diksiyon için iyi bir adım atmış olursunuz. İnanın zamanla insanların şöyle konuştuğunu fark ediyorsunuz:
"Markete gidip alışveriş yapmalıyım yani." "Yani başka kurslara da gidiyorum." "İşte öyle, işte böyle" "Hani lazımsa sana da alırım." "ııııı size anlatayım."
İnsanın böyle konuşanlara o "yani" yi kaldır diyesi geliyor ama anlayışlı olmak lazım, tabii.
4. Türkçe'de tek tip "e" ünlüsü var zannedenler kesinlikle yanılıyor. Çünkü bu harfin bir kapalısı bir de açığı var. Hadi tekrar edin: en, zengin, benzeyen, genç... 16-17-18 yaş grubundan arkadaşlardan bazıları, bu "e"leri öyle ilginç söylüyor ki sanırım siz de fark etmişsinizdir. Öyle söylemiyorsanız bir sorun yok demektir.
5. Şimdi size bazı kelimeler yazacağım.Lütfen kendinizi kandırmadan nasıl telaffuz ettiğinizi kontrol edin. Aşağı mı, aşşağı mı; hakikaten mi, hakkaten mi; şimdi mi, şimdik mi; mahsus mu, masus mu; merhaba mı, meraba mı; üniversite mi, ünüverste mi; yeğen mi, yeen mi; bir bakın mı, bi bakın mı, diyorsunuz?
Eğer doğru diksiyon derken neden bahsettiğimi tam anlatamadıysam o zaman lütfen internetten Zeki Müren'in tekerleme söylediği programı bulun ve dinleyin. Youtube dan izlediğim bölümde Zeki Müren Türkçeyi öylesine ustaca kullanıyor ve tekerlemeyi öyle düzgün söylüyor ki insan uzaylı mıydı acaba diye düşünüyor.

İyi şiir okuyan insanları dinlemek de ne büyük bir keyiftir diyerek yazımı, Ataol Behramoğlu'ndan bir şiirle bitireyim.
Sevginin Önünde
Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım
Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil kızım
Zulmün önünde dimdik tut onurunu
Sevginin önünde eğil kızım