Sakaryaspor’da geçen dönemin en çalışan ve faydalı futbolcularından biriydi Özgür Kedikli

Hamza Ok ve Abdülkadir ile birlikte takımın “Sakarya patentli” oyuncuları olarak da dikkati çektiler…

Formasını giydikleri bu ilin ve Türk futbolunun marka değeri yüksek takımı Sakaryaspor’da oynamak, her üçüne de hiçbir paranın satın olamayacağı bir itibar ve prestij kazandırdı...

Bu genç yaşta yeşil siyahlı formanın kendilerine sağladığı değerin farkında olmadan, yuvadan uçmak istiyorlar...

Sadece onlar değil, aynı özelliklere sahip arkadaşları da benzer hataları yapıyor...

Sakaryaspor’un kurulduğu yılı takiben aynı yanlışı işleyen, yani eşekten düşen bir eski Sakaryasporlu futbolcu olarak derim ki, “Yol yakınken dönün yaptığınız hatadan…

Bilin takımınızın kıymetini…

Sakaryaspor herkesin gözü olan bir vitrindir.

Oyuncusunun, hele de Sakarya orijinli olursa, alıcısı çok olur…

Yeter ki siz o olgunluğa ulaşın.”

Üç Sakaryalı oyuncunun durumunu bu yönüyle ele alınca, erkenden ve giydiği formanın hakkını ve kulübünün menfaatini düşünmeden yuvadan uçanların, hal-i pür melali ortada…

Hakan ve Doğan Şavkı’nın geri dönüşleri üzerinde durup düşünmek gerekir…

Kulüp, bağrından çıkardığı gençlerden istifade etmek ister doğal ve haklı olarak…

Bu takdirde fedakarlık yapmak, bu forma altında filizlenen, dikkati çeken oyunculara düşer elbette…

Kulüp onlara yeni bir sözleşme teklifi yapıyor, istiyor ki şöhrete taşıdığı futbolcularından giderayak istifade etsin…

Özgür ve Hamza Sakaryaspor’da yakaladıkları havayı, sahalardan uzak kalmakla yeniden yakalayacaklarını sanıyorlarsa, fena halde yanılıyorlar… 

Nitekim Özgür’ü bayramda başkanına ve takım arkadaşlarına götüren duygu, böyle bir düşüncenin ürünü olsa gerek…

Bizce daha pek çok eksiği olan ve bunu ancak sahalara dönmekle giderecek olan Özgür’e deriz ki, “Yanlıştan tez elden dön, yol yakınken.

Kap formanı ve talepler, teklifler gelsin sezon sonunda. Hem sen kazan, hem de takımın.”

Bu durum Hamza için de geçerlidir…

Yıllardır futbolun içinde olan, aynı formadan takım arkadaşı ağabeyleri olarak onlara diyeceğim budur ancak…

Dinleyeceklerine olan inancım ile her iki futbolcuya, futbol hayatlarının baharında Bizim Bahçe’den “yeşil siyah laleler” gönderelim istedik…