Bir ülke düşünün kendisi için hayati öneme haiz bir imkân doğuyor…

Bütün toplumu saracak bir rahatlamaya yol açacağına kesin gözüyle bakılan doğalgaz gibi bir nimete ulaşıyor…

Bundan dolayı ekmeği yenilen, suyu içilen, havası solunan bir ülke vatandaşı olarak derin bir mutluluk duymaz mı insan!

Sadece bununla kalınmayıp etrafında benzer rezervler olduğu yolundaki haberler de gelirken peş peşe; nasıl oluyor da sırf bu iktidarla olacaksa olmasın anlayışı ile bu müthiş mutluluğa gölge düşürür insan!

Böyle düşünüp olayı böyle değerlendirenler sanırsınız bu toprakların evladı değil…

Olacak iş mi bu!

Bırakın hemen kullanmayı, hayal edilmesi dahi insanı mutlu edecek bir gelişme değil mi!

Maalesef aksine hava estirenlerin yaşadığı bu güzelim ülke, bu anlayışa daha ne kadar tahammül gösterir…

Muhalefet etmenin de bir namusu olmalı!

İnsan kendi yaşadığı ülkede, iş başındaki iktidara yaptıkları olumlu icraatlardan dolayı nasıl karşı çıkar!

Tüm ülkenin kaderini değiştirecek, belki de ülke tarihinin en önemli icraatına sevinileceği yerde çamur atmayı anlamak mümkün değil!

Dünyada her yatırımı kendi öz imkanları ile gerçekleştiren ülke yok denecek kadar azken bir ortaklık şeklinde de olsa böyle devasa bir nimete ulaşmayı karalayanlara akıl erdirmek mümkün mü!

Bu ülkenin öz kaynaklarından elde edilen gelirin yüzde 60-70'i enerjiye giderken, bunu asgariye indirecek belki de tümden yok ederek artı gelir sağlayabileceği üzerinde görüşlerin olduğu doğalgaz keşfinin, bırakın çıkarılmasını, söz edilmesi dahi ülkenin enerji ve sinerjisini değiştiriyor…

Hal böyleyken kalkıp bunun aksini haykırıp ortalığa kötümser havalar pompalamanın vatanseverlikle uyuşur bir yanı varsa söylensin de bilelim…

Bu öyle kolay elde edilebilir bir başarı değildir asla…

İmkân ve yılların emeğini gerektirir…

Kökü bir asır öncesine rastlayan ancak bilinen nedenlerle elde edilemeyen bir büyük başarı öyküsüdür gelinen son nokta, aslında…

Şimdi muhalefetin sırası değil…

Bırakın da millet keyfini sürsün…

İddialı bir söz var, işin altyapısını oluşturan…

Bugüne kadar yabancılara akıtılan milyar dolarların boşa gittiği dönemlerin geride kaldığını gösterir farklı bir heyecan var ülkede…

Fatih, Yavuz, Kanuni isimli sondaj gemilerine moral hocalığı yapan Oruç Reis ve Barbaros adlı iki sismik araştırma gemisi ki hiçbir ülkenin böyle zengin bir donanıma sahip olmadığı söyleniyor…

Bu moral ve imkânlar yanında müjdenin bununla ve burada kalmayacağına yönelik kıvılcımlar saçılırken ortaya, daha ileri boyutlara ulaşacağına yönelik ümitleri ile ülkemiz, tarihinin en önemli gelişmelerine imza atıyor, son yıllarda…

Karadeniz'deki durum böyle iken Akdeniz'de mavi vatan anlayışı ile ilan edilen kıta sahanlığındaki arayış da sanırım yakın zamanda çok daha büyük bir müjdenin habercisi olacak izlenimi veriyor…

Dünyanın gözünü diktiği ve ölesiye mücadele ettiği ecdat yadigarı toprak ve denizlerdeki mücadelesini, önce kardeş Libya halkını bir eşkıyanın işgalinden kurtaran sonra da bir oldu bitti ile elinden alınan adalar etrafında petrol aramaya koyularak Akdeniz’de var olduğu bilinen petrole üşüşen ülkelere korku salan bir çalışma başlatan, güçlü gemi ve donanmasıyla yıllar öncesinden gelen hakkını almada kararlı görünüyor ülkemiz…

Bu konuda düşman aramaya gerek yok, içerdeki “istemezükçüler” olduktan gayri…

Her şeye rağmen ok yaydan fırladı bir kere…

Durmak yok, yola devam!

Yolun açık olsun Türkiye’m!

Bu doğrultuda yola koyulan, sevinen herkese ve her kesime  “peygamber çiçekleri” gitsin istedik…