Binlerce Türk askerinin esir tutulduğu ada. Hem de burnumuzun dibinde.Türkiye Cumhuriyet tarihini çok iyi bilmemiz lazım .Birinci Meşrutiyet ile başlayan Cumhuriyet tarihimizi çok iyi ve çok doğru yazılması gerekmektedir. Yarınki neslimize aktaracağımız en değerli hazine bu .Onlara adamakıllı öğretmemiz gerekmektedir ki tekrarı olmasın . Ayni hatalar yapılmasa idi tarih tekerrür edermiydi ? Hiç tahmin etmiyorum. Nargin adası neredeydi ve orada neler oldu bir bakalım isterseniz . Ben ilk defa duydum. İlginizi çekeceğine inanıyorum.

Hazar Denizi’nin Bakü açıklarında bulunan Nargin Adası Birinci Dünya Savaşı sırasında Ruslar tarafından esir kampı olarak kullanılmıştı. Ruslar, Doğu Anadolu’da Ermenilerle beraber işgal ettikleri Kars, Erzurum, Ardahan gibi bölgelerden ellerine geçirdikleri esirleri, asker sivil ayrımı yapmaksızın, bu adada yıllarca sürecek zorlu bir esaret hayatına maruz bırakmışlardı…

İlk olarak 1915 yılının ilk günlerinde başlar, Nargin adasına götürülen Türklerin esaret hikayesi. Trajik Sarıkamış harekâtı sonrası esir düşen Türk askerlerinin bir bölümü Hazar Denizi’nin Bakü açıklarında bulunan bu küçük adadaki kampa yerleştirilir. Ardından yeni savaşlar, yeni tutsaklıklar ve Nargin benzeri Rus Çarlığı içine serpiştirilmiş kamplarda başlayan yeni esaret hayatları… Bu durum savaşın sonuna kadar böyle sürer gider.

Ruslar işgal ettikleri yerlerde yalnızca askerleri tutsak etmekle yetinmezler. Pek çok sivili de esir götürürler yanlarında…  Bu sebeple Nargin esirleri yalnızca askerlerden ibaret değildir. Doğu Anadolu’nun Rus işgaline maruz kalmış Kars, Erzurum, Ardahan gibi bölgelerinden içlerinde yaşı 80’i geçmiş insanlar, 2 yaşından 15 yaşına kadar çocukların da bulunduğu pek çok sivil de vardır.  Kısa zamanda sayıları on bine ulaşan bu insanlar, Nargin’de yıllarca sürecek zorlu bir esaret hayatına maruz kalacaklardır.

Nargin adası  Bakü açıklarında sahile yaklaşık 11 kilometre mesafede Hazar Denizindedir.

Hiç bir su kaynağı bulunmayan ada yılanları ile meşhur olmuştur. Türk esirlerin bölümü susuzluk, açlık ve yılan zehirlemesinden hayatını kaybetmiş, bir kısmı da Rus askerlerince kurşuna dizilmişti.

Buraya 12 bin ile 20 bin arasında esirin getirildiği söyleniyor

Buradaki esirlere karşı Azerbaycan halkının göstermiş olduğu misafirperverlik. Adadaki esirlerin durumunun öğrenilmesinden sonra Bakü halkı, Rus makamları nezdinde ısrarlı girişimlerde bulunuyor. Ondan sonra adaya yiyecek göndermeye başlıyorlar. Esirlere çamaşır getirmeye başlıyorlar. Bir aşamadan sonra onlar için hafta sonu izni almaya başarabiliyorlar. Hafta sonu aldıkları izinlerde de esir askerlerimizi kendi evlerinde yatırıp misafir ediyorlar, yıkıyorlar, temizliyorlar. Bu adadaki esirlerin kurtulmasın için ellerinden ne geliyorsa onlardan esirgemiyorlar. Kendi hayatlarını tehlikeye atıp onların kaçmalarına neden oluyorlar"

VECİHİ HÜRKUŞ DA ESİR TUTULDU

Esirler açlık, yılan ısırması ve hapishane görevlilerinin işkenceleri nedeni ile yaşamlarını yitirmişti. Ayrıca, Türk pilot Vecihi Hürkuş da adada esir tutulanlardan idi ve yöre sakinlerinin yardımları ile kurtulmuştu.