Ülkemizin kendine yetecek kadar dahi olsa ekonomik yatırımlarla yükselişini, kendi gelecekleri için tehlikeli bulan ve son çeyrek asırdır ses çıkarmayıp pusuya yatan sömürgeci devletlerin hedefinde bu defa, esaret tanımaz ülkemiz vardı…
Tarih boyunca vazgeçemedikleri emellerini içerdeki hainler eliyle ve çeşitli senaryolarla hayata geçirmek adına bir kez daha düğmeye bastılar, özellikle son yıllarda…
Petrol, doğalgaz gibi kalkınmanın olmazsa olmazı yeraltı zenginlikleri ile bezenmiş İslam ülkelerini istedikleri şekilde bir bir hizaya getirirken “Arap Baharı” adı altında; bu defa yönlerini, onları yaptıkları ziyaretlerle uyaran bir ağabey olarak ülkemize çevirdiler, sinsice!
Irak’ı Saddam’ın elinden alıp Amerika’ya altın tepside sunan Şeyh Muhammet Abdülkadir, Kesnizani Tarikatı’nın bir benzeri senaryoyu ülkemiz adına devreye koyarken kolayca ve ellerini kana bulamadan, Türkiye’yi de yine o eski sünepe ve 75 sente muhtaç devlet haline getirmek istediler…
Ateşi elleriyle tutmak yerine maşa kullandılar…
İçlerine alıp bağrına bastıkları ve kendisini farklı şekillerde gösterip hipnotize ettiği müridan takımı ile devleti önce silahsız kuvvetlerle; olmayınca şehirleri karıştıran gençlik hareketleriyle; o da tutmayınca bu defa silahlı güçleri devreye koyarak ele geçirmek istediler…
Devletin istisnasız her kademesine sızdılar…
Himmet adı altında topladıkları tüyü bitmemiş yetimlerin parasını çeşitli şekillerde kaçırıp dünyanın her ülkesinde okullar açtılar ve ülkemiz aleyhinde kullandılar pervasızca…
Bu müthiş bir projeydi!
Irak’ta farkına varıldığında, iş işten geçmişti…
Neyse ki ülkemizde bekledikleri olmadı, ters tepti bütün planları, tutmadı projeleri…
Önlerinde engel gördükleri Cumhurbaşkanı ve AK Parti’yi devre dışına itecek, en acımasız, en kanlı senaryolara kalkıştılar…
Bu da sonuç vermeyince “daha yapacaklarımız bitmedi” dercesine, ekonomik yaptırımlara, döviz oyunlarına yürüdüler alçakça…
Bütün hainlikleri gibi bu da ters tepince uygulama alanı Güneydoğu’da darbe üstüne darbe yiyip dağılan pkk ve yandaşı terör gruplarını birleştirip üstümüze gelmeye başladılar...
Yaklaşık 15 yıldır kurulan tuzakların biri bitip diğeri başlarken, aldıkları sonuç, sadece masum halkın içerisine dalıp kalleş bombalarla nice canlara kıymak oldu…
Biz inanıyoruz ve bekliyoruz ki daha önceki her ihaneti sonuçsuz kalan iç ve dış şer güçler bu defa da başaramayacak ve bir başka oyunları da kalmayınca, layık oldukları cezayı çekerek yok olup gidecekler...
Onlar başarmak adına her şeyi yaptılar, tuzaklar kurdular, darbeye kalkıştılar, ekonomik yaptırımlara gittiler…
Sandılar ki bu iş burada bitecek ve esaret tanımaz halkı, tıpkı Irak’ta olduğu gibi bir hain tarikat eliyle sömürüye teslim edecekler...
Bütün bunları yürürlüğe koyarken, bir şeyi unuttular…
Milletin feraseti!
İşte Türk milletini ayakta tutan en büyük güç de bu sihirli kelimede saklı…
Yeri geldiğinde ve vatan söz konusu olduğunda, her şeyi atıp bir kenara birleşen gönüller ordusu haline gelen bu ülkeyi dize getireceklerini sananlar, dün olduğu gibi bugün de yarın da başarısızlığa mahkum olup ihanetleriyle yok olup gideceklerdir, inşallah!
