İlimizin tanınmış işadamlarından İzzet Dönmez’in, yıllardır Belçika’da olan ve gazetemizde pazar günleri eleştirel yazıları ile bilinen, mesleğe “Yeni Sakarya Akademisi”nde başlayan gazeteci Yusuf Cinal ile akrabalığı vardır…

Fikirleri ayrı ayrı olsa da hayata dair söyleyecekleri sözü olan iki bildik dost olarak sevip sayarız kendilerini daima…

Yusuf Cinal, geçtiğimiz günlerde Belçika’yı ziyaret eden gazetemiz yazarlarından Fahri Tuna’ya Brüksel’de ev sahipliği yapmış…

Onun bu özelliğini kimler dile getirmedi ki bugüne kadar!

Yusuf Cinal, Sakarya’dan olsun olmasın kendisini tanıyan tanımayan, yeter ki Türk olsun herkese Avrupa’nın göbeğinde yabancılık çektirmez, elinden gelen her imkânı kullanır, hemşehrisini sahiplenir ve Brüksel’i daha iyi tanımasına yardımcı olur, koluna girerek…

Böyle olduğunu gösterir pek çok anısını paylaşırız yeri geldiğince ve ülkemize döndüğünce…

Dost canlısı bir kişiliğe sahiptir…

Ziyaretimize geldi elinde bir kitap ile, güzel şeyler yazıp bıraktı masama…

Hayli ilgi çekici konulara yer vermiş, başlayınca okumaya bir türlü bırakamadım elimden…

Referandum konusunu konuştuk Fahri Tuna’nın da yer yer iştirak etmesiyle…

Ona ülkenin başına örülmek istenen çorabın kimler tarafından ve ne şekilde hazırlandığını farklı bir çerçeveden ele alıp dile getirmeye çalıştım…

Yıllarını “bir habbe ekmek uğruna” diyar-ı gurbette tüketmiş bir basın mensubu olarak konuyu müzakere ettik, medeni bir üslup ile…

Ben anlattım o dinledi, o söyledi ben dinledim…

Ülkemize Brüksel’den bakışı her pazar köşesinde kendine has üslubu ile dile getiren Yusuf Cinal, her gelişinde uğradığı gazetemizden yine güzel anılarla ayrıldı…

Akrabası İzzet Dönmez ise referanduma sayılı günler kala ülkemiz için iyi emeller beslemeyen iç ve dış odakların süngüsünü düşürecek çarpıcı tespitleriyle sanal âlemin fenomenleri arasına girmeyi başardı…

Ayrıntılı, belgeli ve bilgili yaklaşımlarıyla referandum ortamında çok kişiye ışık tutacak bir dil kullanarak üzerine düşen görevi yerine getiriyor, hem de yorgun gözlerle, bıkmadan usanmadan İzzet Usta…

Geniş bir akrabalık bağıyla birbirine bağlanan iki düşünce adamı olarak ülkenin dertleriyle dertlenip içinde bulunulan zor şartlara değinen çabaları ile her iki akrabaya başarı dilemeden geçemeyiz…

Hangisinin istikameti doğru, hangisi toplumsal olaylara daha geniş bir çerçeveden bakıyor, referandum öncesi yazıp çizdikleri ve ileri sürdükleri tezler ne derece doğru öğrenmek ve hak vermek için uzun bir süre beklemeye gerek kalmadı…

Pazar günü geldi gelecek…

Halkın tercihi, yani sandıktan çıkan sonuç gerek Cinal ve gerekse Dönmez için hakem olacaktır hiç kuşkusuz…

Dileğimiz zıt görüşlerde de olsa akrabalık gibi ulvi bir bağın kopmadan ve medeni ölçüler içerisinde sürüp gitmesinden yanadır…

Ülkenin kaderine direkt etki edecek bir referandum oylaması yapılacak Pazar günü…

Sonuç ne olursa olsun bu ülke bizim…

Bir başka Türkiye yok…