Allah-ü Teala Kur’an-ı Keriminde bazı ayetlerinde şöyle buyurmaktadır: 1) ’’Eğer Rabbin dileseydi, yer yüzünde bulunanların hepsi iman ederdi. Öyle ise sen, iman etmeleri için insanları zorluyor musun?’’ ( Yunus, 10/90)

2) ‘’Dinde zorlama yoktur. Doğru eğriden açıkça ayrılmıştır. Artık kim sahte tanrıları reddeder de Allah’a  inanırsa kopmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah her şeyi işitir ve bilir.’’ (Bakara 2/256)

3) ‘’ Allah’a ve ahret gününe inanmayan, Allah ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kabul etmeyen kitap ehli, küçülüp cizye verinceye kadar savaşın.’’ ( Tevbe , 29)

Peygamber Efendimiz bazı hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: 1) ‘’ Kim, Rab olarak Allah’ı, din olarak İslam’ı, Resul olarak Hz. Muhammed’i seçtim derse cennet ona vacip olur.’’

2)’’ Kalbinde  zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır.’’

Din;  bilgi, inanç  ve amelden oluşmaktadır. Kişinin bilgi sahibi olmadan Allah’a inanması beklenemez. Tarih boyunca Allah’ü Teala bu sebeple binlerce peygamber göndererek İslam inancını, Allah’ın birliğini insanlara anlatacak ve bilgi sahibi edecek peygamberler yollamıştır. İnsanlara kendileri gibi insan olan peygamberler yollayarak nasıl inanıp nasıl yaşamaları gerektiğini öğretmiştir. Gelen kutsal kitaplar ve peygamberler Allah’ın emir ve yasaklarını insanlığa öğretme mücadelesi vermişlerdir. Peygamberlerin insanlığa İslam’ı anlatması için savaş yapmaları da emredilmiştir. Burada savaş yapmak, hem İslam’ı öğretmek yani bilgiyi sunmak hem de zulüm yapılan topluluklara adaletin gelmesi içindir. İslam inancı bilgisi rahatça sunulabildiğinde savaş olmamaktadır. Yani Allah, kişileri Allah’a inanç noktasında serbest bırakmış fakat kişilerin bilgiyi doğru öğrenerek karar vermelerini istemiştir. Allah,  ‘ben bilmiyordum, haberim olsaydı şirk koşmaz ve sana inanırdım’ diye karşısına gelen kişileri istememekte ve adaletli olmaktadır. Herkese bilginin ulaştırılması için gereken her şeyin yapılması söz konusudur. İşte savaş sebebi böyledir. Bilgiye ulaşan kişi, cennet cehennem ayetlerini de öğrenmiştir ve inanıp inanmamaya karar verecektir.

Bilgiye ulaştıktan sonra kişi İslam’ı seçmezse cehennemlik olacağını bilir. Çünkü Allah sadece Allah’ın bir olduğuna ve gönderilen peygamberlerin insanlara,  Allah’ın emri doğrultusunda tebliğ için gönderildiklerine inananları cennetine koyacaktır. Sadece nankör olmayıp Rabbine inanmasını ister fakat bu konuda ısrar etmez. İnanma noktasında tercihi insanlara bırakmıştır. Yani inanıp inanmamak konusunda dinde zorlama yoktur. Yaparsan ödül alırsın yapmazsan ceza. Buna zorlama denemez çünkü bazı insanlar cehennem azabını tercih edebilir. Tıpkı dünyevi bir işimiz için ister sınava girip kazanma mücadelesi veririz, istersek sınava hazırlık yapmak yerine günümüzü gün ederek sonuçlarına katlanırız. Rabbimiz öylesine merhametlidir ki kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez. Buluğa ermemiş bir çocuğu İslam üzere kabul eder ve akıl baliğ olduktan sonra karar vermesi ve verdikten sonra sonuçlarını kabul etmesine fırsat verir.

Doğru bilgiyi öğrendik ve tercihimizi yaptık. İnanmaya karar verdik. İşte bundan sonrasının doğru anlaşılması gerekiyor. ‘’Dinde zorlama yoktur’’u karıştıranlar burada yanılıyorlar. Eğer İslam’ı tercih ettiysen ibadet etmek gerektiğini de kabul etmiş olman gerekir. Tıpkı bir işyerine veya bir okula kaydını yaptırmak gibi. Bir okulu tercih ettiysen, o okulun formasını giyer o okulun kurallarına uyarsın. ‘’ Ben başka okulun forması ile bu okula gelirim diyebilir misin?..

İslam’ın şartı beştir. 1) Kelime-i şahadet getirmek. 2) Namaz kılmak. 3) Oruç tutmak. 4) Zekat vermek. 5) Hacca gitmek. Beş tanecik şartı yerine getirmek istemiyorsak Rabbimiz bunca nimeti bize niye versin. Hiçbir yükümlülük yapmadan rahat huzur içinde yaşama isteğimiz adaletsizlik olmaz mı? Gayret eden ile etmeyeni Rabbim ayıracak elbette. Çocuklarımız arasında gayret edenle etmeyeni aynı kefeye koyabilir miyiz? Allah niye yapsın?...

Zaten zorlama imanla hiçbir ibadet gerçek olmaz. Ne namaz namaz olur ne oruç ne hac…

 Evlatlarımızın daha doğmadan önce eğitimine başlamalı ve onları cehennem azabından korumanın ömür boyu mücadelesini vermeliyiz. Rabbim! Yavrularımızı cehennem azabından korumamız için bizlere yardım et! AMİN!