Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı Çamlıca Kulesi ile Taksim’in göbeğinde yapımı tamamlanan görkemli caminin açılışını konuşuyor…

Açılışına bizzat katıldığım Taksim Camii, Cuma günü dışına taşıp meydanı dolduran binlerce insanın iştirak ettiği, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın enfes kıraati ile kıldırdığı Cuma namazı sonrası hizmete girdi…

Buna, ülkemize ve İstanbul’a farklı bir ivme katan Çamlıca Kulesi’nin açılışı da eklenince, İstanbul tarihi günlerinden birini yaşadı…

Bizzat katıldığım o görkemli açılışları anlatmak, sanıldığı gibi kolay olamaz bu nedenle…

Taksim Meydanı’nı dolduran kalabalık, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın kıraatiyle doyumsuz bir lezzet alırken, kıldığı Cuma namazıyla farklı bir gün yaşamanın zevkine varıyordu…

İstanbul ve ülkemiz işte böyle tarihi iki güzide eser ile zenginliğine zenginlik katıyordu…

Çamlıca Tepesi’ne deniz seviyesinden 587, bulunduğu yerden 369 metre yükseklikte konuşlandırılan muhteşem seyir kulesinin mimarının Adapazarlı olması, beni ve sanırım tüm Adapazarı’nı sevindiren bir önemli gelişmeydi…

Bu devasa projeyi üstlenen mimar, şehrimizde 1958-60-70’li yıllarda Uzunçarşı’da güvenilir bir sarraf olarak ticaret yapan rahmetli Mehmet Altınışık’ın torunu Melike Altınışık’tan başkası değildi…

İsmail, Nurdoğan ve Arif adlı üç kardeşten Arif Altınışık’ın kızı Mimar Melike Altınışık, sadece İstanbul’un değil, ilimizin ve de ülkemizin en görkemli eserlerinden birine imza atan ünlü bir mimar olarak geçiyordu ülke tarihine…

Gökyüzüne uzanan kulede yemek yiyip, İstanbul’un büyülü güzelliğini seyretmek için yerli ve yabancı turist akışı olacağı, daha açıldığı ilk günden belli olan bu muhteşem eserin işte böyle bir Adapazarı yanı da var…

İlimiz ve ülkemiz adına iftihar edilecek bu dev esere imza atarak, gönüllerimizde farklı bir yer edinen Altınışık ailesinin yüz akı Mimar Melike Altınışık ve onun yetişmesinde emeği geçen Sarraf Mehmet Efendi’den günümüze uzanan tüm Altınışık ailesine ve de yakınlarına başarılarını devamı adına “Peygamber çiçekleri” gitsin istedik…