Ülkenin gündemine Kanal İstanbul projesi oturdu…

Bilen bilmeyen, alimi cahili, yazarı çizeri bu konuda ne gelirse diline döküverdi günlerdir…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iktidarının ilk yıllarında ülkenin tanınmış gazetecilerinden Hıncal Uluç ile yaptığı geniş bir röportajda ilk kez, bir nevi yatırım yönüyle devrim özellikli bir projeden söz etmişti…

Ancak Hıncal Uluç proje içeriğinin zamanı geldiğinde dönemi Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklayacağını dile getirmişti…

Aradan aylar, yıllar geçti…

Herkes eteğindeki taşı döktü ve proje gerçekleşme noktasına gelip dayandı…

Kanal İstanbul Projesi üzerindeki ilk köprünün temeli atıldı…

Böylece projeye start verilmiş oldu…

Bu doğrultuda ne gerekliyse, tüm bilimsel ve teknik incelemeler eksiksiz tamamlandı…

Ülkenin bu konuda sözü olan, liyakatli, ehliyetli, bilgili, ilim irfan sahibi herkes düşüncesini ortaya koydu; bilinmedik hiçbir şey kalmadı geride ve bugüne gelindi…

Aleyhte, lehte raporlar hazırlandı…

Asrın projesinde hiçbir açık bırakılmayacak tarzda, müthiş bir altyapı ve hazırlık dönemi geçirildi…

Yani bugüne değin cumhuriyet tarihi boyunca ülke yararına çıkılan her yola takoz koyan, ekonomiyi ayağa kaldıracak yollara, tünellere, devasa köprülere, hava limanlara kadar ne varsa karşı çıkan muhalif anlayış, yine yolda kaldı…

Ve dün hayal edilmesi dahi mümkün olmayan dev yatırım için düğmeye basıldı…

Yapımı hızlı bir şekilde devam eden Çanakkale Köprüsü, “ecel yolu” haline gelen Körfez yollarını bypass eden Körfez geçişi, aşılmaz denilen dağları engel olmaktan çıkaran devasa tüneller gibi yatırımlarla ülkemize çağ atlatan projelere, böylece bir yenisi daha eklenmiş oluyor…

Niye buna karşı çıkılıyor bilemem…

Panama ve Süveyş kanalları gibi ait oldukları ülkeye milyonlarca dolar döviz girdisi sağlayacak yeni ve AK Parti iktidarının yüz akı, asrın projesini malum anlayış ve zihniyetle itibarsızlaştırmak isteyenler var ne yazık ki ülkemizde…

Bu nasıl bir anlayış!

Bilen varsa anlatsa da dinlesek, yazsa da okusak!

Size bu satırları şehrimizden çıkıp duble yollardan geçerek emniyetle ulaştığımız Antalya’nın cennet köşesi Adrasan’dan yazıyorum…

Yeşil ile mavinin öpüştüğü, cennet gibi koylarıyla Adrasan, Akdeniz’in keşfedilmemiş köşelerinden biridir…

Pandemi dönemine rağmen halkın ilgisi bu güzel yöreye ayrı bir değer katıyor…

Her şeye rağmen yeniden güzel Adapazarı’na dönecek olmanın heyecanı var içimizde, on günlük ayrılığın ardından…

Bu duygularla; ülkemize vizyon katacak, çağ atlatacak devasa proje Kanal İstanbul’un hayırlı olması dileğiyle, bu alanda emeği geçen başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere mühendisinden işçisine herkese  “Akdeniz sardunyaları” gönderelim istedik…