Köylerin mahalleye dönüştürülmesi sonucu tarım ve hayvancılık faaliyetleri zarar görünce uygulamadan dönüşün yolu açıldı. Büyükşehirlere bağlı mahallelere dönüştürülen köy ve belde yerleşimleri, başvuruda bulunmak şartıyla “kırsal mahalle” statüsüne geçebilecek

Hükümet, 12 Kasım 2012’de Büyükşehir Yasası’nı değiştirerek 30 ilde 16 bin 220 köyü mahalleye dönüştürmüştü. Bu düzenleme ile Türkiye’deki 34 bin 434 olan köy sayısı 18 bin 214’e düştü.

Yaklaşık 9 yıl önce yapılan değişiklikle, köylerin mahalleye dönüştürülmesi tarım ve hayvancılık faaliyetlerine zarar verince, bu uygulamadan sessiz sedasız geri dönüşün yolu açıldı.

7254 Sayılı Torba Yasa’daki ‘Köy Statüsü’ne ilişkin düzenleme, 16 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Fakat bu değişiklikten pek kimsenin haberi olmadı. Şimdi bu düzenleme ile ilgili çekince ve arayışlar gündeme geldi.

“Orda bir köy var, uzakta, / O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da / O köy bizim köyümüzdür...” Ahmet Kutsi Tecer’in ünlü “Orda Bir Köy Var Uzakta” şiiri bu dizelerle başlar...

Bilindiği gibi, Büyükşehirler Yasası ile köyler artık ‘Mahalle’ye dönüştürüldü. Ancak tabelasında ‘mahalle’ yazması görüntüyü değiştirmedi.

Hiç mahallede evin altında ahır, önünde kümes olur mu?.. Tavuk, ördek, kaz seslerinin traktör gürültüsüne karıştığı, trafiğin çamurlu daracık yollarda inek, koyun, keçi sürüleri ve at arabalarıyla işlediği bir mahalle düşünün!..

YALNIZCA TABELADA MAHALLE!

Yerleşim yerleri, ancak oraya gereği gibi götürülen hizmetlerle statü kazanabilir. Buralar, ‘sizi mahalle yaptık’ demekle mahalle olmaz!

Nitekim öyle oldu...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihinde bir ilk yapılarak, Büyükşehir Yasası’nda gidilen değişiklikle, köyler mahalle yapıldı. Yine aynı değişiklikle, 1053 belde mahalleye dönüştürüldü. Yasa, 2012’de çıkarıldıktan sonraki ilk yerel seçimde 30 Mart 2014’te uygulamaya geçti.

Bu düzenleme ile 442 Sayılı Köy Kanunu, buralar için hükmünü yitirdi. Şehir merkezindeki herhangi bir mahalleden uygulamada farkı kalmadı. Ancak aradaki fark giderek açılırken başta tarım ve hayvancılık faaliyetleri büyük zarar gördü.

TARIMSAL ÜRETİM VE HAYVANCILIK BİTTİ

Mahalleye dönüşen köylerin ve beldelerin ortak kullanılan tüm malları, meraları, taşınmazları bağlandıkları belediyeye geçti. Köy ve köylünün olmazsa olmazları elinden çıktı. Bazı yerlerde tarım alanları imar değişiklikleri ve benzeri uygulamalarla amaç dışı kullanıma açıldı. Köyler mahalleye dönüşünce Büyükşehir Yasası ve kuralları uygulandığı için köylülerin ihtiyaç duydukları ahır ve benzeri yapıları yapmaları imkansız hale geldi. Hayvancılık yapanlar “koku yapıyor” diye şikâyelerine maruz kalarak bulundukları yerlerden uzaklaştırılmaya zorlandı. Tarımsal üretim, özellikle hayvancılık yapanlar için her geçen gün daha zor hale geldi.

Diğer yandan alınması gereken hizmetlerde  adalet sağlanamadı. Örneğin; merkezde her mahallede en az bir aile hekimliği hizmeti veren kurum bulunurken, mahalle statüsüne alınan köylerin çoğunda değil sağlık hizmeti, en yakın alış veriş merkezi ve sağlık birimine gitmek için bile ulaşım hizmetinden yoksun bırakıldı.

İşte bir örnek: Kaynarca ilçesine 15 kilometre uzaklıktaki Arif Ağa Köyü (Mahallesi) yıllardan beri ulaşım sıkıntısı yaşıyor. Öğrenci taşımacılığı yapan servislerin dışında şehre ulaşım için hiç bir vasıtasının çalışmadığı köyde vatandaşlar, alışverişlerini yapacakları market ya da tedavi için bir sağlık kuruluşuna ihtiyaç duyduklarında ya taksi çağırmak zorunda kalıyor ya da pat pat tabir edilen küçük tarım araçlarını kullanıyor. (Yanlış okumadınız. Tek ulaşım araçları pat pat!)

Sonuçta köylü bu değişimden mağdur...

YENİDEN DÜZENLEME KAÇINILMAZ OLDU

İşte tüm bu yaşanan sıkıntılar, 3. Tarım ve Orman Şurası raporlarına da yansıdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Kasım 2019 tarihinde açıkladığı Şura Sonuç Bildirisi’nde: “Büyükşehir belediyelerinde mahallelerin kırsal ve kentsel olarak yeniden yapılandırılması, kırsal mahallelerde köy tüzel kişiliği yapısının korunması, kırsal yaşamın Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde bütüncül ve entegre bir bakış açısıyla koordine edilmesi” maddesi yer aldı.

BAKAN PAKDEMİRLİ DE İTİRAF ETTİ!

Yaklaşık bir yıl sonra 16 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7254 Sayılı Kanun” ile mahalleye dönüşen köy ve beldelerle ilgili önemli bir düzenleme yapıldı.

Bu konuda bir yasal düzenleme olacağını dile getiren Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, “Büyükşehir Yasası, maalesef, tarıma hakikaten zarar verdi. Biz de buraya bir katkı koyuyoruz. Gazi Meclisimizin de buna katkı koyacağına eminim. Özellikle tarımsal faaliyetlerin daha düzenli sürdürülebilmesi maksadıyla bu büyükşehir yasasında da bazı tadilatlara ihtiyaç var” şeklindeki sözleri, köylerin mahalleye dönüştürülmesinin tarıma zarar verdiğinin itirafı niteliğindeydi.

Evet, nihayet bu yanlıştan dönülüyor. Yeni düzenlemeye göre eski haklar geri dönecek ve bir çok avantaja yeniden sahip olunacak.

‘KIRSAL MAHALLE’ KAVRAMI

 Medyada ve kamuoyunda çok öne çıkarılmayan bu büyük değişimle; orman köylerinin ve kırsal alanlardaki yerleşim yerleri su fiyatı dâhil çok önemli indirimler ve vergi muafiyetleri getirildi. Yasalaşan kanun teklifi ile büyükşehir statüsünde bulunan mahallelerin; sosyo-ekonomik durumu, şehir merkezine uzaklığı, belediye hizmetlerine erişebilirliği, mevcut yapılaşma durumu esas alınarak yapılan değerlendirmeler sonucu ‘kırsal mahalle’ statüsü verilmesinin önü açıldı.

Belirlemenin mahalle düzeyinde yapılması esas olmasıyla birlikte, yüzölçümü 10 bin metrekarenin altına inmemek şartıyla bir mahalle içinde “kırsal yerleşik alan” da tespit edilebilecek.

90 GÜN İÇİNDE DÖNÜŞÜM OLACAK

‘Kırsal Mahalle’ statüsü kazanmak için şimdi burada ilk yapılması gereken; muhtarlar öncülüğündeki mahallelerin, ilçe belediyelerine başvurması. Düzenlemeye göre, ilçe belediye meclisinin kararı ve teklifi üzerine büyükşehir belediye meclisinin en geç 90 gün içinde alacağı karar ile dönüşüm sağlanabilecek.

...

Şimdilerde Ferdi Tayfur’un “Hadi gel köyümüze geri dönelim... Fadimenin düğününde halay çekelim” türküsü yankılanıyor sanki...

Eskiden köyden şehire göçler vardı. Şimdi sosyolojik olarak tam tersi bir süreç yaşanıyor. Şehirden köye göç...

Özellikle bu pandemi döneminde kentten kırsala bir eğilim var. Şehirden bunalanlar korona virüsün de etkisiyle sakin bölgelere kaçmaya başladı. İmkanı olup kırsal kesimlerde doğa ile iç içe evler yapan ya da kiralayan vatandaşlar, tersine göçün öncüsü oldu.