Seçim süreci yoğun geçti…

Bu nedenle Sakaryaspor’u değerlendirme yorumlarımıza bir süre ara vermek zorunda kaldık…

Deplasmanda rahat oyun ve farklı skorla (5-2) yenip geldiğimiz, bizim de zevkle izlediğimiz Bodrumspor rövanş maçını, Sakarya Düşünce ve Dayanışma Platformu ile katıldığımız peygamberler şehri Şanlıurfa seyahati nedeniyle seyretme imkanım olmadı…

Ancak dakika dakika telefonumdan takip ettim…

Benim için olduğu kadar, spor sever her Sakaryalı’nın beklentisine cevap veren 2-1’lik galibiyet ve şampiyonluk yolundaki rakiplerin aldığı sonuçlar, yeşil siyahlı ekibi yeniden iddialı hale getirdi...

Teknik direktörlükte yetenek ve beceri kadar, şans faktörü de o denli önemlidir...

Genç çalıştırıcı Şaban Yıldırım bu yönüyle şanslı teknik direktörler arasında yer alır…

Yeşil siyahlı forma altında önce futbolcu, sonra da teknik direktör olarak başarılı bir maziye sahip Şaban hocanın Bodrum maçını takiben yaptığı değerlendirmelere katılmamak mümkün değil…

Galibiyetin hayati önem taşıdığı böylesi stresli ve zor geçen karşılaşmalarda iyi oyun değil, önemli olan kazanılacak üç puandır…

Sakaryaspor da bunu başarmış bulunuyor…

Elde mevcut kadroyu önümüzdeki haftalarda başlayacak final karşılaşmalarına karşı hazır ve sağlıklı tutmak onun işidir...

Buna göre yapılacak hesaplarla sonuca gitmek, Sakaryaspor gibi böylesi haftalarda elde ettiği başarılarıyla bilinen bir takım açısından, sanıldığı gibi zor olmasa gerek…

Şaban hocanın maç sonu değerlendirmesini böyle okumak ve dikkate almak zorundayız…

Talihsiz maçlar sonucu elde ettiği büyük avantajı riske sokan yeşil siyahlı ekip, haftalar sonra yakaladığı şansı devam ettirmek açısından her maçı final havası anlayışıyla ele almalı…  

Sakaryaspor ve Şaban hoca açısından hiç de sürpriz olmayacak bir yeni zafer kapısı aralanmış bulunuyor yeniden…

Bunun için; iyi oynayıp kaybetmek yerine, kötü oynayıp kazanılan üç puan altın değerindedir…

Evet…

Zor geçse de Bodrumspor’u evine puansız gönderme başarısı, böyle hesapların yapıldığı zorlu bir döneme girildiğini gösteriyor…

Hangi takım daha az hata yaparsa, zafer onun olacaktır hiç kuşkusuz…

O nedenle Şaban hoca ve ekibini kötü oyunla suçlamak ya da kazanılan üç puana rağmen “oyundan memnun değiliz” şeklinde değerlendirmek, özellikle şu aşamada yapılacak iş olmasa gerek…

Şimdi puan aslanın ağzında değil, midesinde…

Oradan alıp çıkarmak çok zor olsa da son haftalardaki tablo bizi yeniden iddialı takımlar arasına sokuverdi…

Bunca zahmet, bunca emek ve harcama, isteriz ki bu dönem şampiyonluğa her takımdan çok daha yakın olduğu izlenimi edindiğimiz Sakaryasporumuzu zafere götürsün…

Önümüzdeki Kastamonuspor maçı mutlak kazanılmalı…

Şimdi gözler bu karşılaşmaya çevrilmiş durumda…

Haftanın en önemli maçından üç puanla dönmenin dışında hiçbir şey bizi mutlu etmez…
Geçmişin sancılı tartışmaları yerine hedefin her şeyden önce üç puana göre değerlendirilmesi açısından, taraftarlara olduğu kadar, basına da büyük görevler düşüyor...

O da moral bozucu hiçbir konuya yer vermemek…

Bu doğrultuda hareketle takımı zirveye taşıyacak başarıda tuzu olan herkese ve her kesime “yeşil siyah laleler” gitsin istedik bir kez daha...