Sevgili okurlar,
Bu Pazar sizlere bildik ama farklı konularda,farklı yorumlarla bir fikir jimnastiği yapmanızı sağlamak istiyorum..
Maalesef, Türkiye’de ‘demokrasi’ farlı grup ve kümeler arasında, çok farklı algılanıyor!..
Oysa ‘demokrasi’ bir kurallar rejimidir.
O nedenle demokratik rejimler dünyada çok taraftar toplamışlardır.
Bizde de ilk meclis açıldığında (23 Nisan 1920),meclis duvarına asılan,’ Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ anlayışı, büyük taraftarlar topladı.
Demokrasiye adım atıldığı için o günü Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları çocuklara bayram olarak armağan etmişlerdir..
Kısacası kula, kulluk devri bitmiştir.. Kadını, diğer bireyleri köle gibi kullanan anlayışlar son bulmuştur..Çağdaş dünya ile birliktelik yapılmıştır..Hedefler konmuş, refah ve huzur için adımlar atılmıştır..
Bunları küçük görmek, kimsenin haddine değildir!
Bugün Türkiye’nin güney doğusunda ortaya çıkan ‘terörün’ asıl sebeplerinden birisi işte bu noktada gizlidir.
‘Ağalık ve Maraba’ sistemi ile kendini gösteren bölge yaşam biçimi, yukarıdaki anlayışlara aldırış etmemiş ve bölgede baskı ve şiddetten
nasibine düşeni alamamıştır!
Bugün ‘ barış süreci’ denilen bu yeni süreçte, bölgede terör ile pirim yapan PKK ve yandaşları, yeni bir ağalık, yeni bir maraba, yeni bir baskı sistemini dayatıyorlar!..
Bunun için iktidar ile pazarlık halindeler, bunun için İmralı devrede!
Kendini ‘ Kürt’ milliyetçiliği ile tanımlayan partileri bile yeterli görmüyorlar..Daha istiyorlar,daha!?
Bugün ‘Avrupa ülkelerinde, ırkçı, ayrımcı, radikal söylemlerle ortaya çıkan bu tür partiler, yönetimlere ortak edilmiyor, hatta kapatılıyor..
Demem o ki, bu anlayış, ‘ devlete karşı’ inkarcı söylemleri ateşleyerek, devletin bazı arızalarından yararlanarak, filizlenmiş, masum çocukları dağlara çıkarıp silahlandırmayı başarabilmiştir!..
Türkiye tarihinde kötü bir örnek olarak yerini almıştır..
Ancak,bu ‘ barış süreci’ belirsizliği hala endişe ve kaygı nedenidir..
İktidarın bu bağlamda halkla gerçekleri paylaşılması kaçınılmazdır..
Gezi parkı eylemi bunu zorunlu kılmıştır..

* * *
Bu sürecin önüne geçen, İstanbul Taksim Gezi Parkı olayı ise, çok yeni bir gelişmedir. İrdelenmeye muhtaçtır..
Bir düşünce etrafında toplanan ve bir karşı anlayışa karşı birleşenler, anayasadan aldıkları meşru haklarını kullanıyorlar..
Bu kesime,’ siz kimsiniz’ diye yaklaşamazsanız?
Bu yazıyı yazdığım saatlerde, Gezi Parkı ile ilgili kararların belirsizliği televizyon ve radyolardan yansıyordu..
Gerçekten Gezi Parkı eylemlerini nasıl yorumlamalıyız?..
İktidarın feryatlarında ortaya çıkan,’ Bu işin oyuncuları kimler, Ne yapmak istiyorlar, Hükümeti neden hedef aldılar?..’ noktasındaki sorular, elbette cevap bulacaktır..
Yukarıda da sözünü ettiğimiz ‘ demokrasi’ kelimesinin bir kuralları ihtiva ettiğini ifade etmiştik..
Bu yüzyılda, dahi en iyi yönetim şekli olan, demokratik sistemin değiştirilmek istenmesi, Türkiye’de Gezi Parkı eylemleri ile kendini göstermiştir!
Türkiye’de onbirinci yılını dolduran iktidarın, ömrü uzun sayılamaz..Üç seçimi de üst üstse kazansa bile, Batıda daha uzun iktidarda kalan siyasi parti örnekleri mevcut..
Burada taraflar, sert açıklamalar ile süreci uzatmışlardır..
Bir zamanlar,Özal ile Calp arasında cereyan eden, ‘ köprüyü satarım, sattırmam’ tartışmasını hatırlatan ve gerginliğe neden olan bu durumdan, iktidarın büyük dersler alarak yoluna devam etmesi ve sandığa gitmesi kaçınılmazdır..
Ancak, Demokrat Parti dönemindeki gibi gerginlikleri tercih etmek,Türkiye’ye başka onulmaz siyasi yaralar açar..
Bugün iktidar tarafından seslendirilen,’ Bunca yıldır tırnaklarımız ile kazandıklarımız, bir kısım çapulcular tarafından heba edildi!’ demek, demokrasinin özü ile bağdaşmaz..
Hat ta, iktidarın sıkça dillendirdiği, ‘ Siz ne yaptınız? Bu ülkede hangi hizmetiniz var? Bunlara beş koyun verseniz, güdemezler!?,,’ gibi yaklaşımlar, seslendirmeler, sınırların kalktığı, teknolojik gelişmelerin ışık hızı ile evlerimize girdiği dönemde anlaşılır değildir..
Demokrasilerde, iktidara gelenler, ülkenin zenginliklerini eşit, adil, hak ve hukuk temelinde yönetirler. Bir gruba, bir kümeye, bir azınlığa çıkar sağlamak,menfaat temin etmek, bu yönde kaygılar ve şüpheler oluşturmak, toplumda büyük rahatsızlıklara neden olur..
Hele de kanuni yaptırımlar..Alışa-gelmiş, herkes tarafından kabul görmüş anlayışları ters yüz etmekte, siyasi iktidarları tartışılır hale getirir..
Özgürlük alanlarının kısıtlanması, yaşam biçimleri oynanılması ise, her şeyi zıvanadan çıkarır..
İktidar tarafından en güzel açıklamayı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yapmıştır;’ Bir silkelenmeye ihtiyacımız!’ var diyerek özeleştiri yapmıştır.
Diğerleri ise ‘burunlarından kıl aldırmamaya’ özen göstermişler, kendilerini haklı çıkaracak, bahaneler ve mazeretler üretmeye çalışarak, taraftar toplamaya, mevcut tarafları korumaya kalkmışlardır!..
Bu bir sınavdı!
Bu manada Gezi Parkı eylemi, yeşil temelinde, çevreci bir direniş olarak ortaya çıkmıştır.
Bu direnişin adresi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı değildir..
Doğrudan yürütmenin başı olan iktidarı yönelik bu eylem, iyi analiz edilerek, Türkiye’nin bekası, geleceği ve yarınları için gerginlik temelinde değil, hoşgörü ve tolerans çerçevesinde, enine boyuna tartışılmıştır..
Evet,’ Biz nerede yanlış yaptık?’ özünde, iktidar yapa-geldiği kamplara bu konuyu götürmeli ve tartışmalıdır..
Unutmayınız ki, demokrasilerde,’kimse bulunmaz Hint kumaşı değildir!’..
Demokrasilerde, her iktidarın, her milletvekilinin, her seçilmişin mutlaka alternatifi vardır..
O alternatifin,Gezi Parkı’nda ‘halk’ olduğu, bir kez daha anlaşılmıştır..
Halka rağmen, demokrasilerde esmek, gürlemek, oyuna başkalarını da davet eder..
ABD’nin, Avrupa Birliği’nin diğer ülkelerin seslerini yükseltmesi, bu demokratik tavırlardandır..
Ya, sen Suriye meselesi ile ahkam kesersen, başkaları da senin ülken ile ilgili gelişmeleri elbette yorumlar..
Son sözüm; İstanbul Taksim Gezi Parkı, iktidarın anlayışlarına karşı, bir halk ayaklanmasıdır..
Alternatif arayanlara duyurulur!
Halk iradesine inanalar, bu iradeye de saygı göstermelidirler..
Daha fazla demokrasiden korkmamak gerek..
Hele de halktan!
Gezi parkı şifreleri, bu manada çok önemli..
Pazarınız, sağlıklı güzelliklere vesile olsun..
Saygılarımla..