Seçim öncesi, Yerel kültür Derneği’nin bir gecesinde yaptığı konuşmada tanık oldum, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin spora olan katkılarına ve bu doğrultuda üstlendiği görevde nasıl bir yol ve yöntem izlediğine…

Aklınıza gelen-gelmeyen ne kadar spor branşı varsa hemen hepsinde genellikle başkan ya da yönetim kurulu üyesi olarak görev almış…

Bugüne kadar spor tutkunu, bırakın belediye başkanını, en ufak bir görevde bulunan ne bürokrat ne memur ne de bir siyasi aktöre rastladım ne de duydum böylesine sporla iç içe yaşayanı…

Ekrem Başkan gibi hayatı boyunca bırakın esas görevini, sporun her dalında görev almış ya da göreve getirilmiş bir başka siyasetçi olduğunu tahmin etmek hiç de kolay değil…

İşte öylesine iç içedir sporun her dalıyla Ekrem Başkan…

O nedenle olacak Sakaryaspor yönetiminin ve taraftarlarının taleplerini anında yerine getirmede hiç tereddüt etmez, yetişir Hızır misali imdatlarına…

Peki böyle yapmakla doğru mu yapıyor?

İşte bu soruya spor tutkunlarının bakış açısı farklı…

Emaneti ehline teslimde, her alanda olduğu gibi sporda da aranan ölçü önemlidir ve çok dikkat gerektirir…

Her kim ki görev alacak ve dahi desteklenecek; niyetine, spor sevgisi ve tecrübesine bakılmalıdır…

Aksi halde yapılacak her işlem, gün gelir kulübün başına taşınması güç sıkıntılar getirir…

O zaman da kulüp, içinden çıkılması güç durumlarla karşılaşılır ki böyle bir tablo yakın geçmişte yaşandı…

Sakaryaspor, son çeyrek asırda başına gelen başkanlardan Selahattin Aydın ve yönetiminin büyük gayretleriyle istikrara kavuşmuştu…

Yeşil siyahlı ekip, o dönemden sonra yaşanan bir dizi yanlışlarla, bugün yine zor bir ortamın içine itilmiş görünüyor…

Son başkan Cumhur Genç de son derece sıkıntılı ve sancılı geçen bir süreç yaşadı…

Antalya’daki sevimsiz tablo ve kaybedilen şampiyonluk şansı, sanırım onu da ziyadesiyle yordu ve yıprattı…

Kaybedilen maçtan sonraki tavrı da bunu gösteriyor…

Yönetim cephesinde durum böylesine iç açıcı değilken, bazı kendini bilmez taraftarların Rüstemler Tesislerini basıp futbolculara ait ne varsa kırıp dökmesi, kaybedilen şampiyonluktan daha büyük bir acı ve sorun olarak geçti Sakaryaspor tarihine…

Bundan sonra takımda hangi futbolcuyu tutabilirsin!

Transfer ayında gönlünde Sakaryaspor forması olan hangi oyuncu, takımda böyle sıkıntılı bir durumdan sonra oynamak ister!

Daha önce de benzer bir sıkıntı yaşanmış, açtığı yaraları iyileştirmek hiç de kolay olmamıştı…

Evet… Bu şehrin profesyonel dünyadaki yegane temsilcisi, mazisi futbolcu yatağı Sakaryaspor, tarihinin en sancılı dönemlerinden birini daha yaşamaya hazırlanıyor…

Yönetim devam eder mi, etmez mi bilinmez!

Ancak bildiğim, bilimsel tarzda başarıyı, İzmir Altınordu örneği bir yapılaşma ile yakalayacak zihniyetin hakim olacağı bir ekip ruhuna ihtiyacın, bugün dünden ziyade olduğudur…

Sakarya yetiştirdiği ünlü futbolcuları ile ülke futbolunda önde gelen bir-iki ilden biriyken, Sakaryaspor’un bugün kadrosunda bir, bilemedin iki Sakaryalı oyuncu olması, işte bu bilinçsiz yönetim anlayışından kaynaklanmıştır…

Bu ilin sporda da başarılı olması öz kaynakları harekete geçirmekle sağlanır…

Üzülerek ifade etmek durumundayım ki o ortam bir türlü gerçekleşmiyor…

Bilmem, saçından tırnağına sporun içinde olduğunu bildiğimiz Ekrem Başkan bu konuda ne düşünür!

Ümit ediyorum ve diliyorum ki Sakaryasporumuz eskisi gibi yerli ve milli futbolcular dönemini yakalar ve başarılı olur…

Öyle bir ortam sağlanması kaçınılmaz hale geldi artık…

İşte o ortamın bir an önce gerçekleşmesi adına yola çıkacak olan ekibe  “Yeşil siyah laleler” göndermeye hazırız…