Yerel ve ulusal gazete haberlerinden okuyup duymuştum, Down sendromlu Milli yüzücü Çağla Demir kızımızın adını…

Elif Tahtakale’nin konuğu olarak gazetemize gelip de bu defa yakından ve kendi ağzından duyduğum inanılması zor hayat hikayesine tanık oldum, derinliğine…

29 yaşına gelmiş…

Spora havuzlara girerek ve yüzmeyi tercih ederek başlamış…

Bugüne kadar katıldığı Avrupa ve Dünya şampiyonalarında 13 farklı madalya almayı başarmış…

Bu yönüyle bir “madalya oburu” haline dönüşmüş…

Nasıl da anlatıverdi kendine has sözleriyle serüvenini, böylesine heyecanlı ve öylesine sevecen bir ünlü sporcu olarak…

“Benim hocam” dediği babasıyla yaptığı ziyarette Elif ve bizimle kurduğu o sıcak diyalog öyle kolay anlatılacak cinsten değildi adeta…

Önce boynuna asılı madalyaların öyküsünü anlattı…

Sonra “Beni ne kadar seviyorsun?” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden söz etti…

Ve bir kez daha O’nu ne kadar çok sevdiğini dile getirdi, çarpıcı bir şekilde gazetemizde…

Hayata farklı ancak çok renkli bir açıdan bakan Demir ailesi, daha doğduğu gün koyduğu ad ile farklı bir ivme katmış anlaşılan evlatlarına…

O konuşmuyor, adeta çağlıyordu hikayesini anlatırken bize…

Nasıl da heyecanlı, nasıl da içinde bulunduğu durumdan keyif alan bir yürek zenginliği içerisinde dökülüyordu sözleri, tane tane dilinden…

Elindeki telefonu, onun başarısını günümüze taşıyan birbirinden renkli anılarla dolu…

Her bir karesinde ayrı bir öyküsü olduğunu gösterir sözleri, uluslararası yarışlarda elde edilen derecelerini günümüze taşır gibiydi…

Bitmek bilmeyen ve kolay elde edilmeyen bir sinerji ve enerjiyle, anlattı da anlattı yaptığı müthiş mücadeleyi…

Bir çırpıda sıraladığı macerasını dinlerken, onun ve ailesi adına ne kadar mutlu olduğumuzu söylemeye gerek yok…

“Anlattıklarım özel konulardı…

Şimdi sıra geldi röportaja” diyerek bugüne kadar kendisiyle yapılan sayısız röportajdan ders çıkaran usta bir sporcu gibi davranıyordu…

Elif ablası ona sorular sordu…

O anlattı, Elif yazdı…

Heyecanı, sözleri öyle kabına sığacak cinsten değildi…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve asrın güreşçisi Hamza Yerlikaya ile hatıralarına ayrı bir parantez açtı…

Sonra çalışmak istediğini, boş oturmanın kendisine göre olmadığının altını çizerek bu doğrultudaki gelişmelerden söz etti…

Zeki Toçoğlu’nun başkanlığı döneminde BELPAŞ’ta kendine yapacak bir iş bulmuş…

O nedenle çok mutlu…

Haftanın beş-altı günü havuza girerek gözünü bu defa, ikincilik ve üçüncülük değil, birinciliğe dikmiş…

Çağla bu haliyle verdiği inanılmaz hayat mücadelesiyle benzer durumda olan çocuklar için adeta bir rol model…

Azmin, gayretin ve inancın zaferiyle donanmış…

Ailesi onunla gülüyor, onunla seviniyor ve gurur duyuyor…

Onu yakından tanımak, bizim için de bir farklı sevinç kaynağı oldu…

Milli sporcumuz Çağla Demir’e bu doğrultuda verdiği mücadelede, istedim ki şansının ve bahtının açık olması adına peygamber çiçeği “Güller” gitsin demet demet…