ETKİLİ bir sivil toplum kuruluşunun başındaki arkadaşım anlatmıştı. Bir iş gezisi ve seminer zinciri için yedi-sekiz yıl önce Japonya’ya gitmişler. Başkent Tokyo’da çok güzel bir otelde birkaç gün yorgunluklarını atana dek ağırlanmışlar. Üçüncü günü gezilerinin ilk ayağı olan Hiroshima için hazırlıklara başlamış bizim kafile.

**

Tercümanları akşamdan haber vermiş, ‘Hiroshima buraya bin 110 kilometre. Sabah 08.00 treni ile gideceğiz. Sabah 07.00’de kalkıp kahvaltımızı yapalım. Saat 07.40’ta otelden çıkacağız. 07.40’ta otelin önünde buluşuruz’ Bizim arkadaş şaşkın bir vaziyette tercümana dönmüş ve ‘Bin 110 kilometre diyorsun. Tren diyorsun. Diyorsun ki, bir günümüz yollarda geçecek. Hiroshima’ya uçak yok mu?’ Tercüman, ‘Var tabi’ demiş. ‘Var ama bunu size yarın anlatırım…’

**

Bizim kafile sabah 07.00’de kalkmış, kahvaltılarını yapıp, saat 07.40’ta ellerinde tekerlekli valizleriyle otelin önüne çıktıkları anda da tercümanla karşılaşmışlar. Bizimkiler, kendilerini Tokyo Tren Garı’na götürecek özel bir servis aracı beklerken tercüman, ‘Arkadaşlar’ demiş, ‘Şu önümüzdeki bloğun arkasına kadar yürüyeceğiz’ Bizimkiler, kendilerini Tokyo Tren Garı’na götürecek servisin oradan kalktığını düşünerek, tekerlekli valizleriyle yüz metre kadar ilerideki bloğa doğru yürümeye başlamışlar.

**

Bloğun köşeyi döndüklerinde herkes hayret içinde kalmış. Hayretlerinin nedeni; Tokyo Tren Garı tam karşılarında olması… Yani, kaldıkları beş yıldızlı otelle, Tokyo Tren Garı’nın arası yürümece, üç veya dört dakika. Derken, daha önce alınan biletlerle trendeki koltuklarına oturan Türkiye kafilesi, trenin kalkış saatini beklemeye başlamış.

**

Tercüman da bizim arkadaşın yanında. Yani yan yana ikili koltukta yolculuk yapacaklar. O’da tercümanı yanında bulunca yine tren-uçak konusunu gündeme taşımış ve ‘Gideceğimiz Hiroshima, bin 110 kilometre dedin. Neden trene bineceğimize, uçakla gitmiyoruz. Yoksa daha tasarruflu olacağı için mi bizi trenle götürüyorsunuz?’ diye sormuş. Tercümen gayet sakin, ‘Bu sorunun cevabını Hiroshima’da otele yerleşince vereceğim’ demiş hafif tebessüm ederek.

**

Arkadaş diyor ki, ‘Tam 3 saat 10 dakika sonra trenimiz Hiroshima Tren Garı’na girdi. Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım’ Kaba bir hesapla, trenin ortalama 350-360  kilometre hızla gittiği ortaya çıkıyor. Arkadaşımın, ‘küçük dilimi yutacaktım’ demesi galiba bundan. Neyse, macerayı anlatmaya devam edelim.

**

Hiroshima Tren Garı’nda, trenden inip, garın ana girişine çıktıklarında, bizim dostlar yine kendilerini almaya gelen bir özel servis aracı ihtimalini düşünmeye başlamış. Çoğunluğu da, ‘Tamam, Tokyo Tren Garı, otelimizin dibindeymiş, Hiroshima’da da farklıdır’ düşüncesiyle bir araya geldiklerinde, yine tercümanın sesini duymuşlar, ‘Arkadaşlar, yeşil ışıkta karşıya geçiyoruz, tam karşımızdaki bina otelimiz!’

**

Macera burada bitmiyor tabi. Bu yolculuğu bana anlatan Demiryol-İş Sakarya Şube Başkanı ve Türk-İş İl Temsilcisi olan arkadaşım sendikacı Cemal Yaman. Gelin bundan sonrasını kendi ağzından dinleyelim, ‘..Japonya denince aklımıza her zaman hızlı tren geliyordu, açık söyleyeyim, bu kadarını da tahmin etmemiştik. Hem hızlı, hem modern, inanın uçaktan bir farkı yok’

**

Benim en çok merak ettiğim, bizi Hiroshima’ya, uçakla değil de neden trenle götürdükleriydi. Gerçi, Hiroshima’ya inince kendi kendime biraz bunun cevabını verdim ama sorunun tamamını öğrenmem lazımdı. Bu nedenle otelde müsait bir zamanda tercüman arkadaşı karşıma alarak, ‘Anlat bakalım’ dedim. ‘Anlat şu uçak-tren’ meselesini’ Tercüman karşıma oturdu ve anlatmaya başladı’

**

‘Bende sana anlatayım. Tokyo- Hiroshima arası daha önce de söylediğim gibi bin 110 kilometre. Hızlı trenle 3 saat 10 dakika. Uçakla ise 1 saat 15 dakika. Arada iki saat fark var. Uçakla trenin aynı mesafede iki saatlik farkı beni daha da meraklandırdı. Yani, uçakla gitseydik, 1 saat 15 dakikada Hiroshima’da olacaktık. Bunu sorduğum da tercüman önce Tokyo- Hiroshima arası uçak ve tren yolcu fiyatlarını açıkladı’

**

Trenle Tokyo-Hiroshima arası bin 200 Yen. Uçakla Tokyo-Hiroshima arası 800 Yen. Sende şaşırdın değil mi? Tren 3 saat 10 dakikada gidiyor, bin 200 Yen. Uçak 1 saat 15 dakikada gidiyor 800 Yen. Aslında tam tersi, uçak bin 200 Yen, tren 800 Yen olması lazım. Düz mantıkla bakınca böyle görülüyor ama öyle değilmiş’

**

‘Tercüman işin esprisini anlattı. Japonya’da tüm tren garları şehirlerin göbeğindeymiş. Tam merkezi yerinde yani… Buna karşın, havaalanları da doğal olarak şehirlerin dışında. Bu nedenle Japon Hava Yolları ile Japon Tren Yolları bir rekabet içinde. Daha doğrusu, Japon hava Yolları, Japon Tren Yolları’nın müşterilerini çekebilmek için fiyatlarını düşürmesine rağmen Japon halkının rağbeti yine trene’

**

‘Bunun nedeni tam olarak şöyle açıklanıyor. Yukarıda söylediğim gibi Japonya’da tüm tren garları şehirlerin tam ortasında. Bizim örneğimizde olduğu gibi Tokyo’da da, Hiroshima’da da tren garı ile kalacağımız otel iki-üç dakikalık yürüyüş mesafesinde. Bizim Tokyo-Hiroshima yolculuğumuz otelden otele 3 saat 20 dakika tuttu. Eğer biz Tokyo’dan Hiroshima’ya uçakla gitseydik; havaalanı Tokyo’nun 55 kilometre dışında. Saat 08.00’de kalkan uçak için bizim kalkıştan bir saat önce havaalanında olmamız lazım. Bunun için bizim otelden 07.00 yerine 05.30 gibi çıkmamız gerekiyordu.

Hiroshima havaalanı ile şehir merkezi de 50 kilometre. Bunun için de bir saat koy. Sonuç olarak, uçakla Tokyo-Hiroshima arası toplam 4 saati aşıyor. Ancak trenle otelden otele 3 saat 20 dakika. İşte bu; tren istasyonlarının, tren garlarının şehir merkezinde olmasının bir avantajının açık kanıtı’

**

Başkan Yaman’a katılmamak elde değil. Doğru birdir ve o Adapazarı Ekspresi, Adapazarı Tren Garı’na gelecek!..