İki günlük Ankara ziyaretimizin ilk durağı, rahmetli eski valimiz Yener Rakıcıoğlu’nu uğurladığımız Kocatepe Camii oldu…

Sakaryalılar vefalıdır

İlimizde görev yapan herkese hissettirir, çoğu zaman bu özelliğini…

Böyle olduğunu gördük bir kez daha, eski valimiz Rakıcıoğlu’nun cenaze namazı sırasında…

Başta Valimiz Hüseyin Avni Coş olmak üzere, eski valilerimizden Gökhan Aydıner, Yener Rakıcıoğlu’ndan o zorlu deprem günlerinden sonra görevi devralan Vali Cahit Kıraç, Bolu Valisi Zateroğlulları, bu acılı günde Rakıcıoğlu Ailesi’nin üzüntülerini paylaşmak ve son vazifelerini yerine getirmek üzere Ankara Kocatepe Camii’ndeydi…

Cenaze namazından sonra Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın daveti üzerine Türk-İş Genel Merkezi’ne hareket eden grup içerisinde SATSO eski Başkanı Erol Hacıeyüpoğlu (Öztürk), Prof. Dr. Gürsoy Alagöz, ANAP eski il başkanı Ahmet Gürsoy, tanınmış işadamları Erdal Taşkın, Rahmi Sak, Sakaryaspor eski Başkanı İrfan Çelik, Ekrem Yüce, Fısfıs İsmail, ve Koop-İş Genel Başkanı, Türk sendikacılığının “atom karıncası” Eyüp Alemdar da vardı...

Türk-İş’te son derece ilginç bir o kadar da esprili geçen Sakarya ağırlıklı özel bir sohbet ortamı oluştu.

Emekli vali Gökhan Aydıner, Abdullah Çelik’i sordu…

Gelmediğini duyunca üzüldü…

Vali Cahit Kıraç iki hafta önce birlikte olduğunu ifadeyle, Abdullah Çelik hocanın, benim önerim doğrultusunda, adının yaşadığı sokağa verilmesi konusunu açtı bir kez daha...

Bunun üzerine Gökhan Aydıner “Duydum ama hocanın o sokağa adının verilmesini istemeyen biri olduğundan bahisle hocayı bekletmeden adının yaşadığı sokağa verilmesi gerektiğini vurgularken”, topu Vali Hüseyin Avni Coş’a yuvarlar gibiydi…

Bu arada sordum Gökhan Aydıner’e, “Hala Birinci sigarası içiyor musunuz?” diye…

Neden Birinci sigarası içtiğini bilmediğimizin öyküsünü anlattıktan sonra “Sigarayla vedalaşalı yıllar oldu” dedi...

Her iki valinin unutamadığı gazeteci olarak selamlarını getirdik Abdullah Hoca’ya…

Bundan sonra hocanın adının yaşatılması için yola koyulmak üzerimize vazife oldu...

Daha doğrusu iki valimiz ihaleyi, sözleriyle yıktılar omuzlarımıza…

Bu konuda Gürgörzade Cevdet Efendi’nin de bana yardımcı olacağına inanıyorum…

Bir başka günde eski valimiz Gökhan Aydıner’in neden Birinci sigarası içtiğinin öyküsüne değineceğimizi belirttikten sonra, Bizim Bahçe’nin “Orkidelerini” Sakarya özlemi ile dolu valilerimiz Gökhan Aydıner ve Cahit Kıraç’a gönderelim istedik…

BASKOTBOLDA “DUNN” DENİLEN SİHİRBAZ

Futbolun sihirbazı olur da, basketbolun olmaz mı…

Geçen hafta sonu ünlü udî sanatçı Coşkun Sabah’ın Ziya Taşkent Konser Salonu’ndaki musiki ziyafeti ile Büyükşehir Basketbol Takımı’nın maçı aynı geceye rastlayınca, sporcu kimliğim ağır bastı…

Maçı izlemek için spor salonunun yolunu tuttum…

Yeşil siyahlı takımın iki Amerikalı oyuncusundan biri olan Dunn önceki maçların aksine nedense bu maçta yine en fazla sayı kaydeden oyuncu olmasına rağmen çok top kaybetti...

Her maçı zevkle izlenen ve pota altı mücadelesinin adeta “sihirbazı” olarak gönüllere girmesini bilen bu sevimli Amerikalı, maçın son saniyesinde kaptırdığı topla kazanacağımız bu zorlu maçı kaybetmemize yol açtı...

Bu onun yüksek düzeydeki basketbol kariyerinde unutulmaz acı bir hatıra olarak kalacak belki de…

İşte böyle üstün yetenekli sporcuların da hataları olabiliyor…

Onların yaptıkları sıradan hata olmanın aksine çok pahalıya mal olabiliyor, tıpkı TÜYAP Büyükçekmece maçının son saniyesinde meydana gelen top kaybı gibi…

Herşeye rağmen Dunn gibi sıra dışı bir oyuncuya sahip Büyükşehir Belediye Basketbol Takımı’nın mutlu sona ulaşacağı inancıyla, takıma zorlu maratonda başarılar dileğiyle Bizim Bahçe’den “Leylaklar” gönderelim istedik...