Bugün sizlere okullarımızdan iki anekdot sunmak istiyorum. Biri bir veli toplantısında, bir bayan öğretmenin söyledikleri… Diğeri bir başka okulda, okul müdürünün öğrencilere ve sınıf annelerine söyledikleri…

**

Hepimizin çocuğu, torunu, kardeşi okula gider. Öğretmenlerimizin bence istisnasız tamamı, çocuklarımıza sadece ders müfredatı üzerinden eğitim vermiyor. Onlara, anne-baba, ağabey, abla oluyor, sağlıkları konusunda, sağlıklı beslenmeleri konusunda en az aileleri kadar titiz oluyorlar.

**

Ve buna örnek olarak şehrimizdeki bir ilkokulda yapılan veli toplantısında sınıf öğretmeninin öğrencilerinin velilerine söylediği sözleri aktarmak istiyorum. Okul, sınıf, öğretmenin adı önemli değil. Bence, çocuklarımıza, bizden daha çok sahip çıktığının bir fotoğrafı olarak aktarmak istiyorum bu sözleri.

**

Toplantıya giden veliler, toplantı öncesi öğretmenin kendilerinden okula yeteri kadar maddi yardımda bulunmalarını veya alınacak yardımcı ve ek ders kitaplarıyla ilgili bilgi vereceğini zannetmiş. Ancak bu zanları, öğretmenin sadece ve sadece öğrencilerin sağlıklarıyla ilgili, sağlıklı beslenmeleriyle ilgili konuştuğunu duyunca da, hem sevinmişler, hem şaşırmışlar.

**

Daha fazla uzatmadan, bu eli öpülesi öğretmenin velilere hitaben tane tane yaptığı o konuşmanın özetini aktarıyorum…

**

-Çocuklarınızın meyve suyu başta olmak üzere, hazır satılan hiçbir yiyeceği tüketmesini istemiyorum…

**

-Çocuklarınıza evde beslenme çantası hazırlayın. Evde ne varsa, yanına o yiyeceği koyun…

**

-Sizlere net olarak söylüyorum, çocuğunuzun elinde hazır meyve suyu, hazır kek, kantin tostu ya da benzeri bir yiyecek görürsem, öğrencimin elinden alıp çöpe atacağım. Ve bilin ki o gün çocuğunuz eve aç dönecek…

**

-Çünkü bu yiyeceklerle çocuklarımız sağlıksız besleniyor. Özellikle o meyve suları ve hazır keklerle, çocuklarınıza şeker yüklüyorsunuz. Böyle beslenmeye devam ederlerse gelecekte sağlıkları sorun olacak...

**

-Meyve suyunu çok seviyorsa eğer çocuğunuz, haftada bir kez evinizde meyvelerden hoşaf hazırlayın. Bir pet şişenin içine doldurup, çocuğunuza içecek olarak bunu verin. Ayran ya da süt de verebilirsiniz. En sağlıklısı bu, kantinde satılan meyve suları sağlıksız…

**

-Çocuğunuza hiç mi bir şey bulup koyamadınız, şükür memleketimiz yiyecek yönünden sıkıntılı bir yer değil. Bir avuç fındık ya da bir tane meyve koysanız bile, çocuğunuza o gün için yeter…

**

-Çocuklarınıza harçlık vermeyin. Harçlık verdiğiniz zaman bu paralarla kantinden besleniyorlar ve kendi paranızla çocuklarınızın sağlığını tehlikeye atıyorsunuz. Harçlık, haftada sadece bir gün o da 1 lirayı geçmemeli…

**

Şimdi; çocuklarımızın sağlığını bizden daha iyi koruyan öğretmenimizin yanı sıra, size geçtiğimiz sezon, bir ortaokulda yaşananları aktarmak istiyorum. Şehir merkezinin biraz dışında bir ortaokulda, sınıf anneleri gelenek olduğu için, haftada bir, on günde bir, ya da on beş günde bir, tüm velilerin katkısıyla öğrencilere, evde yaptıkları poğaça, kek, buna benzer yiyecek verirler.

**

Bir gün bu okulda sınıf anneleri, bir sınıfta ve teneffüs esnasında öğrencilere evde kendilerinin yaptıkları kekleri dağıtırken sınıfa okul müdürü girer. Gördüğü manzara karşısında önce kaşlarını çatan müdür, yüksek ses tonuyla, ‘Siz burada ne yapıyorsunuz?’ diye bağırır.

**

Sınıf annelerinden biri, ‘Müdür bey, tüm velilerin katkısıyla biz arada bir öğrencilerimize evde yaptığımız poğaça, kek gibi yiyecekler veririz. Bu da onlardan biri. Bu yıllardan beri böyledir, çocuklarımıza az da olsa sağlıklı gıda veriyoruz’ diye konuşur.

**

Bunun üzerine daha da sinirlenen müdür yine yüksek ses tonuyla şöyle gürler, ‘..Siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Benim okulumun kantini, öğrenciler kantinden yeteri kadar alışveriş yapmadığı için okula ödemesi gereken parayı ödeyemiyor. Bundan sonra  görmeyeceğim. Hiç kimse, siz dahil hiçbir öğrenci ve sınıf annesi evden yiyecek getirmeyecek. Herkes, kantinden alışveriş yapacak..’

**

Yazının başında, ‘Öğretmenlerimizin bence istisnasız tamamı, çocuklarımıza sadece ders müfredatı üzerinden eğitim vermiyor. Onlara, anne-baba, ağabey, abla oluyor, sağlıkları konusunda, sağlıklı beslenmeleri konusunda en az aileleri kadar titiz oluyorlar’ demiştim ya… Bu müdür örneğini duyunca, bu düşüncem yerle bir oldu. Demek ki, bazı okullarda kantinden okula girecek üç  beş lira için çocukların sağlıkları hiçe sayılıyormuş..

**

Okula evden yiyecek getirilmesini yasaklayan ve herkesi kantinden alışveriş yapmaya davet eden bir müdür ve öğrencilerinin kantinden sağlıksız yiyecek almamaları konusunda velileri böyle candan uyaran bir öğretmen… Ben ne mi düşünüyorum; ‘Böyle müdüre yazıklar olsun… Böyle öğretmenin eli öpülsün…’