Sevgili okurlar,
Geçtiğimiz hafta sizlere Belçika’dan ve Yerel seçimlerden söz ettim. Belçika nere, Türkiye nere?
Evet, ‘ Bize ne Belçika’dan?’ diyenlerin de sesini duyar gibiyim!
Ancak şu unutulmasın ki, Belçika, Türkiye için çok önemli bir ülke.
Belçika ve Türkiye..
Birçok alanda işbirliği içinde olan Belçika ile Türkiye arasında birbirinden farklı birçok anlaşma imzalandı. Bu anlaşmaların uygulanması sürüyor.. Gerek ekonomik ve gerekse bilimsel, kültürel işbirlikleri, değişim programlarının uygulanması devam ediyor.
Son olarak, Belçika Velihat Prensi Phililppe ve eşi Prenses Mathilde başkanlığında, 300 iş adamı, bir ‘Ekonomik Misyon’ görevi ile başta İstanbul olmak üzere, Ankara ve İzmir’de temaslarda bulundu.
Bu ziyaretlerin ana amacı,Belçika ile Türkiye arasındaki dostluğun ve ekonomik, kültürel, bilimsel işbirliklerinin daha da geliştirilmesidir..
11 Milyona yakın nüfusu ile NATO ve AB üyesi Belçika’yı küçümsemek olmaz..
Osmanlı’nın son günlerinde Belçika Kralı Leopold 1, oğlu Alexandra’yı İstanbul’a gönderir.. ‘Git,Sultan ile görüş.. Osmanlı topraklarından satın alma imkanı varsa satın a.Sultan’a borç teklif et..l’ der..
Prenses Alexandra İstanbul’a gelir..Hayran kalır..Babasına bir mektup yazar ve ‘ Babacığım İstanbul harika! Hele de boğazın iki yakası! Müsaade ederseniz, İstanbul’da bir hafta daha kalayım..Zira buralar çoktan paylaşılmış’ diye babasına durumu anlatır.
Bu tarihi bir vakadır.
Belçika’ya ilk gelen Türkleri davul-zurna ile karşılayan ve heybetlerini merak eden Belçikalılar, karşılarında kendilerinden farklı insanlar görmeyince çok şaşırırlar ve geri dönerler..
Belçika ile Türkiye arasında elçi olan 220 bin Türk vatandaşının yanı sıra üç büyükelçi, iki başkonsolos ve kalabalık bir Türk delegasyonu Belçika’da görev yapıyor.
Belçika’nın da Türkiye’de büyükelçisi ve başkonsoloslukları ve vatandaşları var.
Ekonomik alanda büyük bir işbirliği gelişerek katlanıyor.
* * *
Bu ön bilgiden sonra gelelim, Belçika’da yapılan yerel seçimlere. Geçen yazımda belirttiğim gibi seçimlere 400’ü aşkın Türk kökenli aday katıldı. Bunlardan 80 kadarı belediye meclisi üyesi oldu. Belçika’da yere yönetimlerde belediye meclis üyesi olmak çok önemli. Bu üyelerden bakalım kaçı ‘ belediye başkan yardımcısı’ olacak?
Bu çok önemli!.
Fakat, daha önemlisi Belçika’da Brüksel Hükümeti Devlet Bakanı Emir Kır’ın, Brüksel’in 19 belediyesinden biri olan Saint-Josse-ten-Noode’ye ‘ Belediye Başkanı’ olmaya karar vermesidir.
Siyasete atıldığı ilk günden bu yana, yanında olduğum, yakından takip ettiğim ve kendisine büyük destek verdiğim Emir Kır, Belçika’da doğmuş ikinci nesil Türklerden biri olarak başarıya kilitlenmiş ve yürüyor.
Kendisi davetimiz üzerine Sakarya’ya geldi. Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı’nın, Acella Yaylası’nda konuğu olduk. Şerefiye Vadisi’nde Akyazılı hemşerilerim ile buluştuk. Oradan Karasu’ya geçtik. Karasu’daki dostlarımız ile birlikte Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü ağızda gezinti yaptık.
He vesile ile bu geziyi anımsar ve Sakarya’dan söz eder..
Emir Kır, üzerinde durmamın nedeni şudur:
Belçika’da ilk Tür kökenli bakan olan Emir Kır, şimdi ilk Türk asıllı belediye başkanı olacak. Bu sadece Belçika için değil, diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk gençleri için çok onur verici bir durumdur.
Avrupalı genç Türklerin idolüdür, artık Emir Kır!.
Emir Kır’ların başarı öykülerine, yeni başarı öyküleri ekleyecek olanların iyi yetiştirilmesi ve hazırlanmasıdır.
Belçika’da siyasi manada Emir Kır yalnız değildir. Senatör Fatma Pehlivan, belediye başkan yardımcıları içinde Sait Köse, Resul Tapmaz, Ali Çağlar, Güler Turan ve diğerlerinin başarısı bizleri gururlandırıyor.
müzik dalında Kubat ve Hadise, futbolda Fuat Çapa, Önder Turacı ve diğer gençler, iş adamları arasında Ünal Aysal, Belçika’daki Türklerin yetiştirdiği değerlerdir.
Türklerin Avrupa’ya gelişlerinin 50.yılının kutlandığı şu günlerde, Belçika Türkleri her alanda kendi temsilcilerini yetiştirmeyi becermiş ve başarmıştır.
İşte bu manada seçimleri yorumladığımızda, Belçikalı Türkler yerel yöneticileri seçmede yine başarılı olmuşlardır. Bu seçimlere de bölgecilik ,hemşericilik, ayrımcılığın gölgesi seçimlere düştü. Bir yöre insanının kalabalık oluşu, ister istemez seçimlere yansımaktadır. Adayların bir yöre ile bağlantılı olması kaçınılmaz bir gerçektir. Ama Belçika Türkleri de gelecekte bunları aşacak, demokratik temayülü göstereceklerdir.
Bu bakımdan yerel seçimlerde 400’ün üzerinde aday olması, siyasete olan ilgiyi ortaya koymaktadır. Önemli olan iyinin, işin ehlinin seçilmesidir.
40 Yıldır sandık başına gitmeyen ve bu haktan mahrum olanların elbette eksiklikleri olacak. Bu açıdan Belçika’nın ülkede yaşayan Türklere ve diğer yabancılara seçme ve seçilme hakkı vermesi önemli bir şansı ve kazançtır. Bu şansı Türkler iyi kullanmış ve kazanca çevirmişlerdir.
Bu manada aday olan ve seçilenleri tekrar tebrik ederim.