Varacağımız yere en baştan gidelim izninizle. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Bedeni Hiçe Sayan Yürekler (BEHİSAY) ekibi Şair ve Akşam Haberleri Köşe Yazarı Aydın Göle, Grafik sanatçısı Murat Özcan, Şair, Fotoğraf sanatçısı Murat Beyaz, Sakarya Yenihaber köşe yazar, şair Ömer Alikılıç, şahane çizimleriyle Zerrin Gençol Gider, Ses sanatçısı İbrahim Kaya ve naçizane ben Talha Cavga olarak sanata dair eserlerimizle Pazar günü saat 18.00’a kadar Agora Alışveriş Merkezindeyiz… Tüm Sakarya’yı bekleriz…

Bu güzel insanların tek bir amacı var. Sizin kadar şanslı olmayabiliriz, sizin bizim önümüze koyduğunuz engellerde zorlanıyor olabiliriz lakin işte biz dağları aşmasını bilir küllerinden sanat doğurabiliriz demek için aylardır bu sergi uğruna çalışıp çabalıyorlardı…

 Hiçbir ticari kâr güdülmeden açılan bu sergi, belki sağlıklı insanlara acı bir mesaj içeriyordur. Her engelliyi dilenci yerine koyan vicdanlara sizin vicdanınızı susturan parayla değil muhlis duyguların bir olmasıyla yaşıyoruz ve üretiyoruz diyordur belki de…

Organik Duygu ve Düşünce Sloganı ile yola çıkan bu ekip görünüşümüze aldanmayın, en sağlıklı yürekler bizde diyerek, bencillikleriyle insanlığının genetiğiyle oynamış zihinlere ben nerede ne yapıyorum soruları sordurmak hedefindedir…

Her platformda söylediğim ve naçizane dikkat çeken bir sözümü yinelemek istiyorum; isteyeceğimiz, eksikliğini çektiğimiz bin belki milyon tane olgu var. Ama ben insanlardan sadece düşünmelerini istiyorum…

Çünkü diğer türlü karşılanan istekler tabirimi maruz görün “köpeğin önüne kemik atmaya dönüşüyor”. Engelli bireyler, yaşam ile mücadelesiyle saygıyı hak ederken, buna benzer muameleyi yaşaması diğer insanların küstahça davranmasındandır. Oysa temiz yürekle düşünüldüğünde tüm engeller aşılır…

Ahlaklı ve inançlı insanlarız. Öyle olduğumuzu iddia ediyoruz en azından. Lakin bu iddia doğrultusunda değil ters şeride girmiş gibi ilerliyoruz… Sorarım size hangi ahlakın şeridinde başka insanı küçük görme ve haksızlığa maruz kalmasına göz yumma var? Lakin dil ile olmasa bile toplumun her alanında küçük görülüyoruz, haksızlık mı, acı bir tebessüm ile üç nokta koyacağım siz anlayın lütfen… Pardon unutmadan ahlaklı insanlar neredesiniz?

Haksızlık demişken biz de o günaha girmeyelim… Naçizane üreten bir engelliyim. Kimine göre kendimi oyalıyorum kimi ne göre Üstad Necip Fazıl’ın yolundan gidiyorum. Bu benim imkânım kaderim şansım ne derseniz artık. Ama saygıyı sadece üreten kişiler değil Yaradan’ın nefes alıp vermesine izin verdiği tüm canlılar hak ediyor. Üretmek güzel, üretememek, suç değil. O yüzden evine hapsedilmiş, belki zihinsel, belki bedensel engelli kardeşlerim adına da saygı istiyorum…

Özel günlerin saçmalığına inanan bir kişi olarak, günlere hapsedilmiş haykırışlarımızın siz sağlıklı bireylere ulaşmasını istiyorum. Veda etme cümlesini şöyle koyalım, kadere karşı boynumuz kıldan ince ama siz koparmayın… Allah’a (c.c.) emanet olun…

e-mail : [email protected]