“Sakarya’ya bir önceki gelişimde bana yağlı urgan atmışlardı” diye başlamıştı sözlerine gazeteci-yazar Yıldıray Oğur…
Büyükşehir Belediyesi’nin AKM’de düzenlediği “Yeni Türkiye’nin İnşasında 30 Mart Dönemeci” konulu panelde söylemişti bu sözü.
Gerçekten de ilimize bir önceki gelişinde kendisine idam ipi atılmıştı ve maalesef bu tür olaylara alışık bir vilayetti Sakarya.
Ahmet Kaya tişörtü giydiği için gençlerin linç edilmek istendiği bir şehirdik biz.
Atatürk Bulvarı’nda bir avuç Sakarya Gençlik Derneği üyesine bir yığın insanın tekme tokat saldırdığı bir şehirdik.
500’ü aşkın DTP’linin Funda Düğün Salonu’nda mahsur bırakıldığı, içeridekilerden birinin kalp krizi geçirip öldüğü bir şehirdik.
Bu ve buna benzer olaylarla ülkede nam salmış, her türlü olumsuzluğun kol gezdiği bir şehirdik.
Ancak tüm ülkede olduğu gibi artık Sakarya’da da hiçbir şey eskisi gibi değil artık!
Bazı ufak tefek hadiseler halen cereyan ediyor olsa da eskiye nazaran gayet tahammüllü bir şehir olduk diyebiliriz.
Demokrasi kültürümüz, birbirimize olan saygımız gelişti, insanımız yaşanan değişime direnmekten vazgeçerek tekâmül etti.
Başta Gezi Olayları olmak üzere son zamanlarda vuku bulan hadiselerin Sakarya’da yankısı hiç denecek kadar az oldu.
Ülkenin yangın yerine döndüğü hengâmda dahi insanımız vakar ve sükûnetini korudu.
Böylece ülke geneline yayılan kötü şöhreti bertaraf etmiş ve bozuk imajımızdan kurtulmuş olduk.
Son seçimlere baktığımızda siyasi manada da Sakarya’nın duruşunun netlik kazandığını söyleyebiliriz.
Yerel ve genel seçimlerde ve referandumlarda alınan sonuçlara baktığımızda şehrimiz insanının milli iradeye her daim sahip çıktığını görebiliyoruz.
AKM’de düzenlenen panelin bir başka konuğu olan gazeteci-yazar Melih Altınok da şehrimizin bu yönüne vurgu yapmıştı.
Ve son yerel seçimde AK Parti’nin tulum çıkartmasına değinerek şunu söylemişti:
“Sonuç 17-0 olduğuna göre Sakarya mevzunun farkında…”
Ülke her anlamda değişiyor ve gelişme gösteriyor.
Ne mutlu ki bu gelişim ve değişimden bizler de nasibimizi alıyoruz.
Türkiye, eski Türkiye değil.
Zira Sakarya da eski Sakarya değil artık.
Peki ya bizler?
Bizler eskisi gibi miyiz?