Allah-ü Teala Ayet-i Kerimelerde şöyle buyuruyor:

1) Muhakkak siz, mallarınız ve canlarınız hususunda imtihan olunacaksınız. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah'a ortak koşanlardan size eziyet verici bir çok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah'dan gereği gibi korkarsanız, şüphesiz işte bu azmi gerektiren işlerdendir. (AL-İ İMRAN/186)

2)Dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Eğer iman eder kötülükten sakınırsanız, Allah size mükâfatınızı verir. Ve sizden bütün mallarınızı harcamanızı da istemez. (MUHAMMED/36)

3)İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir. Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacak yerin (ebedî hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır. (AL-İ İMRAN/14)

  4)Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azab; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir. (HADİD/20)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: ‘’ İnsanoğlu öldüğü zaman, bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i cariye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat.’’ ( Müslim)

Bazen hafsalam almıyor. İnsanların nasıl oluyor da bu kadar bencilce davrandıklarına, hep ben demelerine. Üç günlük dünyada midemiz en fazla kaç kilo alır ki?.. Benim karnım doyduktan sonra en sevdiğim şeyi önüme sunsalar gözüm görmez. Kıyafet desen, aldığını zaten en az on yıl giyersin. Ne kaldı?..Ev, araba ve ev eşyası…Bunlara baktığımda da on yıl önce oturduğumuz evi yaptırdığımızda aldığım eşyaları modaya uygun değil de kullanış bakımından benim ihtiyacıma uygun oluşunu önemsemiştim. Bu sebeple ölene kadar bir çoğunu değiştirmeye ihtiyaç yok. Eh, öyleyse ne için daha fazla kazanayım hırsına bürüneceğim. Fazla para ile insan ne yapar?..

Biriktirsek ne olacak? Benden sonraki nesillerime miras bırakayım desem, malı paylaşamayıp arkamdan beddua ederler. Paylaşabilmiş olsalar nerede harcayacakları belli olmaz. Nesillerimi tembelleştirmeye veya sapıtmalarına sebep olacak. Arkamdan ne kadar hayır yapacaklar?.. En iyisi ne onları sapıttırayım ne kendime zulmedeyim. Henüz vakit varken kendimi dara düşürmeden sadaka-i cariyemi yapayım.  Sadaka-i cariye,  öldükten sonra bana kıyamete kadar gelmeye devam edecek olan sevaplardır. Nasılsa fazlası bana zarar bari geleceğime yatırım yapıp sevap defterimin kapanmamasını sağlamalıyım. Tüm gayretim, çabam bu olmalı. Evet evet bu dünyanın geçici bir durak olduğunu unutmamalıyım. Ömür bir hızlı tiren ve ben bu hızlı trene binmişim. Camından nereye bakacağımı anlayana dek hızla geçtiğim hayatım var. Bir gün aniden tren duracak ve burası son durak denecek. İşte o zaman dört kolluya bineceğim ve bir daha geriye dönemeyeceğim. Peki Rabbimin karşısına çıkmaya hazır mıyım?..

Keşke daha çok sadaka-i cariyem olsaydı. Ne yapacağım huzura çıkınca? Çok korkuyorum!.. Ya, Rabbim beni görmek istemez ve  benim yaptıklarımı beğenmezse,  bana ‘’kulum sen mi geldin’’ deyip sevinmez ve sevindirmezse… Peygamberim beni gördüğünde arkasını dönüp giderse.

Bu dünyanın geçici olduğunu, sınava geldiğimi, ne yaparsam onunla gideceğimi, hesaba çekileceğimi bilmiyor muydum?.. Evet hepsini biliyordum fakat kalbimin temiz olduğunu düşünüp kendimi mi avuttum?...Dünyada beni oyalayacak olan mala mülke mi daldım?.. Allah’ım zaman öyle hızlı akıp gidiyor ki, yetişemiyorum. Haftanın bir başını gördüğümü hatırlıyorum bir sonunu. Ne ara geçti günler gene deyip hayıflanıyorum. Her gün adet haline getirdiğim sadaka-i cariyelerim olsaydı!.. Kurtuluş biletimi almış olabilirdim. En iyi sadaka-i cariye hayırlı, imanlı, Rabbe kul olacak evlatlar yetiştirmek…

Evladımı öyle yetiştirmeliyim ki, ben öldükten sonra işim bitmemeli. Evladım evladını, o da kendi evladını Rabbin sevdiği gibi yetiştirmeli. Bu durum taaaaa  kıyamete kadar böyle devam edebilmeli…