Bugün ki yazı konumuz yine ADA HAYAT/ADA MEYDAN pırojesi. 

              Daha önce, pırojenin “LANSMANI” değil, “TANITIMI”nın yapılmasından hemen sonrada, bu köşede bu mevzuyu yazmış, 

             Yalnış gördüğümüz hususlara değinmiş, çözüm önerilerimizi de belirtmiştik.  

             Ceride de yazmakla kalmamış, belediyenin “İLETİŞİM” ekranında “BİZE ULAŞIN” kısmına da iletmiş, doğrudan haberdar olmalarını sağlamış, amaçlamıştık. 

             38 Yıllık belediye çalışanı olarak, çocukluktan beri kent imarı ve çevre düzeni hassasiyeti taşıyan, bu mevzuya vazgeçilmez tutku ve bağımlılıkla bağlı olan, her zaman ve emekli olduktan sonra da bu konuyu hep düşünen, gözlem yapan, şehirde her dolaşımında gözü etrafta olan, hep şehri gözlemleyen, gözeten, ŞEHRİN İÇERDEN VE DIŞARDAN DİKKATLİ VE SAHİPLİ GÖZÜ OLAN ve 32 yıllık yazı hayatında da bu konulara değinen bir insan olarak, 

             Sadece Sakarya’da değil, yolunun düştüğü her şehirde aynı duyarlılık ve gözlemle tespit ettiği eksiklik ve önerileri, o şehirde sürekli kalacakmış gibi ilgilisine yazmayı ihmal etmeyen bir anlayışla, kent yaşayanı olarak kendimi sorumlu ve veballi görerek yazıyorum. 

             Sakarya’ da değil de, Edirne- Meriç, Hakkari-Şemdinli, İzmir -Çeşme, Iğdır-Aralık, Hatay- Yayladağı, en kuzey ucumuz Sinop- Merkez ya da Anadolu’muzun en ortasında bir yerde, mesela  Sivas-Yıldızeli’nde yaşasaydım ya da kısa sürede olsa bulunsaydım, bu şehirlerimiz için de aynı duyarlılığı, derdi ve çabayı taşır, aynı gayreti sarfederdim. Çünkü hepsi benim, hepsi bizimdir. 

             Konunun, sadece Adapazarı için değil, dört ilçeden müteşekkil Sakarya kent merkezi için önemine ve ehemmiyetine binaen, daha iyi anlaşılsın ve bir kez daha ilgililerce duyulsun diye tekrar yazıyor, yazmayı lüzumlu görüyorum. 

            Zira, kent merkezinin yeniden şekilleneceği ve belki de yüz yıllık kaderini belirleyecek bir çalışma ile karşı karşıya kalmış bulunmaktayız. 

            Yazının başlığı A. Pazarı Belediyesine yönelik ama, hiç kuşkusuz, 

            Belediye personelinin başkanı, 

            Halkın ise “Başhizmetkarı”, “Hizmetkarbaşı”, “Şehremaneti” ya da  “ŞEHREMİNİ” olması hasebiyle, sözümüz ve hitabımız öncelikle Sn. Mutlu IŞIKSU  Bey’edir. 

             Kendisi ile yakın münakalemiz/muvasalamız/iletişimimiz olmamasına rağmen sever, sıcak buluruz. 

              Amacımız; çok emek sarfettiği bu mevzuyu sekteye uğratmak değil, geriye dönüşü olmayan bu çalışmasında en mükemmeli olmasa bile, mükemmele yakını bulmak, 

              İş işten geçmeden tedbir alınmasına, bir kez daha düşünülmesine ve gözden geçirilmesine yöneliktir. 

              Pırojeye yönelik önerilerimiz: 

              1-BELEDİYE BİNASININ MERKEZ DIŞINA TAŞINMASI 

              Sakarya kent merkezinin ulaşım yolu ağı bakımından çok rahat olmadığı, yeni ulaşım koridorları açmanın zorluğu ve maliyeti dikkate alınarak, yol açmak yerine, merkezin tırafik yükünü azaltmanın daha kolay olabileceği herkesçe bilinmektedir. 

              Bu yükün mühim bölümünü de, Büyükşehir ve Adapazarı belediyelerinin oluşturduğu herkesin malumudur. 

               B. Şehir nihayetinde eski itfaiye, yeni SASKİ alanına taşınacağı dikkate alındığında, 

               Adapazarı belediyesinin de bu yolu izlemesi ve merkezi rahatlatması, 

               Sadece A. Pazarı ilçesinin merkezi değil, Sakarya kent merkezi olan ve bu özelliğini daha uzun yıllar devam ettireceği de dikkate alınarak, 

                Merkez dışına taşınması, merkezi ve merkez tırafiğini rahatlatacaktır. 

                Merkez;  kurumlar üssü değil, daha ziyade TURİZM, TİCARET, SOSYAL ve KÜLTÜREL amaçlara tahsis edilmeli, tarihi O.GAZİ, AĞA, ORTA camii ve UZUN ÇARŞI’ nın olduğu ve O. Gazi camiinden YENİ CAMİ’ye kadar uzanan bu merkezi alan, mümkün olduğunca yayalaştırılmalı, gerek yapı sıtoku ve gerekse çevre tanzimi ile iyileştirilip, güzelleştirilmelidir. 

               Yıkılması düşünülen ve yerine Osmanlı-Selçuklu mimarisiyle yapılması pilanlan ( Yerel mimari de öngörülebilirdi) yapılar içinde belediye binası yer almamalı, belediyeye bir veya birkaç  irtibat bölümü bırakılacak şekilde, sadece ticari, sosyal ve kültürel işlevler yükleyecek bir tasarım ihtiva etmeli, belediyeyi  pilanlanan yapı kompleksi içine sıkıştırmak yerine, tüm birimlerini bir araya toplayacak, bağımsız, kimlikli, nitelikli,  işlevsel, araç ile kolay ulaşılabilir, on yıllarca ihtiyacı karşılayabilecek hacimde, merkez dışında, her yönüyle serbest bir alanda, kamu kurumuna yakışır bir şekilde yapılmalıdır. 

              2-YOLUN, CAMİNİN UZUN ÇARŞI TARAFINA ALINMAMASI 

              Pıroje resimlerinden görebidiğimiz kadarıyla, cami yanındaki mevcut araç yolunun, cami ile U. Çarşı arasına alınması, cami ve Tarihi U. Çarşı’yı, hususen de camiye bakan tarafını köreltecek, cami ikliminde neredeyse alternatifi olmayan tek oturma, çay içme, dinlenme ve sohbet yeri, aynı zamanda caminin cemaat alanı, namaz kılma ve cenaze yeri olan bu kısmı yok edecek, cami ile çarşı arasına bariyer çekilmiş olacak, Tarihi cami ve U. Çarşı’ya darbe olacaktır. 

              Şehrin insan yoğunluğu en fazla olan bu kısmı, tamamen insansızlaştırılacaktır. 

              Yolun mevcut yerinde kalması, Nuri Bayar sokağın geniş tutularak çift yönlü olacak şekilde üzerinde çalışılması ve başka alternatifler aranması fevkalade yararlı olacaktır. 

              3- ŞAL SOKAĞIN CAMİYE/MEYDANA BAKAN KISMININ AÇIK BIRAKILMASI 

               Kent merkezlerine ulaşan bütün cadde ve sokakların önlerinin açık olması, merkez ve meydana ulaşması ya da  görmesi şehir pilanlamasında temel esas olup, 

              Sakarya şehir merkezinde de bu durum ŞAL SOKAK hariç yürürlüktedir. 

              Tüm cadde ve sokaklar, O. Gazi camiinden Yeni camiye kadar Bulvar’a, yani merkez meydana açılmasına rağmen, Çark caddesinden sonra merkeze gelen en önemli sokak olan Şal sokak meydana açılamamakta, O. Gazi camiini  ve meydanı görmemekte, önü kapalı bulunmakta, halen önünde duvar gibi duran belediye binası nedeniyle, çıkmaz sokak durumundadır. 

              Pırojede bu sokağın da önü açık bırakılmalı, araç tırafiğine kapalı ama yayaya açık bir koridor halinde meydan ve camiyi görmelidir. 

              Kent merkezinde yapılan bu çalışma ile tarihi bir fırsat yakalanmış ve bir daha değiştirilemeyecek bir düzenlemeye gidilerek, merkezin kaderi tayin edilecektir. 

              Şehir merkezinin kaderi ile ilgili böyle bir çalışmada acele edilmemesi, yeniden düşünülmesi ve önerilerin değerlendirilmesi, şehrinde, kent yaşayanların da yararına olacaktır. 

               Belediye yönetiminden bir kez daha  istirham olunur.