AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı Sakarya’daki tüm belediye başkan adaylarını açıkladı…

MHP’ye bir tek Taraklı ilçesi bırakılırken, başlarda hayli yükselen itirazlar şimdilerle yerine sükûnete bıraktı…

Yani iki parti bir şekilde itirazları bastırıp, küskünlükleri giderip bu sınavdan başarıyla çıktılar…

Öte yandan İYİ Parti ile CHP’nin oluşturduğu Millet İttifakı ise henüz tüm belediye başkan adaylarını açıklayamadı…

Çünkü hangi ilçede hangi partinin aday göstereceği hususunda bir türlü karar veremiyorlar…

Bilhassa CHP, ittifak kurulmadan önce açıkladığı adayları geri çekmemekte direniyor…

Görüşmeler bilhassa Serdivan, Karasu, Sapanca ve Ferizli gibi ilçelerde tıkanıyor…

İYİ Parti Karasu’da Mehmet İspiroğlu, Serdivan’da ise Dr. Aydoğan Arslan isimleri ile seçime girilmesi halinde kazanma şansının bir hayli yüksek olduğunu savunuyor…

CHP’liler ise Serdivan’da Zafer Kazan ve Karasu’da Dr. Kerem Erksoy’un adaylıklarının Parti Meclisi’nde kabul edildiğini ve geri çekilemeyeceğini kaydediyor…

CHP yine aynı şekilde zayıflığına güçlülüğüne, kamuoyundaki karşılıklarına ve seçim kazanma ihtimallerine dahi bakmadan adaylarını açıkladıkları Sapanca, Ferizli, Karapürçek ve Kaynarca ilçelerinden taviz vermiyor…

Zaman zaman gergin anların yaşandığı toplantılar yapılıyor…

İşin bir şekilde genel başkanlar düzeyine bile taşınabileceği söyleniyor…

Hatta olasılıklar içinde Sakarya’da ittifak masasının devrilmesi bile var…

Yani her iki partinin her seçim bölgesinde kendi adaylarıyla seçime girme ihtimalinden bahsediyorum…

Haliyle birden fazla adaylı seçim de AK Parti’nin ekmeğine yağ sürüyor…

İşte böylesi bir atmosferde 31 Mart seçimlerine gidiliyor şehrimizde…

Bir tarafta yereldeki en büyük rakibi olan MHP’yi kendisine bir ilçe bırakarak yarış dışına itmiş ve adaylarının büyük bir bölümünü değiştirerek yenilenmiş bir şekilde seçime hazırlanan AK Parti var…

Öyle ki; daha sahaya bile çıkmadan maçı masada kazanmış bir AK Parti…

Diğer tarafta ise kendi egolarından, kendi heva ve heveslerinden taviz veremeyen ve de gerçekleri göremeden, rakamları doğru okuyamadan siyaset yapan, “Küçük olsun benim olsun” anlayışına sahip yöneticilerin yer aldığı Millet İttifakı partileri…

Allah aşkına bu seçimlerin sonucu daha şimdiden belli değil mi?

EKREM YÜCE’NİN PROJELERİ

AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem Yüce projelerini iki hafta önce yaptığı bir toplantıyla kamuoyuna açıkladı…

Araya AK Parti adaylarının açıklanması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti girdiği için projeleri değerlendirmek bugüne kaldı…

Sakarya Nehri’nin hem turistik (Nil Nehri gibi), hem de taşımacılık (Tuna Nehri gibi) anlamında kullanılması, Ada treninin merkeze gelmesi, 3. üniversitenin kurulması, 1 milyon kitaplık kütüphane, lezzet, sağlık ve kültür vadileri öne çıkan başlıklardı diyebilirim…

Ekrem Yüce zaten var olan gençlik merkezleri (SGM’ler) ve SAMEK kurslarını her ilçede yaygınlaştıracağını söyledi…

Her ilçeye yüzme havuzu kazandıracağını anlattı…

Lezzet ve kültür vadisi, doğal yaşam ve sağlık vadisi isimleri altında vadiler kuracağını kaydetti…

Zaten hükümetin vaadi olan 1 milyon kitaplı kütüphaneyi kurmaktan bahsetti…

Henüz ikincisi bile tam oturmamış ve kurumsallaşmamışken üçüncü üniversiteyi gündeme taşıdı…

Yatay mimari anlayışını sürdürüp Uzunçarşı rekreasyonunu tamamlayacağını belirtti…

Hafif raylı sistem çalışmalarının devam edeceğini açıkladı (Burada raylı sistemin hayata geçeceği değil, çalışmaların devam edeceği vurgusuna dikkatinizi çekerim)…

Büyükşehir’in eski AFA binasının yerinde yapmayı planladığı kongre ve kültür merkezinin en kısa zamanda yapılacağını ifade etti…

Yani buraya kadar baktığımızda Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut projelerine devam edeceğini ve hükümetin vaat ettiği birtakım projelerin de takibini yapacağını görüyoruz…

Peki, sadece Ekrem Yüce’ye özgü projeler hangileri?

Burada da zaten daha önce var olan ve AK Parti hükümeti zamanında kaybedilen Ada Treni’nin geri gelmesini ve Sakarya Nehri ile ilgili düşüncelerini sayabiliriz ve de kendi sahası olmamasına karşılık üçüncü üniversite vaadini…

Örneğin Sakarya Nehri’ndeki taşımacılık projesi de çok seneler önce gündeme gelmişti…

O zaman 1, 1-5 milyar dolar civarında maliyet belirlenmişti bu proje için…

Zira nehrin birçok yerinde yükseltme havuzlarının inşa edilmesi gerekiyordu…

Zamanında rantabl bulunmayan bu projenin hele ki ekonomik krizin yaşandığı şu günlerde nasıl gerçekleştirileceği merak konusu…

Sakarya Nehri’nin turizm amaçlı kullanımı hususu da Zeki Toçoğlu’nun açıkladığı rüya projenin benzeri nitelikler taşıyor…

Bilindiği gibi dört etap olarak planlanan bu projenin sadece ilk etabı tamamlanabilmiş, yüksek kamulaştırma maliyeti nedeniyle diğer etaplara geçilememişti…

Ülke ekonomisinin nispeten iyi durumda olduğu zamanlarda bile bulunamayan bu kaynak, şimdi nasıl temin edilecek acaba?

Sürekli ön plana çıkarılan tarımsal projelerin içeriği nedir?

Eğitime ve spora destek hususunun ayrıntıları nelerdir?

Herhalde ilerleyen zamanlarda projeleri görselleriyle beraber görecek ve daha net bir bilgiye varacağız…

Ancak şimdiye kadar açıklanan projelerin kamuoyunda ve vatandaş nezdinde bir heyecan uyandırmadığını çok rahat söyleyebiliriz…

Gerek AK Parti, gerekse Ekrem Yüce Sakarya’da seçimleri çok rahat kazanacağını bildiğinden olsa gerek, öyle aman aman projeler açıklamayı gerekli görmemiş olabilir…

Öyle ya; şahane, uçuk kaçık ve ütopik projeler de açıklayabilirsin ama sonra da bir de bunları gerçekleştirmesi var…

Son derece nezaket sahibi, dürüst ve ahlaklı bir yapıya sahip olan, herkesi ve her kesimi kucaklamaya çalışan Ekrem Yüce’nin seçimlerdeki en büyük projesi bence bu özellikleri olsa gerek…

Yani güler yüzü, samimiyeti ve tevazuu…

Allah yolunu açık etsin…

CİHAN KOLİP BASINLA BULUŞTU

Millet İttifakı adına İYİ Parti’nin Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak gösterilen Cihan Kolip geçen cuma günü ilk kez basının karşısına çıktı…

Ben de toplantıya bizzat katılarak kendisiyle tanışma fırsatı elde ettim…

Toplantı tamamen tanışma üzerine kurulmuş olduğundan herhangi bir projeden falan bahsedilmedi…

Bu yönde hazırlıkların sürdüğü söylendi…

Dr. Kolip, mesleği gereği Sakarya’nın birçok ilçesinde görev aldığını, insanlarla ilişkisinin çok iyi olduğunu ve siyasete uzun zamandan beridir ilgi duyduğunu kaydetti…

Basın mensuplarının çeşitli sorularına hayli doyurucu ve net cevaplar verdi…

Tanınırlık anlamında çok fazla bir problemi olmadığını, şayet böyle bir sorun varsa da önümüzdeki 2,5 ay içerisinde bunun halledilebileceğini ifade etti…

Cihan Kolip’in gözlemlediğim kadarıyla gayet kendinden emin, hevesli ve gayretli bir insan olduğunu söyleyebilirim…

Tanınmışlık anlamında bir handikabı olduğu görüşlerine katılmakla beraber, kendisinin de söylediği gibi bu sorunun seçimlere kadar olan sürede ortadan kaldırılabileceği düşüncesindeyim…

Toplum nezdinde göreceği karşılık da sanırım projelerini açıkladıktan sonra netleşecektir…

Kolip’in bence en büyük şanssızlığı uzun süredir Ali Dünya isminin gündemde tutulmasının ardından adaylığının açıklanmasıdır…

Şayet Ali Dünya hiç gündeme gelmeyip sürecin en başında Cihan Kolip ismiyle sahaya inilseydi hem daha fazla zaman kazanılmış, hem de kamuoyundaki beklenti bu kadar yüksek tutulmamış olurdu…

Sakarya gibi AK Parti’nin kalesi olarak nitelenen bir yerde, hele ki Büyükşehir adaylığına soyunmak neresinden bakarsanız bakın takdir edilecek bir davranış…

Allah yardımcısı olsun…

YUSUF ALEMDAR’A KİMSE KIZMASIN

Serdivan’da devam edip etmeyeceği uzun süre konuşuldu Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın…

Bilindiği gibi kendisi Büyükşehir’e talip olmuş ve de, “Benim artık Serdivan’a verebileceğim bir şey yok. Genç arkadaşların da önünü açmak lazım” diye iddialı bir açıklama yapmıştı aday belirleme süreci devam ederken…

Şimdi bazıları Alemdar’ın bu sözlerini hatırlatıyor ve yeniden aday olmasını eleştiriyor…

Bense olaya farklı bir boyuttan bakıyorum…

Alemdar Serdivan’a aday olmadı, AK Parti tarafından Serdivan’a aday gösterildi…

Kendisinin “Serdivan’a verecek bir şeyim kalmadı” açıklamasına rağmen ve de Osman Çelik gibi ömrünü Serdivan’a adamış genç bir yöneticinin, Atakan Çelik gibi kısa sürede iyi yerlere gelmiş genç bir gazetecinin, Ahmet Orhan gibi genç ve pırıl pırıl bir inşaat mühendisinin, Nuri Oktay gibi gencecik bir avukatın ve daha birçok ismin aday adayı olduğu yerde tekrar Yusuf Alemdar aday gösterildi AK Parti tarafından…

Ne yapacaktı yani Yusuf Alemdar gibi teşkilatçı bir başkan bu karar karşısında?

“Görev istenmez, verilir” anlayışına sahip bir insan, hele ki Reis’e “Hayır olmaz” diyerek nasıl itiraz edecekti?

O yüzden şayet birilerine kızacaksa insanlar okları Serdivan’a değil, Ankara’ya çevirmeliler bence…

İSPİROĞLU’NUN İSYANI

Karasu Belediye Başkanı Mehmet İspiroğlu partisi tarafından yeniden aday gösterilmedi…

Sıcağı sıcağına makamında bir basın açıklaması yapan İspiroğlu, deyim yerindeyse AK Partili yöneticilere verdi veriştirdi…

Benim en çok dikkatimi çeken, “Karasu’nun başkanını Karasulular belirler, milletvekilleri değil” açıklaması oldu…

Buradan anlıyoruz ki Karasu’da başkan adayını Karasulular değil milletvekilleri belirlemiş…

O da bir şey mi Allah aşkına sayın başkan…

Sakarya’nın milletvekillerini de Sakaryalılar belirlemiyor ki zaten!