Keşif, gözetleme, hedef tespiti ve nokta atışı operasyonlarda kullanılan bu sistemler, düşük maliyet, yüksek verimlilik ve insan kaybı riskini ortadan kaldırmaları sayesinde modern orduların vazgeçilmez unsurları haline geldi. Askeri rekabette belirleyici faktörlerden biri haline gelen İHA/SİHA teknolojisinde ülkeler milyarlarca dolarlık yatırımlarla pozisyonlarını güçlendirirken, Türkiye bu yarışta dikkat çekici bir başarıya imza attı.

İHA/SİHA Gücüyle Öne Çıkan Ülkeler

2025 yılı itibarıyla Global Firepower ve benzeri savunma analizi kuruluşlarının verilerine göre en fazla İHA/SİHA’ya sahip ülkeler arasında:

  • ABD yaklaşık 13.000 adet İHA ile hem teknolojik hem de sayısal üstünlüğünü sürdürüyor. MQ-9 Reaper ve RQ-4 Global Hawk gibi gelişmiş sistemler öne çıkıyor.

  • Türkiye, yaklaşık 1.421 adet İHA/SİHA ile dünya ikincisi konumuna yükseldi. Bayraktar TB2, Akıncı, Anka, Aksungur ve savaş uçağı niteliğindeki Kızılelma ile adından söz ettiriyor.

  • Polonya (1.209), Rusya (1.050), Almanya (670), Hindistan (625) ve Fransa (591) gibi ülkeler de ciddi yatırımlar yapan aktörler arasında yer alıyor.

Modern Savaşların Yeni Paradigması

İHA ve SİHA’lar, yalnızca savaş alanındaki operasyonları değil, stratejik kararları da yeniden şekillendiriyor. Bu platformlar:

  • Asimetrik üstünlük sağlayarak zayıf hava savunmalarına karşı etkinlik sağlıyor.

  • Uzun süreli havada kalış ve gerçek zamanlı istihbarat toplama kabiliyetiyle operasyonel fark yaratıyor.

  • Daha düşük maliyet ve daha az insan riski ile hem ekonomik hem de etik avantajlar sunuyor.

  • Hassas vuruş kabiliyetleriyle sivil zayiat riskini azaltıyor, belirli hedeflere odaklanılmasını sağlıyor.

Geleceğin Teknolojileri: Sürü, Yapay Zeka ve Hayalet Sistemler

Geliştirilen yeni nesil teknolojiler, insansız sistemlerin gücünü daha da artırıyor:

  • Yapay zeka destekli otonom İHA’lar, kendi kararlarını verebilen ve değişen savaş şartlarına uyum sağlayabilen sistemlere dönüşüyor.

  • Sürü İHA konsepti, tek bir operatör tarafından yönetilen yüzlerce İHA ile düşman savunmalarını boğma hedefi güdüyor.

  • Stealth (hayalet) İHA/SİHA sistemleri, düşman radarlarına yakalanmadan derin sızma operasyonlarına olanak tanıyor.

  • Yeni görev profilleri, yalnızca saldırı ve keşifle sınırlı kalmayıp elektronik harp, sinyal bozma ve lojistik destek gibi alanlara da yayılıyor.

Türkiye’nin İHA/SİHA Başarısı: İhracat ve Etki Alanı Genişliyor

Türkiye, geliştirdiği yerli ve milli sistemlerle yalnızca kendi güvenliğini sağlamakla kalmıyor, dünya pazarında da önemli bir oyuncu haline geliyor. Bayraktar TB2, aralarında Azerbaycan, Ukrayna, Polonya, Katar gibi 30’dan fazla ülkeye ihraç edilerek savaş sahasında kendini kanıtladı.

Türkiye’nin bu teknolojik atılımı, yalnızca askeri değil, jeopolitik etkilerini de artırıyor. Savunma sanayii ihracatı, Türkiye’nin stratejik ortaklıklarında da önemli bir kaldıraç işlevi görüyor.

Uzmanlara Göre Gelecek Daha Rekabetçi Olacak

Uzmanlar, İHA/SİHA teknolojisinde yaşanan bu baş döndürücü gelişmelerin ülkeler arasında yeni bir “teknoloji savaşına” yol açabileceğini belirtiyor. Özellikle otonom sistemlerin etik ve hukuki boyutları da önümüzdeki dönemin sıcak başlıklarından biri olacak.

Sonuç: Hava Gücünün Geleceği İnsansız

İHA ve SİHA’lar, artık sadece birer yardımcı unsur değil; savaşın seyrini değiştiren ana aktörler. Türkiye gibi ülkeler, bu alanda yaptığı yatırımlarla yalnızca savunma kapasitesini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel güç dengelerinde söz sahibi olma yolunda ilerliyor.
Bu yarış, teknolojiyle güçlenen ülkelerin yükseldiği yeni bir çağın habercisi.

Kaynak: havahaber