“Savunma Sanayinde Teknoloji Yönetimi Olgunluk Seviyesinin Stratejik Önemi” başlıklı söyleşide konuşan Nacar, “Teknoloji yönetimi yalnızca teknik bir süreç değil; sürdürülebilir başarı için stratejik bir kabiliyettir” dedi.
“Teknoloji Yönetimi Kurumsal Refleks Haline Gelmeli”
SUBÜ Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Erden moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte Dr. Nacar, teknoloji yönetiminin savunma sanayi için yalnızca bir teknik gösterge olmadığını, aynı zamanda kurumların stratejik karar alma süreçlerinde belirleyici bir unsur olduğunu vurguladı.
Dr. Nacar, “Teknoloji yönetimi ve olgunluk seviyesi, savunma sanayimiz için kritik etkiler yaratan bir konudur. Bu kavramı sadece teknik bir ölçüm olarak değil, kurumların sürdürülebilir başarısı için vazgeçilmez bir stratejik kabiliyet olarak değerlendirmek gerekir. HAVELSAN olarak yalnızca teknoloji geliştirmiyoruz; aynı zamanda geleceği planlıyor, kaynaklarımızı stratejik hedeflerle uyumlu biçimde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Olgunluk Seviyesi Kurumsal Stratejiyi Belirler”
Teknoloji yönetimi olgunluk seviyesinin, kurumların stratejik derinliği ve rekabet gücüyle doğrudan ilişkili olduğunu belirten Nacar şöyle devam etti:
“Bir kurumun stratejisi, risk yönetimi, yol haritası ve kurumsallaşma düzeyi, teknoloji yönetimi olgunluk seviyesiyle yakından bağlantılıdır. Bu yaklaşım, stratejik hedeflere veriye dayalı biçimde ulaşmayı sağlar. Savunma sanayii gibi yüksek riskli ve uzun vadeli yatırımların bulunduğu alanlarda bu olgunluk, ülkenin rekabet gücünü doğrudan etkileyebilir.”
HAVELSAN’da Dinamik Teknoloji Yönetimi Modeli
HAVELSAN’ın teknoloji yönetimi yaklaşımına değinen Nacar, kurumlarında bu süreci kurumsal yapının temel taşı haline getirdiklerini belirtti:
“Teknolojilerimizi beş yıllık planlarla belirliyor, stratejik planlarımızı Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve Savunma Sanayii Başkanlığı ile uyumlu hale getiriyoruz. Planlarımız statik değil; teknoloji hızla değiştiği için dinamik olarak güncelleniyor. Yetkinlik bazlı sınıflandırmalarla kaynaklarımızı etkin biçimde yönetiyor, bilgi birikimimizi kurum genelinde paylaşıyoruz. Bu değerlendirmeler sadece Ar-Ge değil, insan kaynakları, dijital dönüşüm ve finans gibi tüm alanları kapsıyor.”
“Teknolojiyi Yönetmek, Geleceği Yönetmektir”
Sözlerinin sonunda gençlere seslenen Nacar, stratejik düşünmenin önemine dikkat çekti:
“Teknolojiyi yönetmek, geleceği yönetmektir. Dünya artık yalnızca teknoloji üretenlerin değil, onu stratejik bir vizyonla yönetenlerin öne çıktığı bir dünya. Hedefimiz sadece iyi bir oyuncu olmak değil, oyun kurucu olabilmektir. Üniversite yıllarınızda teknik bilginin yanında stratejik düşünme becerinizi geliştirin. Savunma sanayinde başarı, teknolojiyi doğru zamanda ve doğru projelerde stratejik biçimde kullanmakla mümkündür.”