Sevgili okurlar,
Bu pazar günü, sizlere biraz da ‘ sineklerden’ söz etmek istiyorum!
‘Sinekler’ ya!
Hani o yaz aylarında, mışıl, mışıl uykudayken kanımızı emen, cani, kısacası küçük canavarlar ordusu, sineklerden söz etmek istiyorum!
Şimdi bazı okurlarım, bu ‘ canavar sineklere’ kış günü bir anlam verememiş olabilirler..
Vermeseler bile ben, inadına o canavar sineklerden söz edeceğim..
Evet, bir Sakaryalı olarak tatile geldiğim günlerde, canımızı yakan o ‘canavar sineklerden’ söz etmek istiyorum..
Hani derler ya ‘sinek küçük ama mide bulandırıyor’ diye!
Vallahi bu manada olsa bile, ‘Büyükşehir’ olmanın keyfini  yaşayan Sakarya için, bu ‘ canavar sineklerin’ önemi büyük..
Uzatmayalım, uzun yaz günlerinde, gecelerinde ‘baş belamız’ bu sineklerle şimdiden mücadele etmezsek, yaz aylarında yine canımız yanacak demektir!.
Bunun için resmi erkâna, seçtiklerimize ve hepimize görev düşüyor.
Bu canavar sineklerle ilgili Sakarya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mustafa Yıldız yayınladığı bir mesaj ile bu canavar sineklere şimdiden dikkat çekerek, gerekli tedbirler alınmasını istedi..
Gelin birlikte okuyalım:
‘Bazılarına göre bu kış kıyamette sinek mücadelesi mi olur diye kendi kendilerine söylene dursunlar,sinek mücadelesinin yıllık planları bu aylarda bitmiş olmalıdır.Belediyeler sinek mücadele planlarını bu aylarda yapıp uygulamaya koyarlar.Sineklerin yaşam döngüsüne baktığımızda,yumurtalarını bırakacak su birikintilerine ihtiyaç duyarlar.Yumurtalar suda larvaya sonra uçkuna dönüşecekler.Belediyeler bu aylarda su birikintilerini tespit edip onları ıslah etmelidirler.Halkı bu yönde bilinçlendirecek her türlü iletişim araçlarını kullanmaları lazım.Vatandaşlar olarak bizlerde evlerimizde sineklerin girmesini engelleyecek her türlü fiziki tedbirleri almak zorundayız. Bu yöntem hem en sağlıklısı,hem en ucuzudur.Belediyeler ve de vatandaşlar olarak bizler, eğer ocak şubat, mart aylarında yapılması gereken sinek mücadelesini yapmazsak;sıcakların çok arttığı ilkbahar ve de yazın yapacağınız sinek ilaçlaması maalesef başarısızlıkla sonuçlanacaktır.Çünkü,sinekler yaşam döngüsünü tamamlamıştır.Sineklerin iyice çoğaldığı yaz aylarında yapacağınız ilaçlamalar tonlarca zehirin,insanların yaşadığı çevreye ya da toprağa atılmasına yol açacaktır.Sizce bu uygulama ne kadar doğrudur.Bu uygulama bilime terstir.Zararları hakkında sanırım herkes fikir sahibi olmuştur. Şimdiden çok güzel bir bahar ve de yaz ayı geçirmeniz dileklerimizle ve de saygılarımızla… ‘
Şimdi, bu sivrisinekler ile mücadelenin ne kadar önemli olduğunu ve yaz aylarında yapılacak mücadelede de, tonlarca ilacın heba olacağı açıkça vurgulanmaktadır.
Bu vesile ile son zamanlarda birbirinden güzel açıklamalar ile insanımızı, yetkilileri, seçilmişleri uyaran Sakarya Veteriner Odası'nı, bu çalışmalarından ötürü kutluyorum..
Bitti mi?
Bitmedi!
Biliyorsunuz, şu sıralar Güney Amerika’da bir sinek türünün yarattığı panik var..
Hatta bu manada yapılan çağrılarda, kadınlara mümkün olduğu kadar ‘gebe kalmayınız’ uyarıları da yapılıyor.
İşte bu ne-menem küçük canavarlar,taşıdıkları virüs ve hastalıklar nedeni ile toplum hayatımızda, büyük yaralar açabilmektedir.
Bu küçük canavarlar için, yapacağımız bir şey olduğunu sakın ha unutmayanız!

***
Sevgili okurlar,
Yine bu manada, Sakarya Büyükşehir başta olmak üzere, ilçe ve mahallelerde başıboş olarak dolaşan hayvanlarla ilgili olarak, bazı belediyelerin çalışmaları da, her türlü takdire şayan olarak basına yansıyor..
Belediyeler ve bu kurumlarda görev üstlenenler insanımıza hizmet için oralarda istihdam ediliyorlar..
Toplum sağlığı için, bu kurumların yetkililer ile birlikte çalışmaları, büyük önem arzediyor..
Çevrimizi temiz tutmak, belediyelerin işini kolaylaştırmak, iyi bir vatandaş bilinci ile hareket etmek, çalışmalara katkı sunmak çok önemli..
Bakınız, yine veterinerlerimizin, ‘karnı şiş bir köpeğe’ yaptıkları müdahale basına yansıdı..
Demek ki, isteyince oluyor!
Bu yoğun kış aylarında, yaban hayatı da unutmamak gerek.
Kuşlar için müsait yerlere bir avuç yem atmak bile çok şey ifade ediyor.
Zira onlarsız bir hayat, hayat değildir..
İnsan bazen karga sesini bile özlüyor!
Kuşların cıvıltısı, kelebeklerin uçuşu, ateş böceklerinin dansı,turnaların süzülüşü,kekliklerin ötüşü, sizlere bir şey anlatıyor olmalıdır..
***
Sevgili okurlar,
Toplum hayatını etkileyen ve onulmaz yaralar açan ‘sineklerden’,  ‘ sivri sineklerden’ söz açtık..
Toplum hayatının, ülkelerin, milletlerin baş belası haline gelen  şer odakları ile de mücadele etmek, sadece devletimizin, kolluk güçlerinin işi değildir. Bu yönde geri planda kalsak ta bizlere de büyük görevler düşüyor.
Birlik ve beraberliğimize kast eden, canımızı inciten, sevdiklerimizi hedef alan, daha da önemlisi ülkemizi, toprağımızı, milletimizi, bayrağımızı hedefe koyan, bu şer odaklarına karşı topyekûn mücadele etmek gerek..
İşte zamanında tedbir almadığımız ve ‘İkibuçuk eşkıya’ olarak gördüğümüz, bu şer güçlerinin, şu an geleceğimizi bile tehdit ettiği aşikardır.
Bu ‘sivri sinek bataklıklarını’ zamanında kurutmadığımız için, böyle bir mücadelenin içinde olduğumuz da unutulmamalıdır..
O nedenle geleceğimizi, daha emniyetli kılmak için, evlatlarımızı gözümüzün önünde, kızlarımızı dizimizin dibinde büyütmemiz, hayata, geleceğe hazırlamamız gerekmektedir..
Onlar, o nadide çiçekler, başkalarına emanet edilmeyecek kadar önemlidir..
Onları, kim ve kimin için mücadele ettiği bilinmeyen grup, küme ve cemaatlere sakın ha teslim etmeyiniz..
Geldiğimiz nokta, bu acı günler, sizlere bir şeyler anlatıyor almalıdır..
Hani türküde olduğu gibi, o küçük sinekler, mandayı kaptığı gibi, kızınızı, oğlunuzu da kapar, gider ve son pişmanlık fayda vermez..
Bugün midemizi bulandıran bu sinekler, hepimizin ihmalidir!..
Bu ihmale düşmemek için, artık birlikte tedbir almak gerekir..
Gelin, bu sivrisinek bataklıklarını birlikte kurutalım!