Kafka olmasaydı Prag olur muydu? Dostoyevski olmasaydı St. Petersburg olur muydu? Joyce olmasaydı Dublin olur muydu? Hâfız olmasaydı Şirâz olur muydu? Olmazdı!
Peki Sakarya ya da Adapazarı, Sait Faik'siz var mı? Oldu mu?
Herhalde dünyada Sait Faik gibi uluslararası kıymette bir sanatçıya sahip olup da bunun farkına varamayan bir şehir yoktur Adapazarı kadar.
Bildiğim kadarıyla şehrimizde bir sokak (doğduğu sokak) bir de ilköğretim okulu var Sait Faik adını taşıyan.
Madem marka şehir anlamında sıkıntılarımız ve bu sıkıntıları aşmak için gayretlerimiz var neden Sait Faik öne çıkarılmaz doğrusu çok merak ediyorum. Şehrin ileri gelenlerine, Adapazarı'nı seven herkese buradan sesleniyorum acizane, arz ediyorum. Sait Faik bu şehrin en büyük markalarından biridir ve bu markaya sahip çıkalım.
Aksi takdirde Sait Faik'i Adapazarı ile birlikte zikredecek kimse kalmayacak çok  yakın bir gelecekte.
Kanaatimce şehrimizde;
Bir Sait Faik müzesi ya da evi tasarlanmalı, kurulmalı,
Bir Sait Faik lisesi açılmalı,
Mutlaka bir Sait Faik kültür merkezimiz olmalı,
Profesyonel bir Sait Faik belgeseli yaptırılmalı,
Sait Faik parkı tasarlanmalı ve girişe de 'Dünyayı güzellik kurtaracak' diye yazılmalı,
Uluslararası çapta Sait Faik öykü yarışması organize edilmeli,
Birkaç Sait Faik filmi çekilmeli,
Her sene doğum ve ölüm yıldönümlerinde sempozyum, panel vs çeşitli anma etkinlikleri gerçekleştirilmeli,
Adına Sait Faik öykü günleri düzenlenmeli,
Sait Faik'e dair kitaplar yayımlanmalı,
Bir caddeye Sait Faik ismi konulmalı,
Sait Faik'in şiirleri bestelenmeli,
Öykülerinden kısa filmler çekilmeli...
***
Bütün bunları Sait Faik sokaktaki Tanyeri Kuru Kahveci'de hayâl ettim...