Yazısında, yıllardır süren terörün yalnızca güvenlik değil, sosyal, ekonomik ve kültürel açılardan da ülkeye büyük zarar verdiğini belirten Karataş, "Bu sürecin şehit anneleri ve babalarının gönlü alınarak, rızaları gözetilerek yürütülmesi elzemdir" ifadelerine yer verdi.
“Toplumsal Huzur ve Güvenlik İçin Tarihi Bir Fırsat”
Terörün ortadan kalkmasının öncelikle can güvenliğinin sağlanması anlamına geldiğini vurgulayan Karataş, terörsüz bir Türkiye'nin çocukların korkusuzca okula gidebildiği, güvenlik güçlerinin şehit haberleriyle yıpranmadığı, vatandaşların huzur içinde yaşadığı bir ülke demek olduğunu kaydetti.
Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Vurgusu
Yazısında ekonomik boyuta da dikkat çeken Karataş, “Güvenliğin sağlandığı ortamda yatırım artar, işsizlik azalır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu gibi bölgelerde üretim canlanır, kaynaklar refah için kullanılır” diyerek terörün olmadığı bir Türkiye'nin kalkınma hamleleri için büyük fırsatlar sunacağına işaret etti.
Kültürel Bütünleşme ve Demokratik Gelişim
Karataş, terörün toplumsal kutuplaşmayı derinleştirdiğini belirterek, terörsüz bir ortamda farklı etnik ve kültürel yapıların daha sağlıklı şekilde bir arada yaşayabileceğini ifade etti. Ayrıca, güvenlik gerekçesiyle sınırlanan hak ve özgürlüklerin daha sağlıklı zemine oturacağını, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün güçleneceğini söyledi.
“Uluslararası İtibar Güçlenecek”
Terörsüz bir Türkiye'nin dış politika alanında da önemli kazanımlar elde edeceğini vurgulayan Karataş, Türkiye’nin barış ve istikrarın temsilcisi bir ülke olarak uluslararası platformlarda daha güçlü bir şekilde yer alabileceğini, Avrupa Birliği sürecinde de ilerlemenin kolaylaşacağını dile getirdi.
“Süreçten Geri Dönmek En Büyük Kötülük Olur”
Sürecin karşısında duranlara da mesaj veren Karataş, “Geri dönülmez bir sürece girilmiştir. Bu sürece zarar vermek, ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir” dedi. Yazısını “Selam ve dua ile…” sözleriyle bitiren Karataş, “En kötü barış, en haklı savaştan iyidir” (Cicero) sözünün altını çizerek, barışın ve kardeşliğin önemine dikkat çekti.
Karataş’ın kaleme aldığı bu yazı, toplumsal barış, demokratikleşme ve ortak gelecek inşasında terörsüz bir Türkiye idealinin sadece siyasi değil, insani bir sorumluluk olduğunu güçlü biçimde ortaya koydu.
Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayın!