Karataş’ın Yazısında Öne Çıkan Noktalar
-
Medya: Hakikat Mezarlığı
Karataş’a göre, medya artık habercilik yapmak yerine ya iktidarın parlatma makinesi ya da muhalefetin yalan çarkı olarak işliyor. Gerçeğin yerine PR ve manipülasyon öne çıkıyor. -
Kriptolar: Maskeli Kadrolar
Karataş, devletin içten kemiren ve görünüşte “bizden” gibi görünen ancak kritik anlarda zarar veren saklı kadrolardan bahsediyor. -
Devletin Denetleme Mekanizması: Kör ve Sağır
İmar yolsuzlukları, sahte ihaleler ve vergi kaçakçılıkları gibi olayların göz göre göre gerçekleştiğini belirtiyor. Denetim mekanizması kağıt üzerinde var, uygulamada yok. -
Ahlaksal Çöküş ve Yozlaşma
Lüks, şatafat ve koltuk sevdasının toplumda yeni erdemler olarak yerleştiğini ifade ediyor. Fenomenler ve kısa yoldan kazanç elde edenler, toplumsal değerlerin yerini alıyor. -
Ekonomik Adalet: Zenginin Sofrası, Fakirin Hayali
Asgari ücretli vatandaşın payına kuru ekmek düşerken, holding patronları kâr rekorları kırıyor. -
Eğitimde Yerli ve Millilik: Kağıttaki Bayrakla Olmaz
Karataş’a göre müfredat hâlâ yabancı eğitim modellerinin kopyası ve gençlik kendi tarihine ve diline yabancı yetişiyor. -
Şirket Hegemonyası ve Sermayenin Siyaseti Esir Alması
Bazı şirketlerin öyle güçlendiğini ve bakanları bile etkilediğini belirtiyor. Devletin artık sermayeye hizmet ettiğini vurguluyor. -
Vicdani Sorumluluk ve Görev Bilinci: Kaybolan Emanet
Ülkenin en büyük açığının vicdan olduğunu, görevini namusla yapan memur ve siyasetçilerin sayısının azaldığını belirtiyor.
Karataş’tan Uyarı
Karataş, yazısında bu dokuz alanın kan kaybını sürdürdüğünü ve köklü adımlar atılmazsa tarih kitaplarında Türkiye adına yalnızca bir dipnot kalacağını ifade ediyor:
“Vardı, çürüdü, yok oldu.”
Yazısını “Selam ve Dua ile; Ne Zaman İnsan Oluruz? Fabrika Ayarlarına Döndüğümüzde” diyerek bitiren Karataş, toplumun ve siyasetin acil bir uyanışa ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
köşe yazısını okumak için tıklayın!
Fotoğraf: sosyal medya