Yazısında öne çıkan başlıklar şunlar:
1. Adalet duygusunun yeniden tesisi:
Toplumun en temel talebinin hukukun üstünlüğü olduğunu vurgulayan Karataş, AK Parti’nin ilk yıllarındaki “adalet reformu” vaatlerine dönerek liyakat ve hukuka dayalı düzeni teminat altına almasının güveni yeniden tesis edeceğini belirtti.
2. Ekonomik adalet:
Emekli ve asgari ücretli vatandaşların ekonomik sıkıntılarının seçmen davranışını doğrudan etkilediğini ifade eden Karataş, gelir dağılımında adaletin sağlanmasının hem orta sınıfı yeniden inşa edeceğini hem de taban desteğini güçlendireceğini aktardı.
3. Kamu israflarının kesilmesi ve sadeleşme:
Kamu araçları, lüks binalar ve gereksiz kurumların tasfiyesinin, “devletin yeniden halka döndüğü” algısını güçlendireceğini ifade etti.
4. Halkın gündemine temas:
Sokak köpekleri, nafaka ve Hal Yasası gibi vatandaşın doğrudan hissettiği konularda net ve uygulanabilir çözümler sunulmasının siyasette samimiyet testi olduğunu belirtti.
5. Devletin yeniden yapılandırılması:
Az ama etkili yönetim anlayışının, bürokratik hantallığı ortadan kaldırarak güven ve etkinliği artıracağını ifade etti.
6. Eğitim ve kültürde dış etki:
Fulbright anlaşması örneği üzerinden, eğitim politikalarının milli çıkar ekseninde yeniden tanımlanması gerektiğini vurguladı.
7. Avrupa Birliği süreci ve demokratik reform:
AB sürecinin sadece dış politika değil, içerideki hukuk ve reform motivasyonunu da güçlendireceğini belirtti.
8. İşsizlik:
Gençlerin üretim sürecinden uzak kalmasının siyasetle bağlarını kopardığını, istihdamı teknoloji ve üretimle buluşturacak modellerin önemini vurguladı.
Karataş, AK Parti’nin oy artırmasının yalnızca ekonomik ya da politik bir mesele olmadığını, bunun aynı zamanda adalet, liyakat ve samimiyetle doğrudan ilişkili olduğunu söyledi. Seçmenin artık proje değil dürüstlük, vaat değil icraat ahlakı aradığını ifade eden Karataş, iktidarın halkın sesini dinlemesi durumunda sadece oy oranını değil milletin güvenini de yeniden kazanabileceğini belirtti.
Fotoğraf: AA ARŞİV
