Manevi Yolculuğun İzleri Taşa Kazındı

Osmanlı Devleti’nin önemli din ve gönül insanlarından biri olan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri, Bursa’da Kadılık görevini sürdürürken tasavvuf yoluna girmeye karar verdi. Üftade Hazretleri’nin dergâhına gitmek üzere yola çıkan Hüdayi’nin atı, bugünkü Molla Fenari Camii yanındaki dar bir sokakta aniden durdu. Kayalara saplanan ayakları bir daha ilerlemedi. Bu durumu manevi bir işaret olarak gören Hüdayi Hazretleri, atından inerek yoluna yaya devam etti. O an, onun tasavvuf yolculuğundaki dönüşümünün başlangıcı oldu.

Tarihi İzleri 11 Yaşından Beri Koruyor

Kaya Alidoğdu (76), Molla Fenari Mahallesi’ne 11 yaşında taşındığından beri Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri’nin atına ait olduğu rivayet edilen bu izleri 65 yıldır gönüllü olarak her sabah temizliyor. “Bazen kum doluyor, yaprak birikiyor. Hemen süpürüyorum. Bunu bir görev, bir gönül işi olarak görüyorum,” diyen Alidoğdu, geçmişle gelecek arasında bir köprü kurmaya devam ediyor.

Image-930

Kayaya Saplanan İzler, Gönüllerde Derinleşti

Atın kayalara saplanan ayak izleri, hem manevi bir uyanışın sembolü hem de Bursa’nın kültürel mirasının sessiz tanığı olarak kabul ediliyor. Kaya Alidoğdu’nun düzenli temizliği sayesinde bu kutsal hatıra zamana direniyor ve ziyaretçiler tarafından fark ediliyor. Mahalle sakinleri de onun bu gönüllü çalışmasını takdirle karşılıyor.

Hüdayi’nin Nefisle Mücadelesi Burada Başladı

Atın ilerlememesi üzerine yaşanan bu olay, Kadı Aziz Mahmud Hüdayi’nin hayatında bir kırılma noktasıydı. Kadılık görevini bırakarak ciğer satıcılığı yapan Hüdayi, ardından Üftade Dergâhı’nda sabır ve hizmetle geçen bir dervişlik hayatına adım attı. Onun hikâyesi, nefsiyle mücadele eden herkes için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Unutulmaya Yüz Tutmuş İzler Yaşatılıyor

Kaya Alidoğdu’nun yarım asırdan uzun süredir tek başına yürüttüğü bu gönüllü koruma çalışması, sadece fiziksel bir temizliğin değil, aynı zamanda tarihe, inanca ve kültüre duyulan saygının da sembolü. Bu anlamlı çaba sayesinde, Hüdayi Hazretleri'nin manevî yolculuğunun bir parçası olan o taş izleri gelecek nesillere aktarılıyor.

Kaynak: İHA