Geçmişte Apple cihazlarında oluşturulan passkey’ler yalnızca iCloud Keychain aracılığıyla iPhone, iPad ve Mac arasında senkronize edilebiliyordu. Bu durum, kullanıcıların Apple ekosistemine bağlı kalmasına neden oluyor, passkey teknolojisinin potansiyelini sınırlıyordu. Ancak Apple, FIDO Alliance iş birliğiyle geliştirdiği yeni sistem sayesinde bu kilidi kırıyor.
Yeni aktarım yöntemi, uçtan uca şifrelenmiş, dosyasız ve standartlaştırılmış bir yapı sunuyor. Artık kullanıcılar verilerini açık formatta (CSV, JSON) dışa aktarmadan, sadece yüz tanıma (Face ID), parmak izi (Touch ID) gibi yerel biyometrik doğrulamayla desteklenen güvenli bir uygulamadan uygulamaya geçişle aktarabiliyor.
Dosya Yok, Güvenlik Açığı Yok
En dikkat çekici nokta ise aktarım sürecinde kullanıcı verisinin hiçbir zaman erişilebilir bir dosya formatında saklanmaması. Bu da veri sızıntısı riskini ortadan kaldırıyor. Transfer işlemi doğrudan sistemin anahtar zinciri ile parola yöneticisi arasında gerçekleşiyor.
Apple, bu değişikliğin kullanıcıya daha fazla özgürlük sunduğunu ve hangi kimlik yöneticisini kullanacaklarına kendilerinin karar verebileceğini vurguluyor. Özellikle Apple’ın bugüne kadar sıkı koruma altında tuttuğu Keychain altyapısının açılması, şirketin güvenlikteki yaklaşımında ciddi bir stratejik değişim olarak değerlendiriliyor.
Tüm Platformlara Yayılıyor
Yeni aktarım sistemi yalnızca iOS 26’da değil; macOS 26 “Tahoe”, iPadOS 26 ve visionOS 26 işletim sistemleriyle de kullanılabilecek. Sistem, FIDO Alliance tarafından geliştirilen veri aktarım standardıyla uyumlu çalışıyor ve 1Password, Bitwarden, Dashlane gibi popüler parola yöneticileriyle entegre edilebiliyor.
Apple, bu özelliği 2025 yılı içinde yayımlayacağı güncellemelerle tüm kullanıcılara sunacak. Passkey sistemine geçiş konusunda çekinceleri olan kullanıcılar için bu gelişme, platform bağımlılığı korkusunu ortadan kaldıracak en önemli adım olarak görülüyor.