Milli maçlar nedeniyle liglere ara verilmesi Sakaryaspor'un içine düştüğü koşullar açısından ilaç gibi geldi denilebilir.
Bu süre içerisinde kendini toparlayacak bir zaman dilimine sahip olmak, takımımız için şans olsa gerek.
Teknik direktör sorunuyla çalkalanan spor kamuoyundan uzaklaşıp, sakin bir ortamda çalışmalarını sürdürmek adına Riva'yı seçen yeşil siyahlılarda, moraller yerine gelmişe benziyor.
Önceki gün Riva'ya hareket öncesi futbolcularla toplantı yapan Başkan Halit Evin'in, geçen yıldan kalma şampiyonluk primlerinin bu hafta içerisinde ödeneceğini belirtmesi, futbolcuları hayli sevindirdi.
Şehirdeki sıkıntılı atmosferden uzaklaşıp sakin bir ortamda maçı düşünen takımın, daha verimli bir çalışma temposu yakalayacağı kesin.
Bu moralle ve stressiz bir şekilde Gaziantep deplasmanına hazırlanan yeşil siyahlılarda hedef, dört haftalık talihsizliğin belini kırmak.
Zor şartlar altında takımın sorumluluğunu üstlenen Timur Şahinel, hırsını sporcularına da aşılayabilirse ne ala...
Yoksa işimiz de, aşımız da zor...
Serde, yıllarca futbolun içinde olmak ve Sakaryaspor ile kuruluşundan bugüne dek kol kola yürümek varken, bu sorulardan kurtulmanın imkansız olduğunu belirtmek isterim, önemle...
"Ne olacak bu Sakaryaspor'un hali?" sorusuna çarpıcı ve sevindirici bir cevap vermeyi ne kadar da isterdim...
Ama gel gör ki şartlar, istemesek de kötümserlik topunu tekmelemeye zorluyor bizi...
Bütün bu karamsarlıklara ve çalkantılara karşın, nefes alacak bir pencere ya da çıkış kapısını aralamak zorunda olduğumuzun da bilinmesini isterim.
Her gecenin bir sabahı olduğu gibi, her krizden bir çıkışı da olabileceğine sırtımızı dönemeyiz.
Bu ümitle bakıyoruz gelecek haftalara.
Takımın başına Sakaryalı bir hocanın "Adı, kimliği önemli değil" getirilişi, öteden beri savunduğumuz bir tercih şeklidir.
İnanıyorum ki, içimizden çıkardığımız değerlerle kriz ortamından kurtuluş daha kolay ve hızlı olacak.
Şimdi, içimizdeki kötümser duyguları kovmanın zamanıdır.
Başarı, Mardan Stadı'nda olduğu gibi birlikten, beraberlikten geçer.
Tarihinin en bunalımlı, sorunlu yıllarını yaşayan, profesyonel alemdeki yegane temsilcimiz Sakaryaspor'un başarıyı yakalaması, kulübün başkanı, takımın hocası, medyası, taraftarı ve herşeyin ötesinde Sakaryaspor'da oynamak gibi bir büyük şansı yakalayan altyapı ağırlıklı futbolcularımızın gayretine kalıyor.
Bu fırsat, her zaman ele geçmez.
Giyilen formanın değerini bilmek gerekir.
Bu duygularla, Sakaryaspor adına iyi niyetli herkese ve kesime, Bizim Bahçe'den başarılar dileğiyle şans çiçeği "Papatyalar" gitsin istedik.

YEŞİM SARAÇ'IN MUTLULUĞU
Diş Tabibi Yeşim Saraç'ın babasının vefat edip aramızdan ayrılışı, yıllar önce oldu.
Merhum Akın Saraç, mali müşavir olarak hayatını sürdürürken, Briç Kulübü'ne de hizmet etmişti uzun süre.
Bu arada başkan da oldu.
Adına Briç Kulübü bir turnuva düzenlemiş geçtiğimiz günlerde. Gazetemiz yazarlarından Hamdi Güler ile Şadi Tanış'ın da katıldığı tunuva, ilginç ve heyecanlı karşılaşmalara sahne olmuş.
Saldıray Paker, Suat Aldinç, Süha Özçiftçi gibi ticaretli ve rahmetli arkadaşlarıyla aynı ekolden beslenen Akın Saraç da, yalancı dünyaya konup göçenler kervanına katılmıştı...
Briç Kulübü, rahmetli olan üyelerine karşı son derece vefalı bir duruş sergiler yıllardır.
Akın Saraç adına düzenlenen turnuva da, bu anlayışın ürünü olsa gerek.
Dereceye giren müsabıklara ödülleri, kulübün en yaşlı ve kıdemli üyesi eski futbolcu Şükür Orhan ile Milli Futbol Hakemi ve Kulüp Başkanı Abdülkadir Aypek tarafından verilmiş.
Turnuvayı başından sonuna kadar, aynı heyecanla ve duygulu bir ortamda izleyen Diş Tabibi Yeşim Saraç'ı görünce fotoğraflarda, "Bir baba ile evladı bu kadar mı birbirine benzer" demeden geçemedik.
Briç Kulübü'nden kimler geldi, kimler geçti saymaya kalksak, ciltlere sığmayan bir roman olur.
Yaptıkları organizasyonlarla rahmetli üyelerini ilin gündemine taşıyan Briç Kulübü başaknı ve üyelerine bu nedenle Bizim Bahçe'den bir demet "Menekşe" gönderelim istedik.

KAMA KAYINPEDER OLUYOR
ASKF Başkanı Hüseyin Kama, suyu sert verilmiş spor adamlarından biridir.
Gözünü budaktan, sözünü dudaktan sakınmaz bir yapısı vardır.
Bakalım 16 Ekim 2011 Pazar günü Hatice-Nihat Demirkıran'ın cici kızı Nihan ile evlenecek olan yakışıklı oğlu Adil'in düğünü, Kama'nın dünyasında nelerin değişmesine yol açacak.
Can Düğün Salonu'nda pazar günü 19.00-23.00 saatleri arasında yapılacak düğünle hayatlarını birleştirecek olan ve birbirlerine hayli yakıştırılan Nihan ile Adil'e bir ömür boyu mutluluk dileğiyle "Pembe güller", Emine-Hüseyin Kama ile dünürü Hatice-Nihat Demirkıran'a akrabalıklarının hayırlı olması adına "Beyaz güller" gönderiyoruz şimdiden Bizim Bahçe'den...

 

 

TRAFİK HIZ UYARI IŞIKLARI
‘Şehrin Fahri Müfettişi’nin iyi gününe rastlamış, Tunatan Tesisleri'ni inen yoldaki uyarı ışıkları.
Diyor ki: "Geçtiğimiz aylarda Serdivan SAÜ Kampüs’ten Tuna Tan Tesisleri’ne inen duble yola ışıklı bir hız uyarı paneli yerleştirdi.
Uygulama yerinde ve etkili oldu.
Bu yolu çok sık kullananlar, bayır aşağı 100 km süratle inerken, uyarı ışığını ve gittikleri hızı görünce frene basıyor.
Hız limiti 50 km.
Bu hızın üstünde olanlar kırmızı alarmla uyarılıyor.
Böylece muhtemel kazaların da önüne geçilmiş oluyor.
Aynı ışık sistemi bir de Altınova Hastanesi civarına Yazıcıoğlu Bulvarı’na kurulsa çok daha iyi olacak diye düşünüyorum.
Ne dersiniz?
Teklifim itibar görür mü?"
Cevabı bilemeyiz ama sorunu gündeme getirmek bizim işimiz.
Hele yaman hafiye gibi, şehrin her sorununu dert edinmiş bir fahri müfettişten gelirse öneri, bilmem kayıtsız kalır mı ilgililer.
Fahri müfettişe "Mimozalar", yetkililere uyarı çiçeği "Zambaklar" gönderelim istedik, bu nedenle Bizim Bahçe'den.