Vatandan, evden-barktan, eşten-dosttan, yardan-yarenden ayrılmanın ne demek olduğuna bir çarpıcı örnektir: orada burada, parkta bahçede, aç açık perişan bir halde hayata tutunma mücadelesi veren Iraklı ve Suriyeli mültecilerin hal-i pür melali…

Kimi şehirlerde “istenmeyen” olarak dışlanırlarken, kimi yerlerde tacize uğramanın ezikliğini yaşıyorlar…

Onları “Müslümanlar kardeştir” ilkesiyle bağrımıza basıp acılarına ortak, dertlerine çare olacağımız yerde; kızına, kızanına tacize kalkışmanın hiçbir inançta yeri yoktur…

Böyle durumlarda kendine vazife çıkaranların (!) haline bakıp da yerin dibine girmemek mümkün mü!

Bu nasıl kardeşliktir…

Dün gazetemizin üçüncü sayfasında “Suriyeli sığınmacıya cinsel istismar” başlığı taşıyan haberi görünce ülkem adına, şehrim adına, insanlık adına utandım…

Bir mülteci ailenin 14 yaşındaki yavrusuna yapılan sarkıntılık sadece yapanın değil, ülkemizin ayıbıdır…

O nedenle bu tür ahlaksızlara öyle bir ceza verilmeli ki, benzeri niyetlere yeltenenlere ders olsun...

Keşke böyle adilikler ilimizde ve ülkemizde hiç olmasa…

Onlara kol kanat gerip mağduriyetlerini giderecek yardımlarda bulunmak; tıpkı Büyükşehir Belediyesi’nin yüz akı SAKVA gibi sorunlarına çare bulmak varken, böyle sevimsiz ve seviyesiz davranışları duymak, insanı üzmekle kalmıyor, kahrediyor…

Böylesi iğrenç olayların son bulması için gerekli her imkanı ve yetkiyi kullanacak olan emniyet güçleri ve yargı organlarımıza kolaylıklar dileğiyle Bizim Bahçe’den “Zeytin çiçeği” gönderelim istedik…

ÖMER YAŞAR’A GEÇMİŞ OLSUN

Çark Divan’ın haşarı muhalifi Milli Görüş neferlerinden, bir zamanların tanınmış gazetecilerinden Ömer Yaşar, uzun süredir çektiği rahatsızlıktan kurtulmak için Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başarılı bir ameliyat geçirdi.

Dostlarından duadan gayri bir istekte bulunmayan Ömer Yaşar’a geçmiş olsun dileğiyle Bizim Bahçe’den “Beyaz güller” gitsin istedik…