Üç sınıf halka içim parçalanır, hem ne kadar!

İhtiyarlar, karılar, bir de küçükler; bunlar
Merhamet görmeli, yüz görmeli insanlardan;
Yoksa, insanlığı bilmem nasıl anlar insan?

Mehmet Akif ERSOY

TEVHİD YAHUD FERYAD
...........
Müminlere imdada yetiş merhametinle
Mülhidlere lakin daha çok merhamet eyle

Mehmet Akif ERSOY
UYAN!
...........
Geçmişteki dehşeti getir hatırına;
Kimse yetişmez yarın imdadına.
Merhametin yok diyelim kendine;
Merhamet etmez misin evladına?

Mehmet Akif ERSOY
DUA
“Allah yolunda seferler yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam, ellerini semaya kaldırarak, ‘Ya Rabbi’ ‘Ya Rabbi’ diye yalvarıyor. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur?” (Müslim, Zekât, 19)
“Allah’tan bir şey istediğiniz zaman avuçlarınızın içi ile isteyin, ellerinizin tersi ile istemeyin ve ellerinizi (dua sonunda) yüzünüze sürün.” (Hâkim, De’avât, I, 536)
“İçten gizlice yapılan dua açıktan yapılan 70 duaya denktir” demiştir. (Abdürrazzak, Dua, No:19645)
-------------------------------------------------------------------
DİL BELASI!
İnsanları cehenneme sürükleyen yalnızca dilleridir'
Allah Resulü'nün Muaz bin Cebel'in sorusuna cevabı:İnsanların sıcaktan
bunaldığı, hurma ağaçlarının altında istirahata çekildiği bir mevsimde
Allah Resulü ve arkadaşları Bizans İmparatorluğu ile savaşmak amacıyla
Tebük yollarındaydı. Sıcaklık gittikçe artıyor, düşman bir türlü
ortaya çıkmıyor, yolculuk her geçen saat daha da zorlaşıyordu.
Kur'an-ı Kerim o günleri zorluk zamanı olarak isimlendirmişti.

Sıcaklık artık tahammül edilmez bir boyuta varınca Ashab-ı Kiram
kendilerini korumak maksadıyla etrafa dağıldı. Genç sahabi Muaz bin
Cebel arkadaşlarını seyrederken Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemi
gördü. Resul-i Ekrem yalnızdı. Koştu hemen Efendimiz'in yanına geldi
ve bu fırsatı en iyi bir şekilde değerlendirerek şu soruyu sordu:

"Ya Resûlullah! Beni cennete girdirecek, cehennemden uzaklaştıracak
bir ameli bana haber ver."

Allah Resulü, Muaz bin Cebel'in bu istediğine şöyle cevap verdi: "Çok
büyük bir şey istiyorsun. Ancak bu, Allah'ın kolay kıldığı kişi için
pek kolaydır; Hiçbir şeyi ortak koşmadan yalnızca Allah'a kulluk
edersin. Namazı dosdoğru kılarsın. Zekâtı verirsin. Ramazan orucunu
tutarsın. Gücün yeter, imkân bulabilirsen haccedersin."
------------------------------------------
CENNET KAPILARI
Efendimiz Muaz'a İslam'ın temel esaslarına bağlı kalmasını tavsiye
etti. Zira cennete girmek bu esaslara bağlı kalmakla mümkündür.
'Resulullah, hayrın kapılarını haber veriyor'

Bir süre sonra Efendimiz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi sana hayır kapılarını haber vereyim mi? Oruç kalkandır. Sadaka,
suyun ateşi söndürmesi gibi günahın azabını söndürür. Kişinin gece
yarısı kıldığı namaz da günahı söndürür."

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem "Korkuyla ve umutla
Rablerine kulluk ettikleri için vücutları yataklarından uzak kalır ve
kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar. Yaptıklarına
karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse
bilemez" [Secde sûresi 16, 17] ayetini okudu. Daha sonra Efendimiz
sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: "Sana bütün işlerin başını,
ana direğini ve doruk noktasını bildireyim mi?"

Muaz bin Cebel'de: "Haber verin Ey Allah'ın Resulü" deyince: "İşin
başı İslâm, direği namaz, zirvesi cihaddır" buyurdu.

İşin başı İslam'dı. Cennete girmenin ilk ve en önemli şartı Müslüman
olmaktı. İslam binasını ise namaz ayakta tutuyordu. Efendimiz
aleyhisselam 'namazı olmayan bir dinde hayır yoktur' buyurmuştu. Cihad
ise Allahın dinini yüceltmek için bir müminin yapabileceği her şeydi.
Hiçbir amel cihad ile mukayese edilemezdi. (bkz. Tevbe suresi 19.
Ayet)

İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen şey...

Efendimiz daha sonra: "Bu anlattıklarımın hepsini tutan, onların
devamına ve olgunlaşmasına sebep olan şey nedir söyleyeyim mi?" diye
sordu.

Muaz bin Cebel de: "Evet, söyleyin Ya Resûlullah, deyince
Peygamberimiz dilini tuttu ve: 'Şunu koru' buyurdu.

Muaz: "Ya Resûlullah! Biz konuştuklarımızdan da sorgulanacak mıyız?
Diye sorunca Allah Resulü şöyle buyurdu: "Annen yokluğuna yansın ey
Muaz! İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen, ancak dillerinin
ürettikleridir!" [Tirmizi]

İnsanı cehenneme götüren şey ağzına gelen her şeyi söylemesi, çenesine
sahip olmayışıydı. Allah'a ve ahiret gününe iman edenler ya hayırlı
bir söz söylerler ya da konuşmazlardı. Ancak müminler kurtulmuştu ve o
müminler boş şeylerle ilgilenmezler, gereksiz şeylerle ilgilenmeyi ve
bunları konuşmayı imani bir eksiklik olarak görürlerdi.
---------------------------------------------------------------------
BAKLAVA
Öğrencisi Osman Öztürk anlatıyor:
Mahir İz Hoca, Osman Öztürk ve diğer araştırmacılarla birlikte İslâmî
Araştırmalar Vakfı'nda çalışmaktadır. Buradaki ilmî toplantılara geç
gelenlerin ceza olarak beraberlerinde baklava getirmeleri
kararlaştırılır. Hoca muntazam mesai yaptığı için hiç ceza almaz. Bir
gün yanında baklava getirir ve:
"Benim geç geleceğim yok. İyisi mi, ben cezamı çekeyim" der.
-------------------------------------------------------------
ÖLÜM İSTENİR Mİ?
Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Sizden hiç kimse, maruz kaldığı
bir zarar sebebiyle ölümü temenni etmesin. Mutlaka bunu yapmak
mecburiyetini hissederse, bari şöyle söylesin: "Rabbim, hakkımda hayat hayırlı ise yaşat, ölüm hayırlı ise canımı al!"
----------------------------------------------------------
HIRS
Resulülullah (sav) buyurdular ki: "Bir sürüye salınan iki aç kurdun
sürüye verdiği zarar, kişinin mal ve şeref hırsıyla dine verdiği
zarardan daha fazla değildir."

Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ademoğlu için iki vadi dolusu
mal olsaydı, mutlaka bir üçüncüyü isterdi. Ademoğlunun iç boşluğunu
ancak toprak doldurur. Allah tevbe edenleri affeder."