Sakaryaspor, hayatımın hemen her safhasında yer aldı...
Futbol küçük yaştan beri vazgeçemediğim ve uzun süre içinde bulunduğum bir spordur.
Kuruluş kadrosunda yer alan bir futbolcu olmanın yanında, ilerleyen yıllarda spor yazarı, genel kaptan, asbaşkan ve idarecilik olarak hizmet ettim, Sakaryaspor’a...
Yeşil siyahlı takım adına bugüne kadar kimlerle uğraşmadım ki...
Bunlar arasında kulüp başkanı, yönetici, futbolcu, taraftar ve basın mensubu gibi etkili yetkili gruplar, insanlar yer aldı...
1971 yılında elime aldığım kalemle bugüne değin, sadece Sakaryaspor ile ilgili değil, bu ilin tüm sorunlarını içine alan, tüketilmesi zor ve sıkıntılı nice yıllar bıraktım geride...
Acı tatlı hatıraları yazmaya kalksam, ciltlere sığmayan bir destan olur...
Yıllarca köşemde yılmadan ve yorulmadan dile getirdiğim konular yanında, Bizim Bahçe ve Pazar Filesi’nde de ilin gündemine taşıdığımız nice hatıralar var...
Kimileri beğenip iltifat etti, bazıları kalktı tepki gösterdi.
Bunlar arasında gazeteciler ya da kendini gazeteci sananlar çoğunluktaydı...
Sakarya medyasında akla gelen gelmeyen nice gazeteciler var ki “Zeki Aydıntepe’ye saldırmadan gazeteci olunmayacağı” fikriyle hakaret eder gibiydiler.
İsimlerini saymaya kalksam bitmez...
İçlerinden biri, en tecrübeli ve usta olanı Cevdet Güngör benim için sürpriz olacak bir çıkışla, Sakaryaspor konusunda Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun Güral Otel’de basın mensuplarıyla buluşmasında “Zeki ağabey bütün bunları köşesinde hem yazdı hem de söyledi” diyerek, Sakaryaspor’un BELPAŞ bünyesinden koparılması sırasında “Bunu yapmayın, Sakaryaspor’u yalnızlaştırırsınız. Bu bir ihanet projesidir ki yapanları yeşil siyahlı camia hayırla yad etmez” sözlerimi hatırlatarak, bir hakkın teslimini yerine getiriyordu...
Yalnız söylemekle kalmayan Güngörzade Cevdet Efendi, konuya köşesinde de yer vererek ilk kez yerel medyada bir hakkın teslimi ile farklı bir gazeteci yazar olduğunu ortaya koyuyordu...
Sakaryaspor her ikimizin de ortak sevdası, ortak sıkıntısı ve tutkusudur...
Maçları yan yana seyrederiz genellikle...
Kulübün geleceğine yönelik görüşlerde birleştiğimiz ve bu doğrultuda ortak yazılarımız olduğu gibi, ayrıldığımız noktalar da olur zaman zaman...
Her şeye rağmen koluna girip yürüyebileceğim bir meslek büyüğü olarak Cevdet Güngör 40 yılı aşkın gazetecilik yaşamımda “Gözüm arkada kalmayacak” diyebileceğim bir hakkın teslimine yönelik söz ve yazılarıyla, ona karşı hislerimde yanılmadığımı ortaya koydu...
Yer yer komşu bahçelerinden kopardığı çiçekleri göndermekten de geri duramayan Güngörzade Cevdet Efendi’ye bu konudaki samimi duygu, düşünce ve yazıları nedeniyle Bizim Bahçe’den hak ettiği “Orkideleri” göndermezsem, sanırım ayıp etmiş olurdum...
NOT: Takım elbise konusunda Şadi Tanış’ın yan çizdiğini söylemek isterim...
AZMİ TAVŞAN VEFAT ETTİ
İdmanyurdu futbol takımının renkli ve hareketli oyuncuları arasında yer alırdı Azmi Tavşan...
Sakaryaspor’un kurulma aşamasında forma renklerinin tercih ve tespitinde önemli rol oynayan ve bir anlamda yeşil siyahlı renklerin babası sayılan eski futbolcu Azmi Tavşan’ın kardeşi İsmail Tavşan da bir meşin top sevdalısıydı...
İsmail Tavşan yıllar önce, genç yaşta vefat etti...
Dün Sapanca Güldibi Camii’nde öğle vakti kılınan cenaze namazı sonrası aynı ilçede toprağa verilen ağabeyi Azmi Tavşan ise 80 yaşında idi...
Eski futbolcu arkadaşlarının eşliğinde son yolculuğuna uğurlanan Azmi Tavşan’a yüce Mevla’dan rahmet, kederli aile efradına acılarını paylaşır sabırlar dileriz...