-Sevgili okuyucularım,

-9 veya 16 Nisan fark etmez….

-Referandum kapıya dayandı o gün geliyor…

-Tamam da… Bu referandumun içeriğini ne Ak Parti tabanı, ne MHP tabanı ve ne de diğer partilerin tabanları biliyor…

-Hatta belki biraz ağır bir söylem olacak ama meclisteki vekillerimizin bile bir çoğu bu referandumun tam içeriğini bilmiyorlar gibi geliyor bana. Çünkü hâlâ hiç kimse bu önemli günü yorumlayamıyor…

Xxxxxxxx

-Sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan ve sayın Bahçeli’nin dışında referandumla ilgili net bilgi belge paylaşımı yapabilen de şu ana kadar olmadı.

-Çünkü hâlâ referandumun günü belli olmadığı gibi halka anlatılacak spot bilgiler de paylaşılmadı henüz…

-Haaaa…. Ortada bir iki sporcu, birkaç kaymakam, birkaç rektör ve birkaç vali dışında evet’e evet diyecek de ortaya çıkmış değil…

-Bu evetler doğrumu diye sorarsanız eğer, insanlar bireysel hak ve özgürlüklerini serbestçe kullanabilmeli ve bu söylemlerini de rahatça paylaşabilmelidirler

-Ama bu paylaşımlar kurumsallığa zarar veriyorsa ki şimdi ülke genelinde bu tartışılıyor, o zaman bu yapılmamalıdır…

XXXXXXXX

REFERANDUM’UN İÇERİĞİ HALA

ANLATILAMIYOR…

-Ana sorun aslında burada….

-Ama bunu hala görmüyorlar…

-Bu sorunu gören-çözen kazanacak, göremeyen-çözemeyen kaybedecek…

-Şu an için, yani bu an bu gün için söylüyorum. ‘Referandum’u halka ne iktidar partisi mensupları doğru dürüst anlatabiliyor ve ne de muhalefet partileri temsilcileri…

-Referandum, sepette sahibini bekliyor.

-Bu sepeti çözen kazanacak, çözemeyen kaybedecek.

XXXXXXX

REFERANDUM’UN RİSKİNİ DE

TINLAMIYORLAR…

-Sevgili okuyucularım,

-Nisan ayında yapılacak olan referandumun kaybedildiğinde iktidar partisi ve MHP’nin neler kaybedeceğini bu iki partinin temsilcileri hâlâ görebilmiş değiller ve bunun için de çok rahatlar…

-Hadi MHP kendine has bir parti ve yeniden dirilebilir, yeniden kendi ayakları üzerinde durabilir ama Ak Parti öyle değil. Ak Parti düştüğünde bu defa yandaş bulamaz ve duvara fena toslar

-Bunun yakın tarihimizde bir örneği yaşandı ve 7 Haziran’ın o kötü kokusu 1 Kasım sonrasında zorlukla atlatıldı…

-Şimdi yeni bir darbe daha gelirse bu darbe Ak Parti’de deprem yaratır

-Bu depremde de kimler ölür kimler sağ kalır bilemeyiz…

- Ak Partililer bence bu depremi görebilmelidirler

-Ama şu ana kadar bunu görebildiklerini zannetmiyorum…

-Zira cumartesi günü kapalı spor salonunda yapılan 67’nci Genişletilmiş İl Divan toplantısı sonrasında partililerin salonda sıkıldıkları ve salonu terk ettikleri gerçeği de bence göz ardı edilmemelidir…

-Bu çok önemli bir göstergedir ve bu durum yani vurdum-duymazlık devam ederse ki edeceğe benziyor, o salonda başbakana verilen sözler de havada kalır

-Ardından da hem il bazında ve hem de ülke genelinde teşkilatlarla ilgili hiç düşünmediğiniz bir değişime-yenilenmeye yol açmış olursunuz

-Ben hatırlatıyorum…

-Çünkü fotoğraftan bu okunuyor….

XXXXXXXX

 

MERKEZ SAĞ HAYIR DİYECEK

-Sevgili okuyucularım,

-Merkez sağ partileri,

-Saadet Partisi,

-Adalet Partisi,

-Doğruyol Partisi ve,

-Anavatan Partisi oyları azdır çoktur önemli değil…

-Ama bu partilerin tümü referandumda hayır diyecek… Yine söylemleriyle bir numaralı milliyetçi kimliğe sahip Doğu Perinçek’in partisi Vatan da referandumun hayırcıları arasında…

-Merkez sağın iki diğer küçük partisi, Bağımsız Türkiye Partisi ile Muhsin Yazıcıoğlu’nun kurduğu Büyük Birlik Partisi Genel Başkanları da referandumda seçmenlerini serbest bırakacaklarını ifade ettiler…

-Yani bu iki küçük partinin genel başkanları bile bu oylamada çekimser kaldılar. 

-Bu da bize şunu gösteriyor…

-Referandumda Ak Parti-MHP evet

-Diğerleri merkez sağ ve sol partilerin tümü ya hayırcı veya üyeleri serbest

-Kim oyunu nereye kullanırsa kullansın mesuliyeti kendindedir

Xxxxx

-Sevgili okuyucularım,

-Gözlemlerim onu gösteriyorki, her iki taraf için de zorlu bir Nisan yaşıyacağız…

-Rabbim tüm seçmenlere ülkemiz için en olumlu kararı almalarını ve o oyu kullanmalarını nasib etsin…