Beklenen demokratikleşme paketi açıklandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın harika hitabıyla bu paketin ne anlama geldiği, neler içerdiği anlatıldı. Paket açıklanmadan önce demokratikleşme paketine tepkilerini sunan muhalefetin ruh halinide ortaya koydu. Muhalefet aynı söylemleri bugünde sürdürüyor… Sonraki zamanlardada farklı zaviyelerden eleştirilerine devam edecekler.
Paket açıklanmadan önceki “bu paket PKKnın istekleriyle oluşturuluyor cümlesine yenilerini eklediler. Aynı eksende MHP grup başkanı Oktay Vural “Başbakan PKK silahıyla darbe yapmak istiyor” derken, baş örtüsünün kamuda serbest olmasınıda küçümseyici bir eda ile “paket içine konmuş bir harç malzemesi” olarak değerlendiriyor.
İlköğretimlerdeki anlamını çoktan yitirmiş olan “andımız’ın” okutulmasının kaldırılmasınıda CHP gibi oda facia olarak görüyor.
Chp demokratikleşme paketine normal bir muhalefet mantığıyla yaklaşsaydı sevincini beyan edebilirdi. Ülkenin geleceği adına. Bu paket Cumhuriyet Halk partisinin doksan yıllık mazisinde toplumda açtığı yaraları sarma paketiydi. Destek verseydi milletten bir noktada özür dileme şansınıda yakalamış olurdu. “ Dağ fare doğurdu” yaklaşımıyla kendini birkez daha mahkum etti. Hala içlerinde Fransadan devşirme katı laiklik körlüğü hakim. Hala halka ve onun örfüne inancına karşı mesafeli. Fakat bunun farkında değil.
Pkk nın güney doğuda terör eylemlerine başlamasının sebepleri nedir? Cumhuriyetin kurulduğu yıllardan bu yana, tek parti yönetiminin yöre halkına baskıları değil mi? “ Ulus devlet” ideolojisi tek dil dayatmasını yapmadı mı? Halkın inancını hafife alıp, inanç yozlaşmasını sağlamak için elinden geleni yapmadı mı?
Dağlara taşlara “ne mutlu Türküm” ibaresini yazdırmakla o insanlar Türkleştirilemedi. Her sabah Türkçeyi zor konuşabilen çocuklara söylettirilen andımız, hiçbir zaman gönüllerde kabul bulmadı. Dersim katliamı, Seyh Sait hareketi, sebepleri probagandayla örtülmüş olaylar üzerine kurulan İstiklal Mahkemeleri zülmü unutulmadı. İşte benzeri bir çok olayın müsebbibleri bugün halkla barışma adına atılan bu paket için “dağ fare doğurdu” diye biliyor. Bu cümleyi daha geniş kapsamlı özgürlükler bekliyorduk demek için söylüyorlarsa, o zaman eksik bırakılanları bir paketle halka sunmalılar.
Yöre halkı yıllardır terörden çekti. Binlerce genç öldü. Aileler parçalandı. Yoksulluk her yeri sardı. Bölge AK Partiyle az bir nefes almaya başladı. Teröre rağmen elden gelen en iyi yatırımlarla insanın yardımına koşuldu. “Biz kardeşis mesajıyla yeniden kucaklaşmalar başlandı. Kardeşliğin gereğiydi bu paket. Onların dertlerinin dinlenmesi, sıkıntılarının giderilmesi gerekiyordu. O yapılmak istendi demokratikleşme paketiyle, yeterli mi? Hayır. Daha uzun bir yol var önümüzde.
Geçmişe ait yaraların sarılması öyle kolay olmuyor. Yöre halkı memnun olsada PKK ve BDP memnuniyetsizliklerini ifade ediyorlar. Halk iyi bir adım, inşallah gerisi gelir diyor. Halkın temsilcisi olduğunu söyleyen siyasi parti ise halkının beklentilerinin karşılanmadığını söylüyor.”Andımızın” kaldırılmasını olumlu görüyorlar. Demek ki bu adım doğru bir adım. Peşi sırada KCK tutuklularının serbest bırakılmasını istiyorlar. Şayet KCK tutukluları serbest bırakılsaydı, otobüslerde canlı canlı yakılan genç kızın hakkı ne olacaktı. Sokakları kabusa çeviren bu insanlar ödülledirilirse, sokak eylemlerinin dahada artmasına sebep hazırlanmış olunmıyacak mı?
Eğer yargı bu konuda adaletli bir karar vermişse buna rağmen KCK tutuklularının serbest bırakılmasının demokratik hak olduğunu söylemek doğru olur mu?
Demokrasilerde hukuk varlığın temeli ise, onu işlevsiz hale gatirmek doğru olmaz. Keşke bu olaylar yaşanmasaydı. Şiddete baş vurmadan hak aramaları yapılsaydı. Bu kadar genç insanın geleceği karartılmasaydı. Toplumun bir kısmını ayrıştıracak olan böyle hassas bir konunun pakette olmayışı istismar edilmemeli… Ülkenin geleceğinin güzel olması bu coğrafya üzerinde yaşayan bütün etnik gurupları ilgilendiriyor.
Mecliste bulunan bütün siyasi partilerin mensupları bu gerçeği unutmamalı. Meclis dışı muhalefet sivil toplum örgütleri, cemaatler, vakıf ve dernek hizmeti sürdürenler özgürlüklerin daha da genişletilmesi için özel gayret göstermelidirler.