Yeni dünyayı kendilerine göre düzmek isteyenlerin en sondan bir önceki oyunu Arap Baharı’ydı…

Bu baharlar kasaları doldurmak, uzun süre savaş görmeyen dünyada ekonomiyi canlandırmak için yapılırken memleketi için kıpırdanmaya çalışan liderlere de birer gözdağı olarak sahnelendi…

Öyle bir sahne ki yıllar öncesinden içinde Türkiye’nin de olduğu özgürleştirme çalışmalarının dillendirildiğini, haritaların çizildiğini duyduk, okuduk…

Her şey plana göre giderken ne olduysa oldu, kontrolden çıktı ve planlarda bir kez daha Erdoğan’lı Türkiye’nin hareketlenmesi ile yenilenmeye gidildi…

Ve son oyunu 15 Temmuz’da sahnelediler…

İster savaş ya da kalkışma veya darbe denilsin, dünyada artık sistemlerin değil liderlerin savaşları dönemi başlamış oldu…

Oynanmak istenen bu oyunun nasıl bozulduğunu anlamak için “İdamı onaylarım” diyerek Avrupa Birliği defterini açıktan kapatan Erdoğan’ı anlamamazlıktan gelen Avrupa ve ABD seçimine bakmak yeterlidir...

Her kez bilmeli ki Trump tesadüfen başkan olamaz…

Yıllar öncesinde çizgi filmlere bile konu olmuş, gündemde tutularak algı oluşturulmuş bir aday Trump…

Ve daha öncekiler gibi ipler aynı ellerde…

O yüzden sadece yöntemlerini değiştiren bir ABD olarak karşımıza çıkacaktır ve bu değişiklikte en önemli pay Erdoğan’lı Türkiye’yedir…

Çünkü vaad edilmiş toprakların Türkiye varken ele geçirilemeyeceğini en iyi onlar bilir…

Bu işi bir kadınla değil de Putin’li, Erdoğan’lı dünyada Trump denilen bir karakterle gerçekleştirebilirlerdi, olan budur…

Bu aynı zamanda restleşmenin bol olacağı bir zamanı da gösteriyor…

Eyvallahı olmayan liderler yenidünya düzeni için meydanlardalar gerçi…

Burada Erdoğan’ın bir an önce başkan olarak elini güçlendirmek millet olarak çok önemlidir…

Böylelikle sahnede yerini alması savaşın kızışması için de başlangıç olacaktır…

Bu oyunu Erdoğan, “Dünya beşten büyüktür” ve “Türkiye eski Türkiye değildir” diyerek bozmuştur…

Şimdi ne olur: ABD açıktan yıldıramadığı Türkiye’yi daha fazla yakına alacaktır…

Belki de Trump Türkiye’yi yakın bir zamanda ziyaret ederek “İlk sizi yemeye geliyoruz” mesajını açıktan verecektir…

Çünkü Türkiye’nin Ortadoğu’da yaptıklarını Obama’ya düzelttiremeyenlerin oyunudur Trump’un başkanlığı…

O yüzden de baştaki kim olursa olsun gösterinin sahipleri sadece yeni bir cambazla yollarına devam edeceklerdir…

Eğer yakın bir zamanda Trump’ı diskalifiye ederlerse o zaman ABD’nin dağılma sürecinin geldiğini anlarız…

İçerideki iki grubun çatışmasıdır ki bu dünya için iyi bir hadisedir…

Bizi ABD seçimleri ilgilendirir çünkü dünyanın oyun taktikleri şu an Türkiye’yi bitirmeye yöneliktir…

Bu unutulmasın, dünyada dini için her şeyi yapan iki ülke vardı: Biri Osmanlı idi, bir diğeri İsrail…

Osmanlı’yı bitirdiler maalesef…

Geriye sadece kendilerinin uydurdukları din için uğraşan ve kendilerinin yazdığı kitabın ve emirlerin yerine getirilmesi için çabalayan tek devlet kaldı: İsrail!

Güncel adı ile Siyonizm…

Yani Tevrat’ı, Süleyman mabedini, Kudus’ü, daha ne varsa hepsini kullanarak tek dinsiz dünya devletini kurmaya uğraşan ve bu uğraşta istediklerini zengin eden, istediklerini başa geçiren bir devlet İsrail…

Ve o devletin önündeki tek engel Türkiye’dir…

O yüzden nerede kim başa geçerse geçsin hedef Türkiye’dir…

Sistemlerin kadar liderlerin ön planda olduğu şu zamanda bir an önce kendi başkanımızı sahneye sürmemiz gerekiyor...

Sadece seçilmesi önemli değil, ümmetçe de desteklenmeli ve dünyaya gözdağı vermek için birlik olunmalıdır…

Yoksa özgürlük, demokrasi, Avrupa Birliği, gibi kendi oyuncaklarını kullanarak bizi oyalamaya devam ederler…

Bu gibi tuzaklara düşmeden yolumuza devam etmek zorundayız…