Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) sular bir türlü durulmuyor…

Koskoca parti birtakım kişisel hesapların ve ihtirasların partisi haline geldi…

Son yıllarda yapılanlara bakınca partinin Sol’la, sosyal demokrasiyle, adaletle, özgürlükle ve demokrasiyle en ufak bir ilgi ve bağının kalmadığını görüyoruz…

CHP, parti içinde gücü ve iktidarı eline geçirenin diğerlerini ezdiği, yok ettiği ve hiçe saydığı bir mekanizma haline geldi…

Bu mesleğe ilk başladığım zamanlarda İl Başkanı Osman Nuri Zengin ve yönetimini görevden aldılar…

Yerine Necdet Çakar atandı, ilk seçimde milletvekili adayı olmak için istifa etti…

Yerine Necmi Demirci geldi, ilk kongrede Vahit Serbes’e kaybetti…

Daha sonra bir kongre daha kazanan Vahit Serbes, bir süre sonra istifa etmek durumunda kaldı…

Serbes’in yerine il başkanı olan Cem Hatunoğlu, ilk fırsatta milletvekili adayı olmak için bastı istifayı…

Hatunoğlu’nun yerine atamayla gelen Yaşar Erdem, ilk kongrede koltuğu Ecevit Keleş’e bıraktı…

Ecevit Keleş de başkan adayı olmak için istifa edince önce Yüksel Büyükakten, o da bırakınca Oğuz Can Curoğlu başkan oldu…

Son olarak Curoğlu da görevden alınıp yerine Ayça Taşkent’in ataması yapıldı…

Tüm bu saydığım gelişmeler 10 sene içerisinde cereyan etti…

Bu son 10 senede AK Parti’de 2, MHP’de ise 3 kez başkan ve yönetimi değişti…

CHP’de ise gelenin gidenin haddi hesabı yok…

Böylesi bir yapıdan, böylesi istikrardan yoksun bir anlayıştan başarı beklenebilir mi…

Daha kendi içinde birliği ve beraberliği sağlayamayan bir parti bu ülkeye huzur ve mutluluk getirebilir mi…

Kendi içinde antidemokratik ve baskıcı uygulamalarla asıp kesen, kendisine biat etmeyen yönetimleri kılıçtan geçiren bir anlayış bu ülkeye demokrasi ve özgürlük getirebilir mi…

CHP’de yaşanan son atama hadisesi artık bu partiye olan umutları tamamen yok etmiştir…

Yalandan atanan kayyum heyeti, hikâyeden yapılan birtakım görüşme ve istişareler CHP’de yapılanın siyaset değil, olsa olsa bir okul piyesi olduğunun en büyük göstergesidir…

 

AYÇA TAŞKENT GÖREVİ KABUL ETMEMELİYDİ

CHP’de il başkanlığına atanan Ayça Taşkent’i iyi tanırım…

Köklü bir aileden gelen, insan ilişkileri hayli sıcak ve samimi olan ve CHP’liliği asla tartışma konusu olamayacak bir isimdir…

Bu partideki her makamı bihakkın temsil edebilecek yetenekte bir insandır…

Lakin atamayla göreve gelmesini kendisine hiç ama hiç yakıştıramadım…

Vahit Serbes’in il başkanlığı döneminde atamayla kadın kolları başkanlığını bile kabul etmeyen bir ismin bugün gönül rahatlığıyla tepeden inme il başkanı olmasını açıkçası anlamakta zorlanıyorum…

Haksızlığın ve zulmün olduğu her platformda ön saflarda yer alan, sadece Sakarya değil ülke genelinde yaşanan haksızlıklar karşısında ezilenlerin yanında saf tutan ve her daim parti içi demokrasinin bayraktarlığını yapan bir ismin bu görevi elinin tersiyle itmesi gerekirdi…

Açıkçası ben Ayça abladan böylesi bir tavır beklerdim…

Zira makam ve mevkiler geçicidir…

Önemli olan her ne şart altında olursa olsun dik durmak ve inandığı değerlerden taviz vermemektir…

Tarih ne yazık ki bugünleri de yazacak…

CHP’NİN TEPKİ OYLARI HANGİ PARTİYE GİDER?

Yaşanan son hadise sonrası CHP’de küskünler ordusu giderek büyümeye başladı…

Konuştuğum birçok CHP’li partisinin uygulamalarından memnun değil ve bir hayli tepkili…

Gerek tavandakiler, gerekse tabandakilerin umut vermediğinden yakınıyorlar…

Kimisi sandığa gitmeyeceğini söylüyor…

Kimisi “Milletvekili listesine göre tavır alacağım” diyor…

“Bu seçimde oyum MHP’ye” diyenlerin sayısı hayli fazla…

Kendisini her şeyden önce “solcu ve devrimci” olarak tanımlayanların adresi ise Halkların Demokratik Partisi (HDP) olacağa benziyor…

Zira bunun birçok nedeni var…

Her şeyden önce HDP’ye oy vererek barajı geçmeleri sağlanıp AK Parti'nin tek başına anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde etmesi önlenecek…

Çünkü HDP barajı geçemezse Doğu ve Güneydoğu'nun bütün vekillerini AK Parti kazanacak ve başkanlık sistemini getirecek…

İşte bu nedenle CHP seçmeninin kafası bir hayli karışık…

Şayet CHP milletvekili adaylarını ön seçimle belirlemez, HDP de CHP tabanına yakın bir ismi aday gösterirse Sakarya’da kartlar yeniden karılır…