Baro Başkanlığı seçimleri 18-19 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek.

Mevcut başkan Recep Hacıeyüpoğlu’nun yeniden aday olmayacağı seçimler için şu ana kadar 3 avukat adaylığını açıkladı…

Buna göre Zafer Kazan, Kubilay Köse ve Nazmi Erişir başkanlık için yarışacak…

Seçimleri kimin kazanacağını bugünden kestirmek zor…

Zira her üç aday da oldukça iyi çalışıyor ve kimi arayıp sorsam üçüne de eşit şans tanıyor…

Baro’ya kayıtlı 445 avukat bulunuyor…

Nazmi Erişir’in özellikle sosyal demokrat avukatların adayı olduğu biliniyor…

Sakarya Barosu’nda sol tandanslı avukat sayının da 150-170 arasında olduğu söyleniyor…

Yani sol görüşlü avukatların tamamının oyunu alsa ve oylar dengeli dağılsa Erişir seçimi rahat kazanır gibi duruyor…

Kubilay Köse ise sağ görüşlü ve muhafazalar avukatlara daha yakın olarak lanse ediliyor...

Avukatlar arasında hayli sevilen bir isim olan Köse’nin çalışmalarını yoğun bir biçimde sürdürdüğü gözleniyor…

Zafer Kazan’ın ise hem sağ, hem de sol görüşlü avukatlara hitap ettiği ileri sürülüyor…

Ancak Kazan’ın hitap ettiği sağ kesimden kastın AK Parti olmadığı, iktidar partisine hayli uzak olduğu da konuşuluyor…

Siz bakmayın benim siyasi açıdan değerlendirme yapmama…

Çünkü Baro seçimlerinde siyaset çok da geçer akçe olmuyor…

Geçmiş başkanlara baktığınızda bunun böyle olduğunu çok net görebiliyoruz…

Mevcut başkan Recep Hacıeyüpoğlu’nun AK Partili, eski başkan Nihat Nalbantoğlu’nun Demokrat Partili, bir önceki başkan Vacit Öktem’in CHP’li, ondan önceki başkan olan Ali Rıza Acartürk’ün ise MHP’li oluşu bu tezi destekliyor…

Yine de bu seçim, bilhassa son yıllardaki kutuplaşmanın gereği olarak siyasetin de etkili olacağı bir seçim olacak…

Kimin kazanacağını ise sosyal demokrat avukatlar tayin edecek…

 

ATABEK'İN EN

HAYIRLI HİZMETİ

AK Parti MKYK üyesi, genç siyasetçi Çiğdem Erdoğan Atabek, şehrin sorunlarının çözümü noktasında büyük bir gayret ve mesai harcıyor…

Atabek, en ufağından en büyüğüne hiçbir meseleyi sümen altı etmeyen, herkesin derdini dinleyip bir hal çaresi düşünen biri olarak tüm siyasetçilere ve partisinin milletvekillerine örnek teşkil ediyor…

Siyasetçinin, özellikle milletvekillerinin görevi sadece yasama faaliyetleriyle kalmamalı…

Yol, köprü, hastane gibi rutin hizmetlerle de sınırlı olmamalı hizmet çerçevesi…

İyi bir siyasetçi toplum dinamiklerini bir arada tutan konularla da yakından ilgilenmesini bilmeli…

İşte Çiğdem Atabek, bu tanıma uyar bir duyarlılık göstermiş ve Camili Mahallesi’nde yapımı yarım kalan Şeyh Edebali Camii’nin tamamlanması için kolları sıvamış…

Cami yaptırma derneğinin başına geçen Atabek, temeli atıldıktan sonra aylarca öyle bekleyen caminin makûs talihi tersine döndürmek adına koyulmuş yola…

Şeyh Edebali Camii hem bölge için, hem de şehir için çok önemli bir proje…

Sadece cami değil, aynı zamanda bir külliye olarak tasarlanan bu yapının şehir hayatına, estetiğine ve marka değerine de katacağı çok şey var…

Zira ülkemizde böylesi büyük camileriyle anılan nice vilayetler bulunuyor…

Çiğdem Atabek’e bu hassasiyetinden ve bir yaraya daha parmak basışından ötürü teşekkür ediyorum…

Yaptığı bu hayırlı hizmetin onu ömrünün sonuna kadar, hatta öldükten sonra bile takip edeceğini de hatırlatmak istiyorum…

O camide namaz kılan, ilim öğrenen herkesin sevabından Çiğdem Atabek de hissesini alır…

Zira “sadece Allah’ın rızasını kazanmak” için yapılan işlerin mükâfatı böylesine büyük olur…

 

BENİM ADAYIM ÜMİT FIRTIN

Sakarya Barosu avukatlarından, kıymetli arkadaşım Ümit Fırtın da Baro seçimlerinde aday…

Ama başkan adayı değil, yönetim kurulu adayı…

Sözünü dudaktan, gözünü budaktan sakınmayan, tam bir hukuk, özgürlük ve dava adamı…

Bir yerde bir haksızlık varsa sesini yükselten, haksızlık karşısında asla susmayan biri…

“Aman fincancı katırları ürkmesin… Aman devletlüler duymasın” diye bir kaygı taşımadan hukukun üstünlüğünü savunabilen bir insan…

Böylesi dürüst, samimi ve hizmet eri insanlara, genç yöneticilere ihtiyacı var kurumların…

Umarım yönetime seçilir…

Allah yar ve yardımcısı olsun…

 

GÜNÜN ÖZLÜ HİKÂYESİ

Çocuğun biri babasına sormuş : 
- Baba biz nasıl olduk?
Baba cevap vermiş ; 
- Maymunlardan türeye türeye biz olduk.
Çocuk merakını yenemeyince aynı soruyu annesine de sormuş.
- Anne biz nasıl olduk?
Anne cevap vermiş ; 
- ALLAH, ilk önce Adem babayla, Havva annemizi yaratmış nesilden nesile biz olmuşuz.
Bunun üzerine hayret içerisinde kalan çocuk ;
-Ama anne, babam maymunlardan türeye türeye biz olduk dedi buna ne diyeceksin deyince
Anne cevap verir: 
O babanın sülalesi oğlum bizi ilgilendirmez…