Dünyada iki türlü savaş usulü olduğunu çok defa dile getiriyoruz:
Birisi klasik top, tüfek, teknoloji; yani silah üzerinden yürütülen savaş…
İkincisi de ilaçlar ve gıda üzerinden yürütülen savaş…
İlaç ve gıdanın, silah ve teknolojiden daha çok can aldığını, daha çok insanı saf dışı bıraktığını anlamakta her geçen gün gecikiyoruz…
Hiçbir savaş aletinin yapamayacağı tahribatı yapıyorlar ancak farkında değiliz…
Bir an önce tüm askeri planların, savaş şekillerinin ve kullanılan savaş aletlerinin gözden geçirilmesi gerekmektedir...
Tank mevzusunda Tank Palet Fabrikası üzerinden milletin gerilmeye çalışıldığı dönem geçti ama ne olup bittiğini, kapalı kapılar arkasındakiler biliyor…
Millet ile hükümeti karşı karşıya getirme projesinde milletimiz, yani Anadolu insanı biraz hükümete kızdı, veryansın etti…
Haklı oldukları taraf var haksız oldukları taraf var…
Velakin devlet ile hükümeti karıştırıp, hükümeti hedef alıp devletin nizamını bozmakla murat edilen milletin huzurudur… Bunu halkımız arada sırada birbirine karıştırıyor…
Yukarıyı cezalandırmakla kendi geleceğimizi cezalandırıyoruz aslında…
Bu durumun iyi bilinmesi gerek…
Daha önce tank sevdasından bahsetmiştik…
Fikrimiz değişmedi…
Bir savaş aletinin nerede ve nasıl kullanılacağını hükümetin savunma ile ilgili birimleri bilir, işçi bilemez…
Tank mı lazım, top mu lazım, hangisi ön planda olacak, bu konuda ahkamı işçi kesemez; işçi işini yapar...
Bu zamanda her şey değiştiği gibi savaş yöntemleri ve usulleri de elbette ki değişti…
Eğer bir tank yerine bin insansız uçak yapılıyorsa ve daha operasyonel kullanılıyorsa, tank rüyasını 2. Dünya Savaşı’nda bırakmalıyız…
Bu çağ uzay çağıdır, uzay silahları devridir…
Biraz internette gezinirseniz tankın esamisinin dahi okunmadığını görürsünüz…
Neyse, konu savaş aleti değil…
Nihayetinde bu fabrikayı özel yönetime devrederek zamane çağında işleri hızlandırma yoluna gidildi…
Dünya devi ülkelerde bu tarz askeri üretim fabrikaları devletin değil, devlet gözetiminde özel sektöründür...
Mevzu bizde daha çok insan meselesidir…
Ne kadar teknolojiniz olursa olsun, kaliteli insanınız yoksa siz de yoksunuz demektir…
Tecrübeli ustalara sahip çıkmak ve onlardan istifade etmek gerekirken, öğreniyoruz ki Tank Palet Fabrikası’ndan kaçan kaçana…
Bir şeyler sağ sola tayinler isteyerek, özlük hakkını kaybetmemek için evlerini, düzenlerini bozmayı göze alacak kadar o insanlarımızı rahatsız etmiş…
Daha yeni İstanbul’un yönetimi büyük farkla kaybedilmiş iken ve eski partililer üzerinden milleti kışkırtıp yeni bir kopuş hazırlığı yapılır iken ve de daha önceki kayıpların, izah edilemeyen kışkırtmaların neticesinin ne olduğunu bildiğiniz halde neden Erdoğan’ın elini, onlarca ailenin düzenini bozarak zayıflatıyorsunuz?
Yani maaş mı yetmedi işçilere?
Çok mu şımardılar da istediğinizi yapmıyorlar?
Ne istediler de ne verdiniz?
Patronu mu sevmediler?
Yoksa gaza mı geldiler?
Neden bu işçiler buradan gidiyorlar?
Dertleri gereksiz vesvese mi yoksa somut bir mahrumiyet mi var?
Erdoğan’a inanmasam su testisi su yolunda derim ama Cumhurbaşkanı’nın davası farklı…
Neden bu işçi milletini devletin en lazım askeri kurumundan tecrübeleri olduğu halde kaçırıyorsunuz?
Bir milletvekili kadar hizmetleri yok mu?
Bu vatana doğru düzgün sahip çıkmıyorlar mı?
Ya da sizin üretmeyi planladığınız askeri donanım ne kadardı ve de bu işçiler bunlara yetersiz olduğu için mi gittiler?
Gerisini siz ekleyin, bir cevap da verin…
Savaş esnasında hızlı ve kaliteli teçhizat için tecrübe lazım iken neden göç başladı?
Makinalarına insanlarımız kadar güvenmiyor musunuz yoksa?
Daha da belediyelerin neden insan öğütme çabaları içinde olduğuna değinmiş değiliz…
Bir şeyler farklı gelişiyor…
Atı alan Üsküdar’ı geçiyor…
AK Parti farkında mı acaba?