Bir türlü asıl sorunun ne olduğu görülemiyor, ara formüller üreterek üstesinden gelemezsiniz. Benzeri uygulamalar yıllar yılı deneniyor, sonuç; hüsran.

“Mithatpaşa İstasyonu taşınıyor” başlıklı haber servis edilmiş, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı, Yüce, “Mithatpaşa istasyonu oradan uygun bir bölgeye kaydırılacak. Konuyla ilgili çalışmalara başladık. Bu sayede şehir trafiğinde büyük rahatlama olacak” dedi.

Bölgede çift yönlü trafik akışı planlanıyormuş, bu akışın trafikte ki sorunu çözeceğini beklemek en iyimser tabirli bu sorunla uzaktan/yakından ilginiz yok demektir. Trafikte büyük rahatlama olacak diye beklenti yüklemek ise çok başka bir şey.

Şehir içi trafiğinin rahatlamasını sağlamak, doğru trafik akışını temin etmenin kabul görmüş birçok yöntemi var. Ve bu komplike adımlar ile mümkün. Bir bölgede yapılacak düzenlemeden fayda beklemek hayalcilikten öte bir durum değil. Belki kısa süreli o bölgede kısmi rahatlama sağlayabilir.

Bugüne kadar uygulanan farklı örneklerle test edildi, alınan sonuç hepimizin malumu. Denemişi denemenin kimseye faydası yok, zaman kaybından ve harcanan ekonomide cabası.

Cevdet Güngör, (ağabey) önceki günkü yazısında işlemiş kaçıncı yazıdır bilemiyorum bir birinin tekrarı, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi kampüsüne kadar varan hafif raylı sistemden etkilendiğini ve niçin bizde olmadığını sorgulamış. 30’dan fazla ilde şehir içi ulaşımda raylı sistem olduğunu belirtmiş.

Son derece doğru tespit, şehir içi ulaşım sorununun çözüm adresi hiç kuşku yok ki hafif raylı sistem. Toplu taşıma araçlarına özendirmek ve özel araç sayısının kullanımını trafikten azaltmak. Buna uygun cadde ve yollar planlamak.

Her defasında aynı ifadeleri tekrarlıyoruz, tüm gelişmiş batı toplumları sorunu bu sayede çözmüşler. 1800’lü yıllar batı toplumları metro, hafif raylı sistemle tanışmışlar, şehir içi ulaşımı bu yıllarda çözüme kavuşturmuşlar.

Biz henüz bir caddenin çift yönlü akışı ile şehir içi trafiğinin rahatlayacağını, sorunun çözüleceğini düşünür haldeyiz.

Oysaki çift yönlü trafik akışı ya da belli başlı cadde ve sokakların tek yönlü akışı, sokak içinde oluşan çift yönlü araç parkının önüne geçmeli öncelikle.

Özellikle şehir merkezini çevreleyen tüm cadde ve sokaklar çift yönlü araç parkı ile doğal park haline dönüşmüş, yollar daraltılmış. Bu bölgelerde trafik akmıyor, günün her saati trafik yoğunluğu yaşanıyor. Yarattığı tartışma ortamı ise meselenin başka bir boyutu.

Şehir içi trafik sorunu tek parçada ele alınıp çözülebilecek bir konu, bir köşesini çözeyim sorunun çözümünü sağlamış olurum demek, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değil.

Ekrem Yüce, seçildiğinin ilk günlerinde sorunu ve yarattığı olumsuzluğu görmüş, çözüm adına ciddi adım atmıştı. Partisinden milletvekili olan Prof. Dr. Mustafa Ilıca’lı ile birlikte Güney Kore’ye gitmiş ve yerinde incelemelerde bulunmuştu.

Döndüğünde ise çalışmalara başlanıldığı duyurmuş, belirlenen hatları da ilan etmişti. Üzerinden geçen yıllara rağmen ortada tek bir ray ve uygulamaya rastlanılmadı.

Gerçi hafif raylı sistemle tanışmamız Yüce’den çok yıllar önceye dayanır, her seçim döneminin vaz geçilmez projesidir. Seçim bildirgelerinin ilk sırasında yer alır, yanlış anlaşılmasın projenin tek taahhüt edene AKP’li adaylar.

Sözün özü; şehir içi trafik sorunun çözüm yolunun hafif raylı sistemden geçtiği bilgisine erişmeyen yoktur sanırım.

Sorun, bizde uygulanamıyor olması ve bu hususta kararlı bir siyasi iradenin eksikliği. Yerel ve genel iktidar değişmeksizin AKP’nin elinde, Sakarya bu anlamda da her dönem güçlü destekler sağladı. Önümüze gelen her sandıkta AKP istediğini almayı başardı, ittifaklar ile gidilen seçimlerde de istedikleri sonucu almayı başardılar.

16 İlçe belediyesi ve Büyükşehir belediyesi Cumhur ittifakının elinde, yapacakları hiçbir çalışmaya gölge yapabilecek engel oluşturacak bir durum söz konusu değil.

Sorunun çözümünü günlük düzenlemelerde aramayın adres belli. Zaman ve kaynak israfı da yapmayın.

    

Bir türlü asıl sorunun ne olduğu görülemiyor, ara formüller üreterek üstesinden gelemezsiniz. Benzeri uygulamalar yıllar yılı deneniyor, sonuç; hüsran.

“Mithatpaşa İstasyonu taşınıyor” başlıklı haber servis edilmiş, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı, Yüce, “Mithatpaşa istasyonu oradan uygun bir bölgeye kaydırılacak. Konuyla ilgili çalışmalara başladık. Bu sayede şehir trafiğinde büyük rahatlama olacak” dedi.

Bölgede çift yönlü trafik akışı planlanıyormuş, bu akışın trafikte ki sorunu çözeceğini beklemek en iyimser tabirli bu sorunla uzaktan/yakından ilginiz yok demektir. Trafikte büyük rahatlama olacak diye beklenti yüklemek ise çok başka bir şey.

Şehir içi trafiğinin rahatlamasını sağlamak, doğru trafik akışını temin etmenin kabul görmüş birçok yöntemi var. Ve bu komplike adımlar ile mümkün. Bir bölgede yapılacak düzenlemeden fayda beklemek hayalcilikten öte bir durum değil. Belki kısa süreli o bölgede kısmi rahatlama sağlayabilir.

Bugüne kadar uygulanan farklı örneklerle test edildi, alınan sonuç hepimizin malumu. Denemişi denemenin kimseye faydası yok, zaman kaybından ve harcanan ekonomide cabası.

Cevdet Güngör, (ağabey) önceki günkü yazısında işlemiş kaçıncı yazıdır bilemiyorum bir birinin tekrarı, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi kampüsüne kadar varan hafif raylı sistemden etkilendiğini ve niçin bizde olmadığını sorgulamış. 30’dan fazla ilde şehir içi ulaşımda raylı sistem olduğunu belirtmiş.

Son derece doğru tespit, şehir içi ulaşım sorununun çözüm adresi hiç kuşku yok ki hafif raylı sistem. Toplu taşıma araçlarına özendirmek ve özel araç sayısının kullanımını trafikten azaltmak. Buna uygun cadde ve yollar planlamak.

Her defasında aynı ifadeleri tekrarlıyoruz, tüm gelişmiş batı toplumları sorunu bu sayede çözmüşler. 1800’lü yıllar batı toplumları metro, hafif raylı sistemle tanışmışlar, şehir içi ulaşımı bu yıllarda çözüme kavuşturmuşlar.

Biz henüz bir caddenin çift yönlü akışı ile şehir içi trafiğinin rahatlayacağını, sorunun çözüleceğini düşünür haldeyiz.

Oysaki çift yönlü trafik akışı ya da belli başlı cadde ve sokakların tek yönlü akışı, sokak içinde oluşan çift yönlü araç parkının önüne geçmeli öncelikle.

Özellikle şehir merkezini çevreleyen tüm cadde ve sokaklar çift yönlü araç parkı ile doğal park haline dönüşmüş, yollar daraltılmış. Bu bölgelerde trafik akmıyor, günün her saati trafik yoğunluğu yaşanıyor. Yarattığı tartışma ortamı ise meselenin başka bir boyutu.

Şehir içi trafik sorunu tek parçada ele alınıp çözülebilecek bir konu, bir köşesini çözeyim sorunun çözümünü sağlamış olurum demek, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değil.

Ekrem Yüce, seçildiğinin ilk günlerinde sorunu ve yarattığı olumsuzluğu görmüş, çözüm adına ciddi adım atmıştı. Partisinden milletvekili olan Prof. Dr. Mustafa Ilıca’lı ile birlikte Güney Kore’ye gitmiş ve yerinde incelemelerde bulunmuştu.

Döndüğünde ise çalışmalara başlanıldığı duyurmuş, belirlenen hatları da ilan etmişti. Üzerinden geçen yıllara rağmen ortada tek bir ray ve uygulamaya rastlanılmadı.

Gerçi hafif raylı sistemle tanışmamız Yüce’den çok yıllar önceye dayanır, her seçim döneminin vaz geçilmez projesidir. Seçim bildirgelerinin ilk sırasında yer alır, yanlış anlaşılmasın projenin tek taahhüt edene AKP’li adaylar.

Sözün özü; şehir içi trafik sorunun çözüm yolunun hafif raylı sistemden geçtiği bilgisine erişmeyen yoktur sanırım.

Sorun, bizde uygulanamıyor olması ve bu hususta kararlı bir siyasi iradenin eksikliği. Yerel ve genel iktidar değişmeksizin AKP’nin elinde, Sakarya bu anlamda da her dönem güçlü destekler sağladı. Önümüze gelen her sandıkta AKP istediğini almayı başardı, ittifaklar ile gidilen seçimlerde de istedikleri sonucu almayı başardılar.

16 İlçe belediyesi ve Büyükşehir belediyesi Cumhur ittifakının elinde, yapacakları hiçbir çalışmaya gölge yapabilecek engel oluşturacak bir durum söz konusu değil.

Sorunun çözümünü günlük düzenlemelerde aramayın adres belli. Zaman ve kaynak israfı da yapmayın.