1-Mustafa Kemal Atatürk (29 Ekim 1923-10Kasım 1938)
2-İsmet İnönü (11 Kasım 1938-22 Mayıs 1950)
3-Celal Bayar (22 Mayıs 1950-27 Mayıs 1960)
4-Cemal Gürsel (27 Mayıs-1960-28 Mart 1966)
5- Cevdet Sunay (28 Mart 1966-28 Mart 1973)
6-Fahri Korutürk (6 Nisan 1973-6 Nisan 1980)
7-Kenan Evren (9 Kasım 1982-9 Kasım 1989)
8-Turgut Özal (9 Kasım 1989-17 Nisan 1993)
9-Süleyman Demirel (16 Mayıs 1993-16 Mayıs 2000)
10-Ahmet Necdet Sezer (16 Mayıs 2000-28 Ağustos 2007)
11-Abdullah Gül (28 Ağustos 2007-10 Ağustos 2014)
12-Recep Tayyip Erdoğan (10 Ağustos 2014-…)
**
Abdullah Gül, ülkenin yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı. Şu anda halen görevde ancak, veda kabullerine başladı. Muhtemelen 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak seçimler sonrasında makamını yeni seçilen isme devredecek.
**
Adalet ve Kalkınma Partisi; cumhurbaşkanı adayını bugün açıklayacak. Bizzat kendisinin, ‘Cumhurbaşkanı adayı konusunda herkesi ters köşe yapabiliriz’ ihtimali bitti artık. Çünkü AK Parti bugün cumhurbaşkanı adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan adını açıklayacak. Ve böylece, 10 Ağustos’ta yapılacak seçimler sonunda Abdullah Gül, makamını Recep Tayyip Erdoğan’a devredecek.
**
Bence cumhurbaşkanlığı seçimleri, AK Parti’nin iktidara geldiği günden beri girdiği seçimlerin en kolayı olacak. Bu kadar genel ve yerel seçimlerden yüzde 44-53 arası çıktılar ama bu defa bu oran bence çok daha fazla yükselecek. Türkiye genelinde Ali İhsan Yavuz’un söylediği yüzde 64 noktasına ulaşılamasa bile yüzde 60’ın kapısını çalarlar gibi geliyor bana…
**
Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi ile diğer muhalefet partisi Milliyetçi Hareket Partisi’nin çatı adayı olarak belirlenen ve adaylığı bugün kesinleşecek olan Ekmeleddin İhsanoğlu, daha önce belirttiğim gibi seçmenler arasında hiç heyecan yaratmadı. Seçmenin, İhsanoğlu’na karşı ilgisizliği, kim ne derse desin Erdoğan’ın şansını, ‘ilk turda’ seçilecek seviyeye taşıyor.
**
Zaten bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi içindeki Ekmeleddin İhsanoğlu çatlağı hızla büyüyor. Emine Ülker Tarhan ismi üzerinde bir yoğunlaşma göze çarpıyor. Gerçi Tarhan’ın, Ekmeleddin İhsanoğlu’na rağmen aday gösterilme ihtimali yok ama CHP içindeki bu hareketlilik, İhsanoğlu’na karşı bir tepkinin sonucu olduğu da unutulmamalı.
**
Ekmeleddin İhsanoğlu isminin Cumhuriyet Halk Partisi’nde kesin bir bütünlük sağlamadığı ortada. Partinin neredeyse yarısı bu ismi hala kabul edebilmiş değil. Gerçi seçime daha 40 gün var ama… Bu saatten sonra ana muhalefetteki tepkili seçmenin kaçta kaçı Ekmeleddin İhsanoğlu’na yüzünü döner o da tartışılır.
**
CHP’nin içinde, yanında, sağında, sonulda görünen bazı isimler bizim Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili bizim gözü kapalı, gerçekleri yansıtmayan yazılar yazdığımızı söylüyormuş. Ekmeleddin İhsanoğlu’na haksızlık yapıyormuşuz. Yani bizim, ‘Ekmeleddin İhsanoğlu seçilemez, hatta ilk turda veda eder’ yönündeki düşüncemiz onları üzüyormuş. Bence bunu önce CHP içinde, ‘Ben kesinlikle seçmenimden Ekmeleddin İhsanoğlu için oy istemem’ diyen milletvekillerine söylemeleri lazım.
**
Daha önce de belirttim. Perşembenin gelişi, çarşambadan kabak gibi belli… Hiçbir seçimde, elimdeki ‘evet’ mührünü AK Parti ismine basmamış biri olarak söyledim. Bu seçimde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kazanması imkan ve ihtimal dışı. Şunu da tekrarlayayım; büyük ihtimalle sandığa gitmeyeceğim. Gidersem de oyumu, o makamı hak ettiğini düşündüğüm Erdoğan’a veririm...
30 Haziran 2014

YENİKENT’TEKİ KÖPEKLERLE
BU KONUNUN NE ALAKASI VAR?
Bizim Temel anlattı. Bolu’da daha önce adı E-5 olan D-100 Karayolu’na sınırlı bir belde varmış. Bu beldede yaşayan insanların da en büyük sorunu, bölgedeki sokak köpekleriymiş. Her gün bir köpek saldırısı, her gün bir köpek tacizi. Nihayetinde şikayetlerin meydana geldiği yer küçük bir belde. Belediye başkanı, küçük belediyesinin imkanlarıyla bu sorunu bir türlü çözemiyormuş. Gel zaman git zaman sokak köpekleri şikayetleri daha da artmaya başlamış. Belde de yaşayan vatandaşların artık şurasına gelmiş. Belediye başkanı gitmiş, Bolu Belediyesi’nden yardım istemiş.
**
Bolu Belediyesi büyükşehir olmadığı için yetki sınırlarını aşaması nedeniyle müdahalede bulunamamış. Belediye başkanı oturmuş, birkaç bakana durumu anlatan dilekçeler göndermiş. Bir sonuç alınamamış. Bu arada da, Bolu Dağı’nın o meşhur tünelinin inşaatı başlamış. Derken köpekler de yavaş yavaş azalmaya başlamış. Bolu Tüneli’nin inşaatı bitmiş, çevrede bir tane bile sokak köpeği kalmamış. Belediye başkanı yardımcısına, ‘Git bi araştır; bu köpeklere ne oldu? Sonra da bana rapor ver’ talimatı vermiş. Yardımcısı olayı etraflıca araştırınca, tünelin hemen yanında garip bir toprak  tümsek görmüş. İş makineleriyle bu tümsek açılınca herkesin gözü fal taşı gibi açılmış. Toprağın altına gömülmüş düzinelerce köpek iskeletleri… Sonradan işi çözmüşler. Meğerse, Bolu Tüneli’nin bazı bölümlerini Çinliler yapmış(!)