Yazı yazmanın keyfi gerçekten bir başka. Farklı bir heyecan, her kelimende her cümlende acaba hemen bir sıfat takılır mı ya da siyasi bir etiket sahibi mi yapılır mıyım düşüncesi tedirgin etmiyor da değil hani. Sonuçta Ticaret Borsası Genel Sekreterisiniz, kabul görür, görmez bu şehir için bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Tamam şimdi yakaladım, gördün mü bak nasıl iktidarı eleştiriyor ya da yine Zeki Toçoğlu’nun yaptığı çalışmaları övüyor seni Zekici seni! Laflarını umursuyor muyum? Çok açık söyleyeyim hiç umursamıyorum.
Çünkü benim derdim Sakarya ile Ahmet ile ya da Mehmet ile değil ki. İlkyazımda belirtmiştim. Benim yazımlarımda eleştiri bulacaksınız ama eleştirirken bana göre doğru olanı da bulacaksınız diye. Daha doğru bir deyişle, eleştirmeyeceksek neden yazı yazıyoruz ki? Ben Rekreasyon çalışmalarını ve raylı sistemi desteklediğimi çok açık bir şekilde yazdım ama bu yatırımlar sayesinde Eskişehir’in yaşadığı son 10 yıldaki gelişmeyi net bir şekilde belirttim. Raylı sistem konusunda Sakarya Üniversitesini eleştirdim ama Anadolu Üniversitesinin halka inerek raylı sistem konusunda nasıl lokomotif rol oynadığını detayları ile yazdım. Yılmaz Vural’ın rahat tavırlarını eleştirirken Sakaryaspor’un bu halk için sadece bir futbol takımı olmadığını bir yaşam şekli olduğunu açıkça belirttim. IPARD ( AB Katılım Öncesi Mali İşbirliği Programının Kırsal Kalkınma ayağı) içerisinde Sakarya’nın olmamasını eleştirirken Denizli örneğini istatistiki verilerle yazdım. Hatta geçen hafta sorduğum iki soru ile ilgili hala bir cevap alamadım onunda altını çizeyim. Tarım İl Müdürlüğü yetkililerine buradan tekrar seslenelim. Besiciler, Hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren firmalar bu soruların cevaplarını bekliyorlar. Çünkü sektör gerçekten büyük sıkıntıda.
Yine yazılarımı takip eden okurlar hatırlayacaklardır. Marka olmak, üretim maliyetlerinin düşürülmesi ile kendisi üretebilen ülke olmak mevzularını hassasiyetle ele almıştım. Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’dan çok önemli bir açıklama geldi. 6 milyar dolarlık ithalatımız tamamen otomotiv sektörü ile alakalı o da bu otomobillerin motor aksamları ile ilgili yani bu ne demek artık kendi otomobilini kendin üret demek. Her ne kadar 2011 yılı içerisinde Türkiye, 135 milyar dolar ihracat, 140 milyar dolar yatırım ve 1 milyon 300 bin kişi kayıtlı istihdam sağlamışsa da. 6 milyar dolarlık bu ithalat rakamı, cari açığın başımızda ki en büyük dert olduğunu düşündüğümüzde acil önlemi alınması gereken bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Bu konuya değinmemin asıl nedeni Sakarya’nın yerli otomotiv üssü olması ile ilgili yapılan çalışmalar neticesinde Sakarya Kamuoyundaki yoğun gündemin sanki azalıyor hissinin bende uyanıyor olmasından kaynaklanıyor. Bu konu ilimizdeki istihdam sorunun çözümünde büyük önem arz ediyor. Ben bu konunun yeniden gündemi meşgul etmesini istiyorum. Umarım biz köşemizden bu fitili yeniden ateşleyebiliriz.
Bu arada geçtiğimiz hafta sonu Sarılar Fındık Fabrikasının sahibi aynı zamanda Borsamız Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sayın Adem SARI’nın organize ettiği İzmir gezisine nazik daveti neticesinde bende iştirak ettim. Adem Bey ile olan yakın dostluğumuzu bilenler için çok normal gelebilecek bu olay benim için farklı bir deneyim oldu ve inanılmaz keyif aldım. Çünkü Sarılar Fındık Fabrikası kendi bünyesinde çalışanlarına her yıl moral ve motivasyon olsun diye bir hafta sonu gezi programı düzenliyor. Hem onlara bu fabrikanın çok önemli bir parçası olduğunu hissettiriyor. Hem de gerçekten bir aile ortamı oluşturuyorlar. İki otobüs insan şarkılar, türküler eşliğinde o kadar mutlular ki.
Hayatın sadece para, fabrikatör olmak olmadığını, insana saygıyı, paylaşmayı, emeğe saygı kavramını yaşattıkları ile buradan kendilerini tebrik ediyorum. Umarım diğer işverenlere de güzel bir örnek olur.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu arada bir de ihracat yapmak isteyen firmalarımıza teknik bir bilgi de verelim. Fas şu anda çok cazip bir ülke pozisyonunda 2011 yılında % 5 oranında bir büyüme gerçekleştirmiş. Üstelik Kuzey Afrika ülkeleri arasında % 48’lik oranla ihracatımızın en hızlı artış gösterdiği ülke konumunda. Şu anda bu ülkenin özel sektör temsilcileri tarımdan, inşaat sektörüne hatta tekstil sektörüne kadar ithalat yapmak için Türk- Fas İş Konseyi Ortak toplantısına katılacaklar. Gerek Borsamızın gerekse SATSO’nun üyelerine bu hususta yardımcı olabiliriz ve umarım şehrimizin insanına katma değer sağlayabiliriz.
Haftaya tekrar buluşmak dileğiyle…